1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Ahmed eş-Şara’nın Washington ziyareti ne anlama geliyor?
Ahmed eş-Şara’nın Washington ziyareti ne anlama geliyor?

Ahmed eş-Şara’nın Washington ziyareti ne anlama geliyor?

"Şara’nın Washington ziyareti sadece diplomatik bir temas değil, adeta 'yeni Suriye'nin doğuşunun ilanı olarak görülüyor. "

12 Kasım 2025 Çarşamba 12:36A+A-

Şara’nın Washington Ziyareti : Suriye Ne Kazanacak?

Redhwan Al-khutabi / Fokus+


 

ABD Başkanı Donald Trump, Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şara’yı Beyaz Saray’da ağırladı. Bu, modern Suriye Cumhuriyeti’nin 1946’daki kuruluşundan bu yana Washington’a yapılan ilk resmi Suriye lideri ziyaretiydi.

Ziyaret sadece bir protokol görüşmesi değil, aynı zamanda uluslararası siyasette Suriye’ye yönelik tutumda stratejik bir dönüşümün işaretiydi. Böylece hem diplomatik kopuşun hem de ağır yaptırımların dönemi resmen sona erdi; Suriye, savaş ve izolasyonla geçen 14 yılın ardından yeniden küresel sisteme dahil olma yoluna girdi.

Uluslararası arenaya dönüş: İzolasyondan tanınmaya

ABD’de yaşayan yüzlerce Suriyeli ellerinde bayraklarla toplanmış, Şara ve Trump yan yana gülümseyerek kameralara poz veriyordu. Beyaz Saray önündeki bu manzara dikkat çekiciydi.

2011’den bu yana Batı yaptırımlarının hedefi olan, siyasi olarak tamamen dışlanan Suriye için bu görüntü, ABD’nin Şam’daki yeni yönetimi fiilen tanıdığı anlamına geliyordu.

Gözlemcilere göre Washington’un Şara’yı  ağırlaması, ABD’nin artık çatışma değil karşılıklı çıkar temelinde yeni bir ilişki kurmaya hazır olduğunu gösteriyor.

Bu tablo güçlü bir mesaj veriyor: Suriye artık izole edilmiş bir ülke değil; özgüveniyle yeniden uluslararası topluma dönen bir aktör.

Sezar yasası askıya alınıyor: Açılımın ilk adımı

Görüşmelerde, Suriye ekonomisini yıllarca felç eden Sezar Yasası detaylı şekilde ele alındı.

Trump, Şara’ya  ABD yönetiminin bazı yaptırımları kademeli olarak askıya alma ve 2026 sonuna kadar tamamen kaldırma planını açıkladı. Bu süreç, iki ülke arasındaki siyasi ve güvenlik işbirliğinin sürmesine bağlı olacak.

Bu adım, yeni Suriye yönetiminin fiilen tanındığı ve Amerikan şirketlerinin Suriye pazarına girmesinin önünün açıldığı anlamına geliyor.

Suriyeli araştırmacı Semir Saifan, Fokus Plus’a yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bu adım, Suriye ile ABD arasında pek çok ticari ve finansal ilişkinin yeniden kurulabileceği anlamına geliyor. Aslında bu süreç, Kongre’yi Sezar Yasası’nı ya tamamen ya da şartlı olarak iptal etmeye yönlendirecek.”

Saifan’a göre, Senato halihazırda Sezar Yasası’nın iptalini bütçe yasasına ekledi. Yıl sonuna kadar bütçe oylaması yapılırken aynı zamanda yaptırımların kaldırılmasına ilişkin madde de oylanacak.

“Sezar Yasası’nın kaldırılması Suriye için hayati bir konu,” diyor Saifan.“Bu, yönetimin varlığını güçlendirecek, yeniden inşanın önünü açacak. Aksi halde hem halk hem devlet için durum çok zor olur.”

Diplomatik ilişkiler yeniden başlıyor

Suriye Dışişleri Bakanı Esad Şeybani, Washington’da yaptığı açıklamada ABD’nin Suriye Büyükelçiliği üzerindeki tüm yasal kısıtlamaları kaldırdığını ve elçiliğin önümüzdeki aylarda tam faaliyetlerine başlayacağını duyurdu.

Böylece 14 yılı aşkın bir aradan sonra iki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler resmen yeniden tesis edildi. Bu adım, Şam–Washington ilişkilerinde tarihi bir dönüm noktası niteliğinde.

