Yasak kitap, yasak dergi, illegal örgüt yayını vb. suçlamaların saçmalık derecesinde seyrettiğine dair her gün yeni örneklerle karşılaşıyoruz. Bugün de gazetelerde Antalya’da FETÖ suçlamasıyla takip altında olan bir kadının örgüt yayınlarını yakmaya çalışırken yakalandığına dair haberler okuduk.  Büyük bir suçüstü operasyonuna maruz kalmışçasına sunulan şüphelinin yakmaya çalıştığı yayınların neler olduğu ise içler acısı hale işaret ediyor gibiydi.

“FETÖ şüphelisi, örgüt kitaplarını yakarken yakalandı” başlığıyla sunulan haberin devamında “Antalya'da FETÖ soruşturması kapsamında takibe alınan bir kadın, örgüte ait yayınları yakmaya çalışırken yakalanarak gözaltına alındı” denilmiş.

Haber şöyle devam ediyor:

“İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Antalya Cumhuriyet Savcılığının yürüttüğü FETÖ/PDY soruşturması kapsamında teknik ve fiziki takibe aldığı ev kadını R.Y'nin, ikametine yakın bir bölgede bazı yayınları yaktığını fark etti. Yakılmaya çalışılan yayınların örgüte ait olduğunu tespit eden polis ekipleri, R.Y'yi gözaltına aldı. Ekipler, bir kısmı yanan yayınları da incelenmek üzere emniyete götürdü.”

Resimlerden anlaşıldığı kadarıyla yakılmaya çalışılan yayınların Sızıntı dergileri. Bu dergilerin on yıllarca yasal olarak yayınlanmış, devletin de desteğini almış bir yayın organı olduğu biliniyor. Sonraki süreçte basımı durdurulmuş, yasaklanmış da olabilir ama yasal olarak basıldığı dönemde yayınlanmış nüshalarını bulundurmak neden suç olsun?

Şüpheli olarak gözaltına alınan kadının açmazına bakın!

Bu yayınlar evinde bir aramada yakalansa şahıs suçlu olacak! Bunlardan kurtulmak istediğinde ise gizli, saklı bir iş çeviriyor pozisyonuna düşüyor.

Çıkabilirsen gel çık işin içinden!