Mısır'ın, İran'ın Hizbullah üzerinden iç işlerine karıştığı yönündeki iddiası yersiz. İran'dan bir düşman yaratmak bizzat Kahire'nin zararına olur

Mısır kendisine yönelik bir komplo planını ortaya çıkardığı iddiasıyla gerginliği artırıyor. Bu bağlamda, senaryonun arkasına saklanmış hedefler ve kimin bu senaryodan kârlı çıktığına dair bir soru söz konusu. Mısır’ın direnişle anlaşmazlığının, İsrail’in Temmuz 2006’da Lübnan’a saldırmasından sonra su yüzüne çıktığı açık. Fakat 2008 sonundaki Gazze’ye yönelik soykırım savaşı ‘incir yaprağı’nı kaldırdı ve gerçekler gözler önüne serildi. Mısır’ın herhangi bir egemen ülke gibi kendi güvenliği konusunda uygun önlemleri almaya hakkı var, ancak bu hak düşmanla koalisyon kurması için gerekçe olamaz. Zira Mısırlı yetkililerin kuruntulara dayanarak düşman yaratmaları ve İran’ı da düşman listesine koymaları Mısır halkının veya rejiminin çıkarına değil. Bu durum sadece Mısır’ın büyük Siyonist projenin halkası içine konulmasıyla ortak düşmanın işine gelir.

Mısır rejimi İran’ın Mısır’ın sorunlarına kesinlikle müdahale etmeyeceğini başkalarından daha iyi biliyor. Dahası, İran’ın Mısır’la sınırı yok ki iç işlerine müdahale etmekle suçlansın... Mısır’ın bölgesel denklemde zayıf bir halka olması kimsenin çıkarına değil. Böyle bir durum genişlemesi ve suçlar işlemesi noktasında İsrail’e destek olur. İran’la Mısır arasında yaşanan Filistin sorunuyla ilgili anlaşmazlıksa Mısırlı yetkililerin sunduğundan daha büyük. İran Lübnan ve Filistin’de direnişin yanında durmasıyla gurur duyuyor. Bu stratejik bir tutum, çünkü Siyonistler 1982’deki Lübnan işgalinde ve Gazze savaşında yaşandığı gibi Filistin halkını soykırımdan geçirmekte başarılı olduysa, tüm bunlar hegemonyalarını Nil’den Fırat’a kadar genişletmeyi hedefliyor.Tel Aviv kurumlarına karşı tereddüt içindeki Mısırlı yetkililer, İsrail parlamentosunun duvarına asılan ve bu oluşumun Nil’den Fırat’a sınırlarını gösteren haritayı gördü.

Hizbullah ise topraklarını işgalden kurtaran ve Araplara ilk zaferi yaşatan bir örgüt. Hizbullah bugün özgürlük ve demokrasiyi en fazla destekleyen Arap halkı sayılan Lübnanlıların güvenini kazandı. Mısır’a verilecek nasihat şu: Evi camdan olanın başkalarının evlerini taşlama imkânı yoktur. Mısırlı siyasetçilerden ve medyasından duyduğumuz alçaltıcı ifadeler aslında Mısır’ı hedef alıyor. (İran gazetesi Vifak, başyazı, 15 Nisan 2009)

RADİKAL