HAKSÖZ HABER

Özgür-Der Ankara şubesinin Mart ayında düzenlediği “Gazze İmtihanımız” konferansı şair-yazar Ali Emre ve gazeteci-yazar Kenan Alpay sunumlarıyla gerçekleştirildi.

İlk olarak sözü alan Ali Emre, Gazze’de yaşananlar karşısında çaresizlik ve yılgınlığın hissedilebileceğini ancak Müslümanların kafalarını ve kalplerini karartmamaları gerektiğini söyledi.

Herkesin İslam tarihinde iz bırakan öncüler gibi olma imkanının olmadığını belirten Emre, her Müslümanın Filistin için elinde ne geliyorsa onu yapması gerektiğini vurguladı.

Gazze’de yaşananlar bitse bile İslam dünyasının muhtelif yerlerinde sorunların devam edeceğini dile getiren Emre, her Müslümanın uzun soluklu bir mücadeleye hazır olmasının elzem olduğunu kaydetti.

Her Müslümanın evinde bir Filistin kitaplığının olması gerektiğini dile getiren Emre, Filistin ve Kudüs için mücadele eden Selahattin Eyubbi’nin yaşamına ilişkin örnekler verdi.

Emperyalist Siyonizmi geriletmek için boykotun devam ettirilmesinin çok önemli olduğunu söyleyen Emre, Türkiye Müslümanlarının boykot noktasında çok da başarılı olmadığını, buna karşın Avrupa’daki boykotun daha etkili olduğuna işaret etti.

Dünya var olduğundan bu yana Allah katında tek dinin İslam, bütün peygamberlerin sadece Müslümanların peygamberi olduğunu belirten Emre, Müslümanlara ait değer ve sembolleri Siyonistlerinmiş gibi yansıtmamak gerektiğini vurguladı. Emre, Filistin’deki üç-beş kilise dışında tüm yapıların Müslümanların eseri olduğunu söyledi.

Gazze şehit şehit ahirete yürürken tüm dünyayı diriltiyor

Gazze’nin bütün dünyayı ayağa kaldırdığını, “Yaşasın küresel intifada” sloganının dünyanın dört bir yanında yankılandığını ifade eden Emre, “Gazze ölürken, şehit şehit ahirete yürürken insanlığı, dünyayı diriltiyor.” ifadesini kullandı.

Bütün eksikliklerine rağmen Gazze’ye en çok Türkiye ve Katar’ın sahip çıktığını anımsatan Emre, “İsrail ile el sıkışan bir yönetici veya ülke istemiyoruz. İsrail’e tavır almayana, Kudüs, Filistin, Doğu Türkistan, Mekke ve Medine ile ilgilenmeyene oy yok, infak yok, selam yok, gelecek yok. Bunu zalimlere, diktatörlere benimsetmeliyiz. 2 milyar Müslüman az değil, köle gibi yaşamak zorunda değiliz.” dedi.

Gazze, Batı tarafından desteklenen bir savaş makinesini krize soktu

Daha sonra konuşan Kenan Alpay, Ramazan ayının Müslümanların kardeşliğinin pekişmesine vesile olması dileğinde bulundu.

7 Ekim 2023’teki Aksa Tufanı operasyonunun 21. yüzyılın kırılma noktalarından biri olduğunu söyleyen Alpay, bu süreçte Gazze’nin ağır bir yıkım yaşadığının da altını çizdi.

Hamas’ın 2005’te Gazze’yi İsrail’in barınmayacağı bir hale getirdiğini ve işgalcilerin Gazze’yi terk etmek zorunda kaldığını anlatan Alpay, Hamas’ın direnişinin o dönemde İsrail’in ekonomisini alt üst ettiğini söyledi.

Gazze’nin geçmişten bu yana büyük bedeller ödediğini vurgulayan Alpay, “Gazze’ye, Filistin’e baktığımız zaman görmemiz gereken; Allah’a adanmış bir halk olan Gazze, Amerika ve Batı tarafından her yönden desteklenen bir savaş makinesini krize soktu.” dedi.

7 Ekim’de mücahitlerin Siyonistlerin üstlerini basmasının çok önemli olduğunu dile getiren Alpay, İsrail’in imajının yerle bir olmasının yanı sıra siyonistlerin istihbarat bilgilerinin Gazzeli mücahitlerin eline geçtiğini belirtti. Bu süreçte İsrail toplumunun korku toplumu haline geldiğini anlatan Alpay, Filistin toplumunun ise kendi arasında güven duygusunu pekiştirdiğinin altını çizdi. Alpay, Filistin halkının yaşanan her şeye rağmen direnişi hedef almadığını ve onları sorgulamadığını söyledi.

Herşeyi bildiği, dinlediği ve her şeye gücünün yettiği algısının oluştuğu Siyonist algının yerle bir olduğunu belirten Alpay, “Mahrumiyet içinde olan 2,5 milyon Gazzeli fikir üretti, bilgi üretti, ordu üretti, istihbarat üretti, muazzam bir iletişim teknolojisi üretti.” diye konuştu.

Bir tankı ancak ölümü göze alan bir mücahidin durdurabileceğini açıklayan Alpay, “Hamas, en temelde şuna inandı; Allah’a güvenerek savaşanları bütün dünya bir araya gelse de mağlup edemez. Bunu söylerken şunu anlamayalım, mağlubiyet de olabilir. Tünellerin hepsi ele geçirilebilir, Refah’a girilebilir, Gazzeliler başka ülkelere sürülebilir. Ama buna rağmen mücadele bitmez, İsrail’in gayri meşru olduğu tartışılmaz, Amerikan’ın bir katil olduğu gerçeği değişmez. Eğer Allah yolunda mücadele varsa biz varız. Bu mücadele yoksa esasen biz de yokuz.” değerlendirmesinde bulundu.

Alpay, Gazze’ye bakıldığında namaz, oruç, dayanışma, akrabaya yardımlar noktasında birçok örneğin alınması gerektiğini kaydetti.

Konferanstan sonra  Özgür-Der Ankara şubesinin iftar programı yapıldı.