1. YAZARLAR

  2. Ahmet Varol

  3. Filistin Seçimlerine Yargı Darbesi
Ahmet Varol

Ahmet Varol

Yazarın Tüm Yazıları >

Filistin Seçimlerine Yargı Darbesi

09 Eylül 2016 Cuma 12:44A+A-

Filistin’de gerek genel seçimlerin ve gerekse yerel seçimlerin düzenli bir şekilde, fırsat eşitliğinin sağlanacağı ortamda ve usûlüne uygun olarak icra edilmesi uzlaşma anlaşmasında karara bağlanmıştı. 

Fakat Ramallah’taki Mahmud Abbas yönetiminin emrindeki hükümet başına buyruk hareket ederek ve Hamas ile herhangi bir istişarede bulunmadan yerel seçimlerin tarihi konusunda kararını verdi ve 8 Ekim 2016 tarihinde gerçekleştirilmesini kararlaştırdı. 

Bu karardan sonra Hamas’ın seçimlere katılmaması beklentisi vardı. Çünkü hükümetin başına buyruk tutumu ve uzlaşma anlaşmasının şartlarına bağlı kalmaması seçimler konusunda da şüpheleri artırıyordu. Özellikle Batı Yaka bölgesinde fırsat eşitliğinin sağlanmayacağı ve gerek oy verme gerekse sayım konusunda yeterince dürüst davranılmayacağı ihtimaline binaen Hamas’ın seçimleri boykot edebileceği düşünülüyordu. 

Ama öyle olmadı. Hamas her şeye rağmen seçimlere katılma kararı verdi. Ramallah’taki yönetimin seçimlerde kendisine gereken kolaylıkları ve Fetih’e sağladığı fırsatların aynısını sağlamayacağını bilmekle beraber belediye yönetimlerinde ve meclislerinde yer almanın da halka hizmetlerini götürmek için iyi bir fırsat olacağını dile getirerek seçimlere katılma kararı verdiğini duyurdu. 

Fakat teşkilat adına aday listeleri vermek yerine farklı kesimlerle birlikte ve ittifak halinde harekete imkân verecek, daha çok belediye hizmetlerine uygun, ehliyet ve liyakat sahibi isimleri bir araya getirecek ortak listeler sunmayı kararlaştırdı. 

Bunun üzerine Fetih’in ileri gelenlerinden aykırı sesler çıkmaya başladı. Fetih teşkilatının seçimlere yeterince hazırlıklı olmadığını, 8 Ekim’e kadar da hazırlıklarını tamamlamasının mümkün olamayacağını iddia ederek seçimlerin ertelenmesini istemeye başladılar. Ama Hamas vaktinde yapılması konusunda ısrarlı olduğunu, kendisinin bu tarihe göre gerekli hazırlıkları yapacağını duyurdu.

Bu durum karşısında Ramallah’taki hükümet iki arada bir derede kaldı. Tarihi kendisi belirlemişti ve ertelemesi durumunda kendi örgütünden gelen seslere kulak verdiği, taraflı davrandığı iyice belli olacaktı. Ertelememesi durumunda Hamas’ın muhtelif kesimlerle ittifak kurarak gösterdiği aday listelerinin kazanması ihtimali yüksekti. Bunu engelleyebilmek için büyük oyunlar çevirmesi gerekecekti. O durumda da hile ve oyunlarının üstünü örtmek için kullanacağı yorgan kâfi gelmeyebilirdi. Başını kapatsa ayağı ayağını kapatsa başı görünecekti. 

Sonuçta mesele bir yargı yoluyla halledildi. Ramallah’taki, güya bağımsız çalışan Yüksek Adalet Mahkemesi seçimlerin iptaline karar verdi. 

Mahkemenin kararı verirken kullandığı gerekçeler son derece basitti. Birinci olarak Seçim Kurulu’nun Fetih örgütünün bazı aday listelerini iptaline yaptığı itirazını, ikinci olarak da bir avukatın Kudüs’ün yerel seçimlerin kapsamı dışında tutulmasına yaptığı itirazı gerekçe olarak kullandı. 

Oysa Seçim Kurulu sadece Fetih’in listelerini değil birçok listeyi şartlara uygun olmadığı iddiasıyla geçersiz saymıştı. Hatta bazı bölgelerde listelerin iptali sebebiyle geçerli aday listeleri teke düşüyordu. İtirazların değerlendirilmesi süreci de devam ediyordu. Mahkemenin hemen bu itirazları bahane ederek müdahalede bulunmasını hatta seçimleri iptal edecek kadar işi ileri götürmesini gerektirecek bir durum yoktu. 

İkinci gerekçe de tamamen tutarsızdı. Çünkü Ramallah’taki hükümet Kudüs’ü, işgal rejiminin orada seçim yapılmasına, sandık kurulmasına ve oy kullanımına izin vermeyeceğini bildiği için kapsam dışında tutmuştu. Önceleri bazı seçimlerde Kudüslülerin dışarıda kurulan sandıklara gelerek oy vermelerine dair bir formül bulunmuştu, ama bu parlamento seçimleri için söz konusuydu. Yerel seçimlerde bunu yapmanın bir anlamı yoktu; çünkü işgal rejimi Kudüs belediyelerini tamamen gasp etmiş durumdadır ve Kudüs’teki Filistin halkının kendi seçimlerinde seçeceği meclis üyelerinin ve yetkililerin çalışmasına fırsat vermeyecektir. Ramallah hükümetinin işte bu sebepten dolayı Kudüs’ü seçim kapsamı dışında tuttuğu biliniyor. 

Gerçekte ise yargı kararıyla seçimlerin iptali Abbas yönetiminin seçimlerin sonuçlarından endişe etmesi sebebiyle kasıtlı olarak vurulmuş darbedir. Bizim tahminimize göre mahkeme kararı da sipariş bir karardır. 

Yeni Akit

YAZIYA YORUM KAT