1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Psikolojik Bariyer ve Harekâtların Tasfiyesi
Psikolojik Bariyer ve Harekâtların Tasfiyesi

Psikolojik Bariyer ve Harekâtların Tasfiyesi

Sadece Yunanistan’la değil Ermeni sorununa yaklaşımda, Rusya’yla ilişkilerde, Kürt sorununun çözümünde, AB ve ABD’nin dayatmaları karşısında da kimi ezik ve mağlup kimi mağrur ve zorba psikolojiler eskide kalıyor artık.

08 Aralık 2014 Pazartesi 04:30A+A-

Kenan Alpay / Haksöz Haber

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun kalabalık bir heyetle gerçekleştirdiği iki günlük Yunanistan ziyareti pek çok açıdan kritik edilmeyi gerekli kılacak mahiyette bir siyasi açılımdır. Yunanistan Cumhurbaşkanı, Başbakanı, ana muhalefet partisi lideri başta olmak üzere Başbakan Davutoğlu’nun önemli temaslar kurduğu gezide Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi de ortak bakanlar kurulu olarak toplandı.

Beraberindeki 9 bakanla Atina’ya inen Başbakan Davutoğlu’nun Cumhurbaşkanı Papulyas ve Başbakan Samaras’la yapılan görüşmelerin basına yansıyan bölümleri her şeyden önce şu kanaati pekiştiriyor: Yunanistan-Türkiye ilişkilerinde ulusalcı hislerle tırmandırılan bildik gerilim ve çatışma sarkacına kesin olarak son verilecek. Fakat bu süreç basit ve karşılıksız barış söylemleri üzerinden değil hakiki ve adilane stratejik ortak paydalardan hareketle hayata geçirilecek.

Tehdit Değil Teklif Siyaseti

Kıbrıs, Ege denizindeki kıta sahanlığı, Ruhban Okulu, Batı Trakya’daki Müslüman toplumun hakları meseleleri başta olmak üzere Türkiye ile Yunanistan ilişkileri arasında epeyce gerilim hatta kriz noktası mevcut.

AB ve ABD’nin Yunanistan’ı Türkiye’ye karşı kimi kollayan kimi, kışkırtan siyasetleri de mevcut sıkıntıları iyiden iyiye kronikleştiriyor. Üstelik son dönemde Türkiye’nin önce İsrail’le ardından da askeri darbe sonrası Mısır’la gerginleşen ilişkilerinde Yunanistan hatta Güney Kıbrıs Rum Devleti’ni bölgesel bir güç olduğuna dair heveslendirmeleri de buraya ilave etmek gerek. Üstelik Doğu Akdeniz’deki doğal gaz rezervleri üzerinden İsrail ve Mısır’daki askeri cunta bütün ekonomik, askeri ve siyasi açmazlarına rağmen adeta Yunanistan ve Kıbrıs Rum yönetimini adeta tampon devlet gibi öne çıkmaya teşvik ediyor.

Bölgedeki gerilim trendinin giderek yükseldiği bir vasatta Başbakan Davutoğlu’nun Yunanistan’ı ziyaretinden hangi amaçların hâsıl olması bekleniyor? Şu üç hususu tartışmanın zaruri olduğunu düşünüyorum:

Birincisi Yunanistan içine düştüğü ekonomik bunalımın da bir neticesi olarak İsrail-Mısır askeri cuntasının kucağına sürüklenmekten kurtarılıyor.

İkincisi AB ve ABD’nin Yunanistan’ı Türkiye’ye karşı kontrollü gerilim aracı olarak kullanmasını imkânsız hale getirerek iki komşu ülkenin ilişkisini başka ülkelerin elinde rehin tutulmasına set çekiyor.

Yazının Devamı >>>