1. YAZARLAR

  2. Ergun Babahan

  3. Balyoz, demokratik açılıma inmesin!
Ergun Babahan

Ergun Babahan

Yazarın Tüm Yazıları >

Balyoz, demokratik açılıma inmesin!

02 Şubat 2010 Salı 12:37A+A-

Balyoz Planı haklı olarak Türkiye gündemine oturdu.

Bir süredir yandaş ve tutuklanacak gazeteciler, bombalanacak camiler, düşürülecek Türk jetinden başka bir şey konuşmuyoruz.

Balyoz Planı’nı hazırladığı iddia edilen emekli orgeneral Çetin Doğan’ın, bu çalışmayı Emasya protokolüne dayandırmasının yararlı bir sonucu oldu.

Tıpkı CHP’li Onur Öymen’in Dersim gafı gibi.

O gün Türkiye Dersim kıyımı gerçeğini öğrenmişti, şimdi de askeri vesayet sisteminin temel dayanaklarından birini fark etmiş oldu.

Başbakan’ın Emasya ile ilgili yeni bir düzenleme yapacağını açıklaması bu gerçeğin iktidarı da rahatsız ettiğini ortaya koydu.

Dediğim gibi, Balyoz her şeyi geri plana itti.

Ne yazık ki, demokratik açılımı da.

İktidarın uygulamaları bu açıdan Obama’nınkine benziyor.

Kurulu sistemi demokratikleştirmeye yönelik bir adım atıyor ancak dirençle karşılaşınca konuyu askıya almayı tercih ediyor.

Ancak bu yaklaşım sorunları ortadan kaldırmıyor.

Biz görmesek de, Türkiye’nin bir Kürt sorunu var.

Bu sorununun çözümü yolunda adım atılmaması, bölgede milliyetçi duyguların daha da güçlenmesine yol açacaktır.

2011 seçimine geri sayımın başladığı bir dönemde, Kürt sorununa dayalı şiddet eylemleri, iktidarı yıpratmanın bir aracı olarak yeniden tırmandırılabilecektir.

Onun ötesinde, Kürt sorunu Türkiye’nin gerçek anlamda bir insan hakları sorunudur.

Bu sorun çözülmeden Türkiye’de gerçek demokrasinin sağlanması mümkün değildir.

Bu sorunun sağlıklı bir şekilde çözülmesi de askeri vesayet sisteminin kaldırılmasına bağlıdır.

Çünkü çözüm yolunda askerin koyduğu rezervler, gerçekçi adımlar atılmasını olanaksız hale getirmektedir.

İç içe geçmiş halkalar şeklinde sorunlar yumağıyla karşı karşıyayız.

Başta Anayasa olmak üzere temel yasalarda önemli değişiklik yapmak şart.

İç Hizmet Kanunu’ndan, Emasya’ya kadar uzanan yelpazede değişiklikler kaçınılmaz.

Ancak, yargı kendini kurumlar üstü bir konuma sokarak her türlü değişimin önünü tıkayan, yaramazlık yapması haline AK Parti’yi kapatma tehdidi savuran bir işlev görüyor.

Böyle bir ortamda tek çare iktidarı demokratik açılımları sürdürmesi konusunda teşvik etmek.

Yoksa yerimizde saymak bir yana, geriye gitme tehlikesiyle karşı karşıya kalırız.

STAR

YAZIYA YORUM KAT