1. YAZARLAR

  2. Mustafa Ünal

  3. Balyoz dalgası
Mustafa Ünal

Mustafa Ünal

Yazarın Tüm Yazıları >

Balyoz dalgası

24 Şubat 2010 Çarşamba 17:42A+A-

Bugüne kadarki en büyük dalga bu... Balyoz darbe planında adı geçen herkes gözaltında. En başta planın altında imzası bulunan Çetin Doğan...

Emniyette sorgulanmayı bekleyenlerin arasında eski kuvvet komutanları var, muvazzaf generaller var...

2003-2004'teki darbe planlarının yer aldığı günlüklerin yazarı eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek de gözaltında. Ama günlüklerden değil, Balyoz toplantısına katıldığı için.

Balyoz, Türkiye'nin gündemine gireli bir ayı geçti. Taraf, büyük valiz dolusu belgenin ancak bir bölümünü yayınladı. Ses kayıtları, krokiler ve planlardan oluşan binlerce belgeye İstanbul Ergenekon savcıları el koydu. Önce doğruluğu araştırıldı. Gerçekliği tespit edilince savcılar harekete geçti.

Yayınlarla birlikte Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın da 'derinlemesine inceleme' başlattığını biliyoruz. Bizzat Genelkurmay Başkanı söyledi. Plana 'Allah Allah' diyerek tepki gösteren Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, incelemeye ilişkin olarak da şunları söylemişti: "Derinlemesine neticelenmesini istiyoruz, fazla uzaması doğru değil."

Bir hafta değil, bir ay geçti. Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın incelemesinden bir sonuç çıkmadı. Oysa gerçeğe ulaşması hiç de zor değildi. Balyoz darbe planının konuşulduğu seminere kimlerin katıldığı belli... Onlardan alınacak bilgiler Balyoz planının içyüzünü aydınlatmaya yeterdi. Şu ana kadar bir açıklama yok ama 'derinlemesine inceleme' sürüyor olmalı.

Dalga, gerçekten büyük... 50'ye yakın isim. Hemen hepsi de üst düzeyde görev yapmış. Balyoz gözaltılarının izahı zor değil. Eğer önce Taraf'ın duyurduğu o belgeler gerçekse savcıların bunlara kayıtsız kalması, görmezden gelmesi düşünülemez. Balyoz planını örtbas etmek suç.

Türkiye'de 'uzandığı yere kadar gidecek, kimsenin gözünün yaşına bakılmayacak' diye beylik bir laf vardır. Bu, her olaydan sonra tekrarlanır ama bir türlü bu sözün ötesine geçilmez. Rütbesine bakmaksızın o toplantıya katılanların gözaltına alınması soruşturmanın uzandığı yere kadar gideceğini gösteriyor. Bu, iddiaların aydınlatılması adına sevindirici bir gelişme.

Kamuoyu, o belgelerin çok azını biliyor. Valizin içinde kim bilir daha ne ayrıntılar var? Çetin Doğan'ın 'Bir jenerik senaryodan ibaret veya tamamen seminer konuşmaları' şeklindeki savunması ikna edici değildi. Medyaya yansıyanlar tüyler ürpertici. Bir darbe planı en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş. Darbe hükümeti bile isim isim tespit edilmiş. 12 Eylül'ün örnek alındığı da çok açık.

Bu belgeler karşısında savcılar ne yapsın?.. Örtbas mı etsin?.. Görmezden mi gelsin. İddiaların üzerine gitmesinden daha doğal ne olabilir? Buna rağmen gözaltıları anlamakta zorlanan, hatta tepki gösterenler var. En başta da CHP... Deniz Baykal, dün grup konuşmasının büyük bölümünü Balyoz operasyonuna ayırdı.

CHP lideri, 'Bu kadar büyük ve çarpıcı bir operasyon bildiğim kadarıyla hiçbir demokratik ülkede olmamıştır.' dedi. Sanki o eski komutanlar hiçbir şey yokken durduk yerde gözaltına alınmış gibi... Hiçbir demokratik ülke, Türkiye'deki kadar darbe, darbe girişimi, muhtıra ve cuntasal faaliyetler yaşamadı. Sadece AK Parti dönemindeki artık adlarını unuttuğumuz darbe planları bile onlarca. Hiçbir ülke, anayasal düzeni silah zoruyla değiştirme teşebbüslerine hoşgörüyle yaklaşmaz.

CHP lideri, '7 yıl önceki toplantının hesabı neden şimdi soruluyor?' dedi. O toplantının ıslak imzalı belgeleri yeni ortaya çıktı. Kendisini solda tanımlayan CHP gibi bir partinin darbe planlarından dolayı gözaltılara tepki göstermesi çok manidar.

Doğru, Balyoz dalgasının boyu çok büyük... Ortada doğruluğu tespit edilmiş belgeler varsa yargı ne yapsın? Hukuk, rütbeye değil suça bakar... Türkiye de artık bu evrensel hukuk kuralına alışacak

 

ZAMAN

YAZIYA YORUM KAT