1. YAZARLAR

  2. Rasim Ozan Kütahyalı

  3. AK Parti mensuplarına sesleniş...
Rasim Ozan Kütahyalı

Rasim Ozan Kütahyalı

Yazarın Tüm Yazıları >

AK Parti mensuplarına sesleniş...

12 Kasım 2008 Çarşamba 12:55A+A-

Göz göre göre 17 gencin katledildiği Aktütün saldırısından sonra AKP için kelimenin tam anlamıyla berbat bir süreç başladı...

Aktütün katliamındaki bariz ihmal ve hataların hesabını soran bu gazeteyi Genelkurmay Başkanı alenen tehdit etti... Tayyip Erdoğan da “Paşasının Başbakanı” olarak davrandı. Durduğu yeri belli etti. AKP hükümeti yine ve yeniden “Egemen beyazlara yaranmak isteyen zenci” politikalarına geri döndü...

Peki, AKP bu politikalarla istediğine ulaşabilir mi? Beyaz egemenlerin meşru ve makbul gördüğü bir siyasi parti olabilir mi?

Cevabını bu hafta sonu konuştuğum AK Partili bir dostum verdi... Kendisi bana, çok yakın zamanda bir bakanla bu meseleleri özel olarak konuştuklarını aktardı. O bakan o ortamda aynen şöyle demiş;

“Biz Edirne’den Hakkari’ye kadar bu memleketin yollarını altınla kaplasak, bu memleketi dünyanın en zengin ülkesi haline de getirsek yine de bu adamlara yaranamayız. Her ne olursa olsun, ne yaparsak yapalım askerler bizi makbul görmüyorlar ve görmeyecekler. Bunu böyle kabul etmek lazım”


Aynı bakan bey pazartesi günü Ermenilerin ve Rumların topraklarından edilmesini haklı gören, dolayısıyla Türk devletinin gayrimüslimlere uyguladığı zulüm politikalarını meşru bulan o ahlak-dışı sözleri söyledi...

Bu arada tam o günlerde, Manisa 1. Piyade Er Eğitim Tugayı’ndaki törene katılmak isteyen, evlatlarının yemin gününe bizzat şahit olmak isteyen 40 yaş altı başörtülü anneler kışla kapısından kovuldular... Bu uygulama tıpkı Gönül’ün gayrimüslimlere yönelik olan açıklamalarında olduğu gibi Türk devlet bilinçaltını net bir şekilde açık ediyordu... 40 yaşı geçmiş hafiften “teyze” kıvamına gelmiş başörtülülerle devletin fazla bir sorunu yok. O başörtülü kadınlar evde otursun, hamur açsın, oğullarını ölmeye hazır halde askere göndersin, e artık yemin törenine de katılabilirler... Fakat 40 yaş altı İslami kimliğe sahip “genç” bir kadın her an bu devlet için potansiyel tehdit teşkil edebilir. Maazallah yaşım daha genç deyip üniversiteye gitmek isteyebilir, kamusal çalışma hayatına katılmak isteyebilir. O yüzden kutsal devlet kapısından içeri alınırsa, cesaret bulabilir, yüreklenebilir... Dolayısıyla Türk devleti, böyle “cüretkâr” isteklerde bulunabilecek Müslüman bir kadına tıpkı gayrimüslimlere yaptığı gibi haddini bildirir ve her zaman da bildirecektir...

Şu an tüm AK Parti camiası, bakanlar, milletvekilleri ve 81 vilayetin AKP örgütlerinde çalışan tüm yurttaşlar yol ayrımındadır...

Adalet ve Kalkınma Partisi ne yapsa ne etse “Hakkari’den Edirne’ye kadar yolları altınla da kaplasa” Türk devlet zihniyetine ve bunu temsil eden askere yaranamaz... Ancak bu zihniyetin diğer zencilerle olan mücadelesinde “geçici bir yandaş” olabilir AKP ve Erdoğan...

Hep söylüyoruz... Türkiye’de sistem yeri geldiğinde zencilerin bir kısmını yanına alır, gereken yerde onu araç olarak kullanır, işi bittikten sonra da hiç tereddüt etmeden bir kenara atar... O arada o zenciler “Artık biz de beyaz olduk” halüsinasyonunu yaşarlar... Şimdi bu film AKP açısından yeniden tekrarlanmaktadır...

Ey tüm AK Partililer... 85 yıldır bu filmin tekrarını izliyoruz. Sizler bu filmde aktör değil figüransınız ve Vecdi Gönül’ün itiraf ettiği gibi her zaman da figüran kalmaya mahkûmsunuz... Bu filmde onursuz bir figüran olmak artık kanınıza dokunmuyor mu? Ne yapsanız, ne etseniz bu filmin yönetmenine yaranamazsınız. Sadece kendinizi artık “Bizi de yakında aktör yapacak” diye kandırırsınız... Sizin ancak diğer figüranlara karşı yönetmenin zulmünü desteklerken geçici bir değeriniz vardır...

Vecdi Gönül biri kamuya açık, biri kapılar ardında iki açıklamasında da generallerin zihniyetini açık etmiştir... Bu devletin gayrimüslimlere bakışı da sizlere bakışı da aynıdır...

Şu an soru şudur... Sizler de Gönül gibi, Çiçek gibi, Aksu gibi bu zihniyetin ortakçılığını yapıp, yapılan diğer zulümleri desteklemeye ve haklı bulmaya devam mı edeceksiniz?

Sizler de geçmişteki sistem partileri gibi devletin “Özgürlük olmaz ama ihale veririz” tuzağına düşüp, bu onursuzlukla yaşamaya devam mı edeceksiniz?

Eğer cevabınız evetse ya da bu sorular karşısında suskun kalıyorsanız bilin ki ilk genel seçimlerde devrileceksiniz... Sizin çocuklarınız da bu ülkede bir köle olarak yaşamaya devam edecek... O çocuklarınız sizleri utanç duygularıyla anacaklar...

Çiçekler, Aksular, Gönüller “iyi ve sadık köle” olarak yaşamaya damarlarından alışmış insanlardır... Sadık oldukça başları okşanır, bu onları tatmin eder... Sizler de böyle tatmin olan insanlarsanız söyleyecek bir lafım yok...

Ama eğer “Hayır!” diyebilen onurlu bir AK Partiliyseniz şimdi konuşma zamanıdır... Girilen bu yanlış yola karşı yüksek sesle muhalefet etme zamanıdır... Partinizin AK olarak kalabilmesinin yegâne yolu budur...

TARAF

YAZIYA YORUM KAT