1. YAZARLAR

  2. Ramazan Keskin

  3. Abdulmelik Fırat Rabbine yürüdü (1)
Ramazan Keskin

Ramazan Keskin

Yazarın Tüm Yazıları >

Abdulmelik Fırat Rabbine yürüdü (1)

10 Ekim 2009 Cumartesi 00:55A+A-

"Her nefis ölümü tadıcıdır, sonra da bize döndürülürsünüz." (Ankebut Suresi Ayet 57).

Muhterem Abdulmelik Fırat kardeşimiz 29 Eylül 2009 tarihinde Ankara’da tedavi gördüğü hastanede vefat etti.

Merhum Abdulmelik Fırat’a Allah’tan rahmet ve mağfiret, kederli ailesine ve tüm sevenlerine sabr-ı cemil niyaz ederim.

Muhterem Abdulmelik Fırat 1934’te Erzurum’un Hınıs ilçesinin Kolhisar Mahallesi’nde (köyünde) dünyaya geldi. Muhterem ve merhum Abdulmelik Fırat bey vefat ettiğinde 75 yaşında idi. Muhterem ve merhum Abdulmelik Şeyh Şahabeddin’in oğludur. Merhum şeyh Şahabeddin, merhum Şeyh Said’in yeğenidir.

Merhum Abdulmelik Fırat bey’in hayatı çok çileli ve sıkıntılar içinde geçmiştir. Aileden aldığı dini terbiye ve daha sonra kendisini yetiştirerek büyük bir ilmi vukufa ulaşmıştır. Merhumu tanıyan herkes bunu doğrular. Çeşitli nedenlerle karşılaşanlar onun bu yüce meziyetini takdir ederler. Ana dili oluşu itibariyle Kürtçe ve bununla birlikte Türkçe, Arapça, Farsça ve İngilizce biliyordu.

Merhum Abdulmelik Fırat bey, içerisinde yaşadığı şartları çok iyi tahlil etmiş birisidir. Bu nedenle hayatında hiçbir zaman şiddetten yana olmadı ve şiddet dilini de hiçbir zaman tasvib etmedi. Çok cesur ve şecaatli biri olmasına rağmen hiçbir zaman şiddet söylemini benimsemedi. Merhum, mücadele hayatında kalemi ve kelamı seçti. Bir ömür böyle geçti. Merhumla karşılaşan ve sohbetinde bulunan herkes bu durumun şahididir. Büyük bir birikime sahipti. Kendisine bu nedenle bilge insan deniliyordu. Türkiye halkı bu duruma yabancı değildir. Merhumun katıldığı panellerde, açık oturumlarda ve muhataplarıyla müzakere ve münazaralara şahit olan herkes bunun şahididir.

Muhterem Abdulmelik Fırat’ı uzaktan uzağa tanıyordum. Yakinen tanımamız ise Malatya Mazlum-Der’in tertiplediği bir konferansta birlikte olduk. Ben de o konferansta kısa bir konuşma yapmıştım. Daha sonra bir evde birkaç kişi ile birlikte olan bir sohbetinde bulunmuştum. Merhumu bu vesile ile yakından tanıma fırsatı buldum.

Merhumun vasiyeti üzerine cenazesi Erzurum’un Hınıs ilçesinin Kolhisar Mahallesi’nde, damadı Faysal Fırat’ın evinin önündeki meydanda öğle namazı kılındı ve öğle namazını müteakip cenaze namazı kılındı. Türkiye’nin hemen hemen her yerinden cenazeye iştirak edenler vardı. Takriben cenaze namazına iştirak edenlerin sayısı 7-8 bin kişiydi. Yine vasiyeti üzerine naşı 5-6 km. uzaklıktaki hakim bir tepe üzerinde aile mezarlığında defnedildi. Bu kabristanda Merhum Şeyh Said’in babası Merhum Şeyh Mahmut Efendi medfundur. Toplumun tamamı yaya olarak bu tepeye tırmanarak mezarının başına kadar yürüyerek geldiler. Mezarın başına toplulukla birlikte yakın akrabalarından 11 hanım da katıldı. Bu tepeye ‘Kubbe Efendi Tepesi’ deniliyor. Bu tepe bölgenin hakim bir noktasında. Bu tepenin kuzeyinde Bozdağları, tepenin batısında eski ismi (Kurdi), yeni ismi ise Pınar köyü ve doğusu da Kolhisar Mahallesi’dir. Bu bilgileri Pınar köyünde ikamet eden İbrahim Güzeller’den aldık. Bu Kubbe Efendi Tepesi aile mezarlığının bulunduğu bir yerdir.

Bu büyük cenaze merasiminde tekbirlerin dışında hiçbir slogan atılmadı. Ve Müslümanlara yakışır bir vakarla defin işi tamamlandı. Kabrin başındakiler, merhumun cenaze namazının kılındığı ve taziye çadırının kurulduğu yere gelerek taziyelerini bildirdi. Merhumun 3 erkek çocuğu ve bir de kız çocuğu bulunmaktadır. Taziyeleri merhumun üç oğlu; Mahmut Fevzi, Abdulkadir ve Abdin kabul ettiler. Ayrıca ailenin büyükleri de orada hazır bulunuyorlardı.

Merhum Abdulmelik Fırat bey Hak ve Özgürlüker Partisi’ni kurmuştu. Kısaca HAK-PAR. Bu partinin onursal genel başkanı idi.

Merhum dünya hayatını hep sürgün ve sıkıntılar içinde geçirdi. Şimdi dünya sürgünü bitti. Kendi bölgesinde ve doğduğu topraklarda mahşer gününü beklemektedir. Rabbim Abdulmelik Fırat kardeşimize ve bizlere rahmet eyleye inşallah.

Tekrar muhterem ve merhum Abdulmelik Fırat’a Allah’tan rahmet ve mağfiret diler, mekanının cennet olmasını temenni ederim. Merhumun kederli çocuklarına, aile büyüklerine, sevenlerine ve tüm duyarlı insanlara Allah’tan sabr-ı cemil niyaz ederim.

Vesselam.

VAKİT

YAZIYA YORUM KAT