1. YAZARLAR

  2. Erhan Başyurt

  3. Albay imzasını neden değiştirdi?
Erhan Başyurt

Erhan Başyurt

Yazarın Tüm Yazıları >

Albay imzasını neden değiştirdi?

25 Haziran 2009 Perşembe 04:09A+A-

Genelkurmay Askeri Savcılığı, "İrticayla Mücadele Eylem Planı" konusunda beklenen açıklamasını yaptı.

Özetle, "İmza gerçek ama fotokopi olduğu için kesinlik arz etmiyor. Belgenin Karargâhta hazırlanmadığını tespit ettik" deniyor.

Eminim bu tespitler kimseyi şaşırtmadı.

Askeri Savcılık, 15 Haziran'da henüz belge ellerine ulaşmadan "belge Karargâh'ta hazırlanmadı" şeklinde "kanaat" bildirmişti zaten.

İlginç bir detay, Askeri Savcılık dün yaptığı açıklamada skandal belgenin altında gerçek imzası bulunan Kıdemli Albay Dursun Çiçek'in evinin 17 Haziran'da 6 saat 15 dakika arandığını ifade etti.

Sonuç olarak, Askeri Savcılık soruşturmanın ortasında vardığı kanaate, soruşturmanın sonunda ulaşmayı başarmış...

Tabii, kamu vicdanı bu açıklamayı ne kadar kabul eder bilmiyoruz.

***

Askeri Savcılık da, Jandarma ve Emniyet Kriminal ile Adli Tıp gibi, imza gerçek dediğine göre geriye iki önemli seçenek kalıyor.

Birincisi, Eylem Planı'nı Psikolojik Harekât Merkezi'nde görevli Kıdemli Albay Dursun Çiçek hazırladı ve altına imzayı attı.

Ancak Ergenekon sanığı Serdar Öztürk'ün ofisinde bulunan belge fotokopi olduğu için kesin kanaat oluşturulamadı.

Böylece, 28 Şubat sürecinde Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer'in "var" dediği belgeye, Genelkurmay Adli Müşaviri'nin "yok" dediği gibi "inkâr" yoluna gidildi.

Belgenin orijinali ve bilgisayar kayıtları da ya tamamen yok edildi ya da ulaşırsa büyük bir gazetede çıkacak!!!

İkincisi, Eylem Planı'nı Ergenekon hazırladı.

İddia olunan Ergenekon Terör Örgütü'nün, Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde birçok subayla irtibat kurduğu biliniyor.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kayıtlarında yer alan silah ve mühimmatı bile çalarak, cephanelikler oluşturan bu ekip, Ergenekon'u kurtarmak için bu hain planı hazırladı.

Bu durumda ya Ergenekon'la irtibatlı subaylar bu raporu hazırladı ya da kilit görevdeki bir subayın gerçek imzası belgenin sonuna atıldı!

Gelinen noktada üçüncü bir alternatif artık kalmadı.

Bu iki seçenek arasında bana en inandırıcı geleni ikincisi.

Yani Ergenekon ve irtibatlı kimselerin, ordu ve hükümeti, ordu ve halkı karşı karşıya getirerek kurtulma planları.

Yani bir "cunta" çalışması...

Belge, 4 Haziran'da Ergenekon sanığı Serdar Öztürk'ün ofisinde ele geçirilmiş.

Taraf gazetesinde yayınlandığı tarih 12 Haziran.

Bu süre bu kadar kritik bir belge ile ilgili izleri silmek için fazlasıyla yeterli...

***

İkinci ihtimalin doğru olduğunu kabul ettiğimizde kafaları karıştıran tek husus, fotokopi belgede gerçek imzası bulunan Albay Çiçek'in, savcılara verdiği ifadesinde garip bir şekilde 40 yıllık imzasını değiştirmesi.

Albay Çiçek'in imzası bulunan evlilik cüzdanından doktora başvurusuna kadar 23 farklı tarihli resmi belgede benzeşen imzası, savcılık ifadesinde farklılaşıyor.

Hatta zıt çizgiler bürünüyor.

Bu durum ister istemez "Neden?" sorusunu akıllara getiriyor.

Bir suçluluk psikolojisi, bir şeyleri saklama gayreti söz konusu değilse, bu değişiklik neden?

Şayet Çiçek'in "yeni imzası"na ait geçmişte resmi belgelere atılmış örnekler yoksa açık bir "adaleti yanıltma" gayreti var.

Askeri Savcılık belgeyi kovuşturma gereği duymadıysa bile, kanaatimce ifade verilen sahte imzayı kovuşturmalıydı...

Ancak onlar "sıcak patatesi" dünkü açıklamayla bir kez daha sivil savcıların kucağına attı.

Bakalım Albay Çiçek, Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılara nasıl ifade verecek?

Belki imza değişikliğinin sırrı da orada ortaya çıkar!

BUGÜN

YAZIYA YORUM KAT