
Allah için sevmek ve buğz etmekte ölçümüz ne olmalı?
Yaşar Değirmenci, müminin sevgisinin de buğzunun da Allah rızasıyla ölçülmesi gerektiğini, sevginin menfaate değil imana dayanması gerektiğini vurguluyor.
Yaşar Değirmenci / Yeni Akit
"Allah için sevmek Allah için buğz etmek” emrini uygulayamaz mıyız?
Karşılaştığımız her olumsuzlukta ilahi emir, tavsiye ve yasaklara itibar etmediğimizi görüyoruz. Bildiği, öğrendiği, yapması gerektiğini kabul ettiği halde yapamamak. Maalesef toplumun hastalığı. Tıpkı doktorun yazdığı ilacı kullanmama gibi. ‘Camii ne kadar büyük, ihtişamlı da olsa imam bildiğini okur’ dendiği gibi. Hepimizi ilgilendiren husus “nefs muhasebesi” yapmayışımız. Yazımın başlığındaki soruya salih amellerimizle (Her hâl ve şartta Allah’ın razı olduğu amellerle) cevap veririz İnşallah.
Mü’minler birbirlerini Allah için severler. Bir menfaat karşılığı sevmezler. Böyle olunca menfaatini bulamayınca sevgisinde bir noksanlık olmaz. Kendisine haksızlık da yapılsa bunu affeder ve kusuruna nazar-ı müsamaha ile bakar ve bakmalıdır. Ancak haksız bir duruma düşerse ve bilerek veya bilmeyerek yanlış bir yola girerse, ona yardımı o haksızlıktan kurtarmak ve yanlış yoldan çevirmek tarzında olur ve olmalıdır.
Yanlış yapan ve yanlış yolda giden birine “iyi yapıyorsun” demek ona ihanettir. Sonucunu bilsin veya bilmesin yanlışta ısrar edene “Allah için nasihat eder. Nasihatini esirgemez ve kurtuluşu için duâ eder.” Ancak kendisini de yanlışa çekmeye çalışırsa ondan uzak durur. Şahsına değil, yanlışına buğz eder. Yani yanlışı yanlış bilir ve ondan kalben, lisanen ve bedenen kaçar. Günahı, haksızlığı, adaveti sevmez ve onlardan nefret eder.
İslâm dininde kardeşliğin, arkadaşlığın ve dostluğun büyük önemi vardır. Ancak bu dostluk ve kardeşlik yanlışa müsamaha etmeyi gerektirmez; bilakis gerçek dost dostunu yanlıştan koruyan ve ona hak yolda yardımcı olandır. İnsan için üç şey çok değerlidir. Birincisi sapmaya yüz tutunca doğrultacak arkadaş. İkincisi helâl rızk. Üçüncüsü ise yanlışlarını affettiren cemaatle namaz kılmaktır. Ama ne var ki ahir zamanda bu üç şey çok az bulunur. Peygamberimiz de “Ahir zamanda helâl rızk ile samimi arkadaş çok az bulunur” buyurmuşlardır.
Kalben buğz etmek demek günah işleyen mü’mine değil, günaha buğz etmek demektir. Allah’ın birliğini kabul ve kalben tasdik ederek iman edenler âyet ile sabittir ki Allah’ın dostları ve velileridirler. Kim bir veliye düşmanlık ederse Allah onun hasmı olur. Bu durumda bir mü’min ne derece günah işlemiş olursa olsun ona kin ve adavet caiz değildir.
Ebu Derda, “Kardeşinize sövmeyiniz, sizi onun durumuna düşürmekten koruyan Allah’a hamd ediniz. Kardeşinize buğz da etmeyiniz ancak onun ameline buğz ediniz” diyerek, bize bu konuda güzel bir ölçü vermiştir.
Yüce dinimiz İslam’da Allah’a hürmet etmek, O’nu zikretmek, O’na şükretmek, O’nu sevmek, O’nun için sevmek, O’nun için buğz etmek kulluk vecibelerindendir. Hasılı, Allah için yapılan her şey ibadettir. Nitekim Sevgili Peygamberimiz “Amellerin en faziletlisi Allah için sevmek ve Allah için buğz etmektir.” buyurmuştur.
Resul-i Ekrem Efendimiz “Allah için sevenin, Allah için buğz edenin, Allah için verenin ve Allah için menedenin imanı kemale erer, olgunlaşır” buyurmuştur.
Hem sevmede hem de buğz etmede aşırıya kaçmamak ve ölçülü olmak gerekir. Peygamber Efendimiz “Sevdiğini ölçülü sev, olur ki bir gün kızdığın olur. Kızdığına da ölçülü kız, olur ki bir gün sevdiğin olur.” buyurmak suretiyle, dostlukta da düşmanlıkta da ölçülü olmayı emretmiştir. Sevgi de nefret de keyfîleşmemeli, dostluklar çıkara, düşmanlıklar nefrete dönüşmemelidir. Mümin, sevgisinde de buğzunda da Allah rızasını gözetir. Sevdiğini Allah için sever, buğz ettiğinde de yine ölçüyü ve adaleti aşmaz.
Peygamber Efendimizin uyardığı üzere, sevgimiz bizi kör ve sağır etmemeli; nefsî arzular değil, Rabbânî ölçüler belirleyici olmalıdır. Gelin, sevgilerimizi sahih niyetlerle kuvvetlendirelim, buğzlarımızı ise adalet ve hikmetle sınırlandıralım. Rabbimiz bizleri, sevgisinde ölçülü, düşmanlığında adil, dostluğunda vefalı, her hâl ve ilişkide rızasını gözeten kullarından eylesin.











HABERE YORUM KAT