1. YAZARLAR

  2. MURAT KAYACAN

  3. Allah’ın rahmetinden ümitli olmak
MURAT KAYACAN

MURAT KAYACAN

Yazarın Tüm Yazıları >

Allah’ın rahmetinden ümitli olmak

22 Ocak 2025 Çarşamba 18:00A+A-

Hepimiz hayatımız boyunca pek çok zorlukla yüzleşiriz. Bu zorluklar kimi zaman bizi sarsar kimi zaman da içimizdeki gücü yeniden keşfetmemize vesile olur; ancak inancın rehberliğinde sabır ve ümit, bizi karanlık zamanlardan aydınlığa çıkaran en değerli erdemlerdendir. İşte Hz. Yûsuf’un hayatı, tam da bu erdemlerin mükemmel bir örneğidir. Bu yazımızda Yûsuf 12/84.-88.ayetlerini ele alarak, ümitvar olmanın imanla nasıl iç içe geçtiğini inceleyeceğiz. Hem bireysel hem toplumsal mesajlar taşıyan kıssanın bu bölümü, inşallah bugünümüze de bir yol haritası olacaktır.

Müslümanın Ümitsiz Olmaması

Ümitsiz olmak şeytana uygundur. Müslüman ümitsiz olmaz, aksine Allah’ın yardımını umar: “Ey oğullarım! Gidin de Yûsuf'u ve kardeşini iyice araştırın, Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin; çünkü kâfirler topluluğundan başkası Allah'ın rahmetinden ümit kesmez.” (Yûsuf 15/87). Hz. Ya'kūb’un, “Ey oğullarım! Gidin de Yûsuf'u ve kardeşini iyice araştırın.” demesi, oğullarının “Yûsuf’u kurt yedi.” yalanına inanmadığının beyanı, Hz. Ya'kūb’un yüce Allah’tan hiç ümit kesmediğinin göstergesidir. Sadece iki oğlunun (Hz. Yûsuf ve Bünyamin) araştırılmasını istemesi, üçüncüsünün kendi isteğiyle Mısır’da kalmasından dolayıdır. O, istediği zaman Kenan iline geri dönebilecek durumdadır. Ayetteki “çünkü kâfirler topluluğundan başkası Allah'ın rahmetinden ümit kesmez” ifadesi, kâfirlerin özelliği olan Allah’ın rahmetinden ümit kesmenin büyük günah olduğunu gösterir.

Maddi Sıkıntıların Açıklanması ve Yardım Talebi

Hz. Yûsuf’un kardeşleri, Mısır’a ikinci kez gelişlerinde maddi sıkıntıları daha da artmış şekilde geldi: “Kardeşleri Yûsuf'un huzuruna girince dediler ki: Ey Azîz, bize ve ailemize darlık dokundu ve biz, değersiz bir ticaret malı getirdik. Sen bize ölçeği tam ver ve bize lütufta (tasaddukta) bulun. Şüphesiz Allah, lütufta bulunanları ödüllendirir.” (Yûsuf 12/88). Bu ayet, sıkıntıya düşmüş kimselerin, sıkıntılarını çözecek kimselere anlatmalarının gerekli olduğuna delil getirilmektedir. Hz. Yûsuf’un kardeşlerinin, “değersiz bir ticaret malı” ile “ölçeği tam” istemeleri, getirdikleri malın karşılığından daha fazlasını istediklerini gösterir. Bu talepleri, çaresizlikleri nedeniyledir. Onların Hz. Yûsuf’a “tasadduk etmesi durumunda Allah’ın onu ödüllendireceğini” söylemeyip, bunun yerine “Allah, lütufta bulunanları ödüllendirir.” şeklinde genel bir ifade kullanmaları, Hz. Yûsuf’un Müslüman olduğunu bilmemeleri nedeniyle olabilir. Bu tasadduk talebinin, Bünyamin’in onlara geri verilmesi isteği olduğu da söylenmiştir. Bu yorum, babalarının onları gönderme nedenine (Yûsuf 15/87) de uygundur.

Sonuç

Hz. Yûsuf’un sabrı ve Allah’a olan güveni, bize sadece tarihten bir hikâyenin ötesinde hayatımıza kılavuzluk eden ibretlerdir. Yûsuf 12/87.-88. ayetleri, ümitvar olmanın, zor zamanlarda bile Allah’a yönelmenin önemini vurguluyor. Günümüz dünyasında sıkıntılar karşısında kendisini çaresiz hisseden insanoğluna bu ayetler bir umut ışığı olabilir. Karşılaştığımız zorlukları aşarken Hz. Yûsuf’un sabrını ve tevekkülünü örnek alabiliriz. Çalışmamız, bireysel inançlarımızı derinleştirmenin yanı sıra, toplumsal dayanışmanın da değerini yeniden düşünmemize vesile olabilir; ancak unutmamalıyız ki her okuyucunun bu kıssadan çıkaracağı anlam, kendi yolculuğuna ve sorularına dayanır. Rabbim hepimize, zorluklar karşısında sabır ve ümit dolu bir kalp nasip etsin.

YAZIYA YORUM KAT

2 Yorum