1. YAZARLAR

  2. Hüseyin Akın

  3. Başörtülü kızlar kimlerle evlenecek?
Hüseyin Akın

Hüseyin Akın

Yazarın Tüm Yazıları >

Başörtülü kızlar kimlerle evlenecek?

11 Ağustos 2009 Salı 00:54A+A-

Başörtülü kızlarla kim evlenecek?" Tartışmayı açmak kolay, ama kapatmak o kadar basit değil. Bu sorunun üzerine cılkını çıkarıncaya kadar gidebilirsiniz artık. Zaman ve zemin böylesi türedi sorunları enine boyuna konuşmak için hiç bu kadar müsait olmamıştı. Baksanıza, ortalıkta yaşını başını aldığı halde bir türlü başı bağlanmamış başı bağlı bir sürü kızımız var(!)

Sonra o kadar dilsiz ve kelimesizler ki, onların yerine hep ağabeyleri konuşuyor. Evin küçük oğlu sıranın kendisine gelmesi için yetişkin ablasının bir an önce baş göz edilmesini bekliyor sanki.

Başörtülü kızların dışlanmışlığı konusu hiç bu kadar ajitasyona uğramamıştı.

Tesettürlü kızlar hep beğenilen konumundadır diye bir yasa mı var?

Belli bir yaşa geldikleri halde hâlâ evlenmemiş olmaları pekâlâ onların bir tercihi de olabilir. Etraflarında Müslüman, İslamcı kimliğiyle dolaşan erkeklerde mümeyyiz bir karakter görememiş ve bu yüzden muhtemel tekliflere kapalı durmuş olamazlar mı?

Muhafazakâr işverenlerin tesettürlü bayanlara kolay kolay iş vermediklerini, sekreterlerini mümkün mertebe açık kızlardan seçtiklerini biliyoruz.

Görülebilir güzellikler peşinde olan ağabeylerin her zaman tesettürlü eleman kontenjanlarını sınırlı tuttuklarını da bilmez değiliz.

Bizim mahallede kasayı türbanlıya masayı endamlıya teslim etme geleneği vardır. Bu da kabul; ama meseleyi başörtülü kızların evde kalma problematiğine kadar indirgerseniz, 'orada durun' derim.

Eğer kimi erkekler yanlarına yakıştırmadıklarından ya da makamları için tehlike addettiklerinden başörtülü kızlarla evlenmekten kaçınıyorlarsa bu hiç de üzülüp şikâyet edilecek bir durum değildir.

Tam aksi, başörtülü kızların verilmiş sadakası varmış bile diyebiliriz.

Düşünün bir kere, bu erkekler acınası kompleks ve korkuyla her şeye rağmen bu kızlarla evlenselerdi daha mı iyi olurdu?

Konjonktür denilen şey böyle zamanlarda ayıklayıcılık görevi görür.

İyi ki para ve makam hırsıyla gözü dönmüş bu namazlı niyazlı kardeşlerimiz tercihlerini başörtülü kızlardan yana yapmamışlar.

Ve iyi ki başörtülü kızlarımız ne olursa olsun diyerek böyle bir teklife boyun eğmemişler.

Dizginlenmemiş servet dizginlenmemiş şehvet gibidir.

Kim demiş erkeklerin de bir tesettürü yoktur diye. Arzu ve ihtiraslarını frenleyip setretmek bütün cinslerin ortak tesettürüdür.

Erkeğin evleneceği kızda aradığı haslet ve özellikler kadar bir kızın da evleneceği erkekte olmazsa olmaz saydığı değerler vardır.

Bu değerlerin başında servet, şöhret ve şehvetini dizginleyip setretme tesettürü gelir.

Mevkileri, meydanları, sahaları, alanları ve kelimeleri eline geçirmiş olan erkek kadına göre bugün daha şaibeli, daha tavizkâr ve daha yaralıdır.

Erkeğin İslam'ı yaşama konusunda verdiği tavizler nerdeyse gönüllü eğilip bükülmeler haline gelmiştir.

İslam'ı kendi nefsinde değil uzaktan idealize ettiği Müslüman kadının örtüsünde ve kimliğinde yaşamaya çalışır.

Açık bir bayanla evlenirken de gizli emellerini kamufle eder. Açık bayanla evlenmesinin ideal gerekçesi hazırdır: Kapatayım diye açık aldım!

Kadın kapanan değil kapatılandır artık. İsteyen değil istenen, tercih eden değil tercih edilen, Seven değil sevilen, evlenen değil evlenilen... Gülmesine ve ağlamasına müsaade ettiğimiz... Şikâyetine izin verdiğimiz...

O şimdi burada yok. Kim bilir bir gün kaybettiği kelimelerine kavuşup kendi hakkını kendisi savunmak için konuşur.

MİLLİ GAZETE

YAZIYA YORUM KAT