Güvenlik dosyası: Terörle mücadele ve sınır mutabakatı

Görüşmelerin en kritik başlıklarından biri güvenlikti. Şara ve Trump, DEAŞ’a karşı uluslararası koalisyon çerçevesinde işbirliğini görüştü.

Taraflar, Amman merkezli ortak bir güvenlik koordinasyon odası kurma kararı aldı. Bu yapı, Suriye ile ABD arasında on yılı aşkın süredir ilk kez doğrudan güvenlik işbirliği anlamına geliyor.

Ayrıca Suriye–İsrail sınırları konusu da gündemedeydi. Ürdün arabuluculuğunda ABD–Suriye–İsrail üçlü güvenlik görüşmeleri yürütülecek. Amaç, 1974 tarihli kuvvet ayrımı anlaşmasını günümüz koşullarına uyarlamak.

Fırat’ın doğusundaki ABD varlığı

Şara ve Trump, ABD’nin kuzeydoğu Suriye’deki askeri varlığını da masaya yatırdı. Şam, bölgede güvenlik ve istikrarı sağlama taahhüdünde bulundu.

Taraflar, 2027’ye kadar sürecek kademeli bir ABD çekilme planı üzerinde mutabakata vardı. Buna karşılık Suriye yönetimi, ABD’nin enerji alanındaki çıkarlarını koruma sözü verirken “Suriye Demokratik Güçleri”nin (SDG) Suriye ordusuna entegrasyonu konusunda da adım atacak.

Ekonomi dosyası: Suriye yeni bölgesel yatırım kapısı olabilir

Ziyaret, insani yardımlardan üretim odaklı yatırımlara geçişi hedefleyen yeni bir ekonomik çerçeve oluşturdu.

Şara, son aylarda Körfez, Çin ve Rusya’dan 28 milyar doları aşan yatırım çekildiğini, ayrıca ABD ve Avrupa’nın da enerji ve altyapı sektörlerinde giderek daha fazla ilgi göstermeye başladığını açıkladı.

Dünya Bankası’na göre Suriye’nin yeniden inşası yaklaşık 216 milyar dolara mal olacak. Bu da ülkeyi önümüzdeki on yılın en büyük bölgesel ekonomik projesi haline getiriyor.

Taraflar, Amerikan şirketlerinin Deyr ez-Zor ve Humus’taki gaz ve elektrik sahalarının rehabilitasyonuna katılmasını görüştü.

Ayrıca BM ve Dünya Bankası işbirliğiyle, uluslararası fonların şeffaf biçimde kalkınma projelerine aktarılmasını sağlayacak ortak bir yeniden inşa fonu kurulması planlanıyor.

Belirgin Türk katılımı

Ziyaret öncesi Ankara ile Washington arasında yakın bir koordinasyon olduğu görülüyor. Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, başkentteki bazı toplantılara katıldı.

Bu durum, kuzey Suriye’nin geleceği, sınır güvenliği ve mültecilerin geri dönüşü konularında üçlü bir mutabakatın sinyali olarak değerlendiriliyor.

Ankara’nın, Şara’nın yeni çizgisine Suriye’nin toprak bütünlüğü ve istikrarı için siyasi bir teminat olarak baktığı belirtiliyor.

Yeni bir diplomatik dönem başlıyor

Bu ziyaretle birlikte Şam yönetimi, ideolojik kamplaşmaları geride bırakan dengeli bir diplomasi çizgisine geçiyor. Artık ne Doğu’ya ne Batı’ya tamamen yaslanıyor; aksine, iki dünya arasında köprü kurmak istiyor.

Şara yönetimi, açılım karşılığında kalkınma politikasına oynuyor, yani uluslararası uzlaşıyı ekonomik toparlanmanın motoru haline getirmeye çalışıyor.

Saifan bu durumu şöyle özetliyor: “Suriye yönetimi, meşruiyetini uluslararası alanda pekiştirmek için birçok ülkeyle diplomatik temaslarda bulunuyor. Türkiye, Katar, Suudi Arabistan, ABD ve hatta bazı Avrupa ülkeleriyle yürütülen bu temaslar, Şam’ın küresel düzeyde konumunu büyük ölçüde güçlendirdi.”

 

 

 

HABERE YORUM KAT

1 Yorum