1. YAZARLAR

  2. Nihal Bengisu Karaca

  3. Ak Parti'ye sorular
Nihal Bengisu Karaca

Nihal Bengisu Karaca

Yazarın Tüm Yazıları >

Ak Parti'ye sorular

15 Ekim 2011 Cumartesi 11:53A+A-

TBMM İçtüzüğü gereği etek giymek zorunda kalan CHP İstanbul Milletvekili Şafak Pavey'in özel durumu, kadın milletvekilleri için pantolon giyme yasağını kaldıracak bir düzenlemeyi gerektirmişti. Nitekim bu yöndeki düzenlemede tüm partiler mutabık kaldığı için soruna çözüldü gözüyle bakılır olmuştu. Derken BDP, Meclis Başkanlığı'na kravat zorunluluğunun kaldırılmasını ve Meclis Genel Kurulu'nda başörtüsü takılabilmesine olanak sağlayan bir önerge verdi, AKP ise bunun üzerine verdiği pantolon önergesini apar topar geri çekti.

Oysa bazı doğrular kim tarafından söyleniyor olursa olsun doğrudur. Bir imkân daha heba olmuştur, gerisi laf-ı güzaftır.


Bir grup kadın "Başörtülü vekil yoksa oy da yok" dediğinde, AK Parti mahfilleri bu talebi "yakışıksız" bulmuştu. BDP önerge verdi, "samimiyetsiz" denildi. Kanun koyucuda "samimiyet" aranması başlı başına garip bir beklenti. Siz hiç, Türk Ceza Kanunu'nu İtalya'dan iktibas edenler samimi miydi değil miydi diye bir tartışma duydunuz mu?

AKP'li simalar şimdi, "Asıl amaçlan AKP'yi köşeye sıkıştırmaktı" diyorlar. Ben de diyorum ki, neden çözüm bekleyen her konuyu "strateji klişelerine" mahkûm ediyorsunuz? Dünya sadece sizin ve ajandanızın etrafında dönmüyor. BDP'nin başka dertleri olamaz mı? BDP, PKK ile arasındaki bağıntının, son iki ayda verilen şehitlerin neden olduğu imaj hasarını dindar Kürt halkı nezdinde tamir etmeye çalışıyor olamaz mı? BDP, bireysel hak ve özgürlükler konusunda duyarlı parti görünümü vermeye çalışıyor, ne var bunda? Bunu hemen "istismar", vay efendim "tezgâh" diye yaftalamak ille de bu kadar kolay mı olmalı?

Bu önerge Meclis'te bir konsensüs imkânı elde edilmesini sağlayabilirdi. Denemek bu kadar mı zordu?
"Meclis'te zaten böyle bir yasak ki" diyorsunuz. Bu şecaat arz ederken sirkatin söylemeye benziyor. O zaman neden seçilebilecek sıradan bir başörtülü aday göstermediniz?

"Ama siyasi engeller var..."

O zaman neden o siyasi engeli aşmak için, başka bir siyasi partinin sunduğu önergeyi bir imkân olarak görmüyor, kullanmıyorsunuz?


AK Parti'nin bu nedenle kapatılmak istendiğini, bir çekingenlik olduğunu biliyoruz, fakat o zamandan bu zamana epey yol kat edilmedi mi?

"Terörle mücadelede elimizi zayıflatır" diye mi düşünüyorsunuz? Pardon ama bunları zaten ayrı kompartımanlara koymadınız mı? Terörle mücadele, siyasetle müzakere, ne anlama geliyordu? BDP ile birçok şeyi müzakere etmek durumundasınız zaten, bunu da etseniz ne olurdu?

İşin komik yani, AK Parti Genel Merkezi hıncahınç başörtülü kadın dolu. Onlar bu sorunun halledileceğini düşünüyor. Muhafazakâr, dindar kızı-eşi-kardeşi başörtülü kitle ise hiç oralarda değil. Onlar kusursuz bir "tüketici" olarak ağızlarını açmış bekliyorlar. Onlar için parti, karizma bağımlılıkları için gereken emtiayı üretmekle memur bir işletmeden ibaret. Başbakan bir kükresin yeter. O kükresin de, varsın başörtüsü meselesi hallolmasın... Pes doğrusu.

HABERTÜRK

YAZIYA YORUM KAT