11 Eylül 2001 terör saldırılarının yakın tarihte yeni bir sayfa açarak dünyayı değiştirdiğini herkes kabul eder. Öyledir de; zira bu saldırılar sonucu Amerika 'terörle savaş' adı altında iki açık savaş açmış, ayrıca bugüne kadar yürüttüğü gizli savaşla da dünyada pek çok şeyi değiştirmiştir.

Bu yüzden 11 Eylül önemli bir dönüm noktası olmakla birlikte 9 Eylül 2001 de bu süreçte başka bir önemli noktayı teşkil eder; zira bugün 11 Eylül'ün önünü açan tarihî bir gündür.

11 Eylül günü Ahmet Şah Mesut bir intihar saldırısı sonucu karargâhında öldürülmüştür. Öldürenler iki Tunuslu El Kaide militanıdır: Abdüssettar Dahame ve Buraki el Oaer.

Bu iki şahıs El Kaide'nin talimatıyla Mesut'un çevresine haber göndermiş, kendilerinin Arap televizyoncuları olduklarını söylemiş, Mesut ile röportaj talebinde bulunmuşlardı. Aylarca süren bekleme sonunda bunlar Mesut'un karargâhına kabul edilmiş, Mesut'un huzuruna alınmışlardı. Röportaj başlayınca şahıslar kameranın içine gizlenmiş bombayla Mesut'u alçakça bir tarzda öldürmeyi başarmışlardı.

Suikastçılardan Buraki bombanın etkisiyle parçalanarak ölmüş, bombadan zarar görmeyen Dahame ise kaçarken yakalanmış ve Mesut'un korumaları tarafından anında infaz edilmişti.

Ahmet Şah Mesut, Afganistan'ın Peştunlardan sonra ikinci büyük etnik grubu olan Taciklerin lideriydi. 20. yüzyılın en önemli, en başarılı gerilla liderlerinden olan Mesut, ülkesini işgal eden Sovyet güçlerine karşı büyük mücadele vermiş, Sovyet ordusunu Penşir Vadisi'ne sokmamıştı. Aynı zamanda Kuzey İttifakı'nın lideri olarak Taliban'a da karşı koymuş, onları da Penşir'e adım attırmamıştı. Bu yüzden Taliban'ın en güçlü düşmanı, Amerika'nın ise müttefikiydi.

Bugün 7 yıl kadar önce öldürülen Mesut'tan söz ediyorum; çünkü adı bugünlerde Belçika'da gözaltına alınan 14 El Kaide zanlısı dolayısıyla milletlerarası basın ve televizyonlarda sıkça geçiyor. Bunun sebebi de gözaltına alınan ve daha sonra tutuklanan 6 zanlıdan birisi olan Melike El Arud.

Kırk yaşlarında olan Bayan Arud, küçük yaşta Fas'tan Belçika'ya göç eden ve daha sonra Belçika vatandaşı olan birisi. Kendi ifadesiyle El Kaide lideri Üsame Bin Ladin hayranı olan Arud, Ahmet Şah Mesut'u öldüren Tunuslu Dahame'nin de eşiydi. Haberlere göre, ikinci kocası Muiz Garsolluy da halen Afganistan'da El Kaide adına çalışıyor.

Arud, 2006 yılında New York Üniversitesi'nin Hukuk ve Güvenlik Merkezi'nde görevli Paul Cruickshank ile Cenevre'de yaptığı röportajda kocası Dahame'nin kendisine intihar misyonundan hiç söz etmediğini, ölümünden 12 Eylül 2001 günü haberdar olduğunu, o gün kendisine bir El Kaide kuryesi tarafından bir mesaj ve zarf içinde 500 dolar ve bir de bant bırakıldığını anlatır. Dahame, bantta karısını sevdiğini; ancak kendisinin artık bu dünyada olmadığını söyler.

Bugüne kadar pek çok komplocu kalemin CIA tarafından öldürüldüğünü söyleyip insanları kandırdığı Ahmet Şah Mesut anlattığımız şekilde işte böyle öldürülmüştür. Öldürülmesinin ana sebebi de 12 Eylül'e hazırlanan El Kaide'nin Mesut'u öldürerek Taliban'ı memnun etme ve böylece onun koruma ve himayesini garanti altına alma arzusudur. Nitekim, öyle de olmuştur. 12 Eylül'den sonra Taliban liderliği Amerika'nın El Kaide liderlerini kendisine teslim edilmesi yönündeki talebini reddetmiş, bunun sonucunda Amerika, Afganistan'a karşı aradan geçen 7 yıla rağmen hâlâ devam eden savaşı başlatmıştır.

Kısacası, 9 Eylül günü yapılan suikastla El Kaide Taliban'ın güvenini, himayesini, korumasını kazanırken 11 Eylül'ün önü de böylece açılmıştır.

9 Eylül bu yüzden önemli bir tarihtir...

ZAMAN