1. YAZARLAR

  2. Serdar Arseven

  3. AK Parti’ye “tecil” ya da “pranga” cezası!..
Serdar Arseven

Serdar Arseven

Yazarın Tüm Yazıları >

AK Parti’ye “tecil” ya da “pranga” cezası!..

31 Temmuz 2008 Perşembe 11:46A+A-

“Ak Parti laikliğe aykırı bazı faaliyetlerde bulunmuştur.

Lâkin, bundan dolayı kapatma cezası vermiyoruz…

Bir uyarı cezasıyla yetiniyoruz!..

Ve aynı suçun bir daha tekrarlanması halinde bu kadar hoşgörülü olamayacağımızı ilan ediyoruz!..”

Böyle bir karar işte!..

Evet,

Türkiye başındaki büyük sıkıntıdan “şimdilik” kurtulmuş gibi görünüyor…

Lâkin; ortadaki vaziyet de “demoklesin kılıcı” mevzuuna tekabül ediyor…

Aynı suçun bir daha işlenmesi halinde “hapis” getirecek olan “tecil” kararına!..

Ya da…

Düpedüz “pranga”ya!..

Ak Parti’ye, “Özgürlük alanını genişletmeye değil, statükoya bağlı kalmaya bak” mesajı veriliyor!..

Yoksa…

Fena!..

Evet…

Ak Parti kurtuldu…

Türkiye;

Medyasıyla, sivil toplum örgütleriyle, “SAĞDUYULU SAVCILARIYLA” ve tabii milyonlarca özgürlük taraftarı vatandaşıyla…

Kapatma kararını engelleyen bir “sinerji” oluşturdu…

Ve işi, “buruk” bir şekilde de olsa bitirdi!..

Tabii…

Şimdi sıcak saatlerdeyiz…

Aynı heyetin, “başörtüsünü mahkum edişiyle”, Ak Parti'ye “tecil cezası verişi” arasındaki ilişkiye bilahare bakarız…

Ve dahası…

Başörtüsünden dolayı yasaklama terörüne muhatap olanların vaziyetlerine dair değerlendirmelerimizi zamanı geldiğinde yaparız!..

Ak Parti yönetiminin,

-Bu badireyi atlatmış olmakla yetinmeyip rafa kaldırılan “Yeni Anayasa” çalışmalarına tekrar başlamasını…

Ve de…

-Bürokrasinin elinden, demokrasiye ve onun vazgeçilmezi olan siyasi partilere “son verebilme” gücünü almasını teşvik ederiz!..

Ederiz zira, Türkiye 11 üyenin iki dudağı arasındaki demokrasiyi hak etmiyor!..

Öyle bir düzenleme yapılmalı ki;

“Kapatma” davaları tarih olsun!..

Mesela; Başsavcı’ya kapatma davası açabilmek için “Meclis’ten izin alma mecburiyeti” getirilsin!..

Bu arada, bir noktanın altını çizmiş olalım:

Hiç alâkası yok ama;

Karar Yüksek Askeri Şûra’ya yetişti!..

Türkiye’de yaşıyoruz, hatırlatmış olalım!..

BAŞSAVCI İSTİFA EDER Mİ?

Bu arada…

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcımız Muhterem Abdurrahman Yalçınkaya Beyefendi’ye de bir mesaj göndermek gerek...

Mevzuat istifa etmenizi gerektirmiyor, evet…

Lâkin;

Milletin gözünde daha da büyümek için…

İstifa edebilirsiniz de!..

Bu, asla küçültmez sizi…

İstifanızla;

Sizden sonraki “savcılara” çok kuvvetli ve de yararlı bir mesaj vermiş olursunuz!..

Hele hele…

Gitmeden önce,

Kapatma davasının oluşturduğu sıkıntıdan dolayı,

“Kepenk indirmek” mecburiyetinde kalan esnaflarımıza…

İşsiz kalanlarımıza…

Ve…

Bilhassa da, onların çoluk çocuklarına şöyle hafiften bir “pardon” derseniz…

İyice büyürsünüz!..

¥

Evet;

Mevzuat, yaptığınızın “görev” olduğunu söylüyor!..

Siz de “görevinizi” yerine getirdiniz!..

Bundan dolayı, asla suçlanabilecek durumda değilsiniz!..

Lâkin;

“İstediğimi yaparım, kimseye de hesap vermem”i değil de…

“Ben, ülkem için iyi olanı yaparım” tavrını da tercih edebilirdiniz!..

Öyle yapmayınca!..

Bakın ne oldu…

Anayasa Mahkemesi, iddialarınızın “yerinde olmadığına” hükmetti…

Lâkin; sizi “bir ölçüde rahatlatabilecek” bir nokta olarak da, Ak Parti’ye bir “uyarı” cezası verdi!..

Oysa…

Sizin hedefiniz;

Erdoğan ve arkadaşlarının 5 yıl boyunca siyasetten uzaklaşmasını sağlamaktı.

Bunun için uğraşırken,

“Laikliği ortadan kaldırmaya çalışmakla” itham ettiklerinizin daha da güçlenmesine vesile oldunuz!..

Bilemiyorum…

Şu anda, sevinçli misiniz!..

VAKİT

YAZIYA YORUM KAT