1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. ABD ve Rusya Kürtleri Öldürtmekte Kararlı
ABD ve Rusya Kürtleri Öldürtmekte Kararlı

ABD ve Rusya Kürtleri Öldürtmekte Kararlı

Star yazarı Adnan Zentürk, bugünkü yazısında Joe Biden’ın gazetecilerle görüşmesi esnasında sarf ettiği sözleri mercek altına almış.

25 Ocak 2016 Pazartesi 14:54A+A-

HAKSÖZ-HABER

Gazetecilerle görüşmesinde Joe Biden’ın Ceyda Karan gibi “Esed yanlısı faşist kalemler”e “Türkiye’yi NATO’dan çıkartalım” başlıklı yazılar yazdıracak kadar hezeyanlara sürüklediğini belirten Zentürk, “Türkiye’yi NATO’dan çıkartma fantezisi, ancak, nazik bir tanımlama ile ‘algı sorunu yaşayan durgun zekâlar’ için geçerli olabilecek bir yaklaşımdır” demiş.

Adnan Zentürk’ün analizinde bir diğer ilgi çekici saptama da Amerika’nın aslında PKK’yi “terörist” görmediği vurgusu…

Yazının Tam Metnini İlginize Sunuyoruz:

AMERİKA ASLINDA PKK’YA “TERÖRİST” DEMİYOR!..

ADNAN ZENTÜRK / STAR

Meslek yaşantımda, ABD Başkan Yardımcısı Biden’ın son ziyareti kadar, faydalı ve gerçekleri yansıtan bir başka üst düzey Amerikalı ziyareti hatırlamıyorum, etekteki taşlar dökülmüştür, artık kendi çizdiğimiz rotada işimize bakabiliriz...

Hayır...

Amerikan Büyükelçisi John Bass’ın ülkesinin iki numaralı ismini bugüne kadar yaptıkları tüm analizlerde çuvallamış,  görüntü itibariyle bir “kaybedenler kulübü” üyelerini andıran bazı meslektaşlar ile buluşturmuş olmasından söz etmiyorum...

Büyükelçi, Başkan Yardımcısı’nı istediği insanlarla buluşturur, bana ne... Bunlardan birinin analiz kalibresini, bu buluşmadan 24 saat sonra yazdığı yazıya, “Türkiye’yi NATO’dan çıkartalım” başlığını atması ile anlamış olduk. Başlık,  Bass’ın yakın ilişki kurduğu gazeteci/yazar tayfasının IQ seviyesi açısından yeterli bir fikir veriyordu...

Amerikan yönetiminin İncirlik için 9 ay yalvardığı Türkiye’yi NATO’dan çıkartma fantezisi, ancak, nazik bir tanımlama ile “algı sorunu yaşayan durgun zekalar” için geçerli olabilecek bir yaklaşımdır...

Türkiye’siz bir NATO olabilseydi, merak etmeyin, bunu, Esed yanlısı bir faşist kalemin fantezisine bırakmaz, 1974 Kıbrıs Harekatı sonrasında yaparlardı...

Geçiniz...

Biz nazik bir milletiz, Ortadoğu’daki “süper güç” ağırlığını, 21 Ağustos 2013 günü, Beşar faşizminin Şam’ın Doğu Guta bölgesinde gerçekleştirdiği kimyasal silah saldırısında kaybetmiş bir devletin başkan yardımcısını “miş gibi” ağırladık...

Amerikan yönetiminin o gün “kırmızı çizgilerini” çiğnemesiyle, artık Suriye ve Irak konularında bizim için bir şey ifade etmediğini tabii ki, Biden’in yüzüne söyleyemezdik, sonuçta geleneksel Türk misafirperverliğinin yara alması söz konusu...

Ama, uygun bir ortamda, birilerinin, Washington’da henüz alzheimer olmamış bazı kişilere, Türk-Amerikan stratejik ittifakının ortadan kalkmakta olduğunu söylemesinde yarar var.

ABD PKK’ya terör örgütü dese bile...

Ne demişti, HDP Eşbaşkanı Yüksekdağ: Sırtımızı YPJ’ye, YPG’ye ve PYD’ye yaslıyoruz.

Aslında dürüst davranmış, bize de önemli bir işaret vermiş, kızmayın.  Yakında belli ki, PKK kalmayacak, YPG de müttefikimiz Amerika’nın korumasında “çalışmalarını”(!) sürdürecek.

Biden’ın yaptığı açıklamada, “Biz Sayın Başbakan’la, DAEŞ, PKK, El Nusra konusunda hem fikiriz. Bunlar basitçe söylemek gerekirse terörist gruplardır” cümlesinde PYD nerede, söyleyeyim, Biden’ın cebinde!..

Türkiye’nin mesajı net: PYD, PKK’nın uzantısıdır ve terörist bir örgüttür, ben bu terör örgütüyle savaşıyorum, müttefiklerim bu duruma saygılı olsun.

Biden’ın cevabı: Kürtler DAEŞ’e karşı savaşta en önemli kara gücü...

Konu kapanmıştır, fazla zorlamaya da gerek yok...

PYD’yi terörist kabul etmediği için Fırat’ın batısına taşır, silahlandırır, eğitir, yarın o silahları Cizre’de buluruz, eğittikleri “keskin nişancı” olur karşımıza çıkar...

Zaten bunları yaşıyoruz, o zaman neyi konuşuyoruz?

ABD Kürtler’i öldürmekte kararlı...

Kürtler’i DAEŞ’e karşı savaşta en önemli kara gücü olarak görmek, “Amerikan askeri öleceğine Kürtler ölsün” demenin diplomatik tarifidir.

Kürtler, cümleyi, kendi gelecekleri açısından “olumlu” yorumlayabilir, emperyalistler için gençlerini “kendilerinin olmayan bir savaşa” sürükleyebilirler, kendi tercihleridir...

Ama gerçek ortadadır: Suriye’nin kuzeyindeki o korkunç alana kimse kendi evladını sokmak, çocuklarının ceset torbalarında evlerine dönmesini istemiyor, belli ki, Amerikalı ve Ruslar, Kürtler’in orada ölmesini tercih ediyorlar...

Bu kanlı senaryodan ne Kürt bağımsızlığı çıkar, ne de PKK için bir devlet şansı...

Ama bu denklemden çok sayıda Kürt gencinin cenazesi çıkar.

Silahlarınızı bırakın ve çekilin...

Bu nedenle, Kandil’deki “ceset uzmanlarının” emriyle, dünyanın en güçlü ordularından birinin karşısına çıkmış o gençlere sesleniyorum: Silahlarınızı bırakın ve Kürt gençlerini vekalet savaşlarının kurbanı yaparken gönül telleri oynamayan o savaş ağalarını kaderlerine terk edin...

HDP’ye oy vermiş ülkemin iyi niyetli, yüzünü barışa dönmüş Kürt halkına da sesleniyorum, gençlerinizi, sonu çok kanlı bitecek bu tür serüvenlere sürükleyen sözde politikacıların yakasına yapışın ve yaşanılanların, dökülen kanın hesabını sorun!..

Bunu geleceğiniz, torunlarınız için yapın...

Biden’ın ziyaretinden anladık, emperyalizm geleceğinizi bir kan gölünde boğmakta ve evlatlarınızı öldürtmekte kararlı...

Bunu gördük... Bir kardeş uyarısı olarak kabul edin...

HABERE YORUM KAT

1 Yorum