1. YAZARLAR

  2. Taha Kıvanç

  3. Vicdan ve medya
Taha Kıvanç

Taha Kıvanç

Yazarın Tüm Yazıları >

Vicdan ve medya

06 Ocak 2009 Salı 14:51A+A-

İsrail'i dünya gözünde olumlu bir yere yerleştirme görevi de varmış demek ki 'DebkaFile' adlı sitenin; içerdiği haber ve yorumları günü gününe okuyabileyim diye abone olmuştum, Gazze saldırıları sonrasında olmadık mesajlar gelmeye başladı.

Sonuncusu görüntülü: Niçin ağladıklarını bilmediğiniz çocukların görüntüleri eşliğinde, Filistin topraklarından İsrail'in güneyinde yaşayan 250 bin kişinin üzerine binlerce füze atıldığı, bunların özellikle çocukları tehdit ettiği anlatılıyor. Doldurup gönderene iade edeyim diye bir de şu 'dilekçe'yi eklemişler mesaja: “Medyanın Arap-İsrail çatışmasına daha yansız ve objektif haberlere yer vermesini, yalnız Hamas'a haber kaynağı olarak dayanmamasını istiyorum. Kullanılan görüntüler ve manşetler güncel olayları doğru yansıtmıyor, bu da İsrail devleti'nin aleyhine oluyor; buna da bir son verilmeli.”

Mesajın içerisinde olumsuz haber örneği olarak BBC'nin bir haberi yer alıyor yalnızca...

Pazar günü, bir dostum, “Dünya medyası bu defa akıllandı, Gazze'deki vahşeti olduğu gibi yansıtıyor; evden izleyip çıktım, CNN-International Gazze'deki sivil toplum önderleriyle mülâkatlar yayınlıyordu” dediğinde şu cevabı verdim: “Saat ABD'de geceyarısı 03:00; bu saatte Filistinli sivil toplum önderleriyle konuşur, Amerikalılar uyanıp televizyon karşısına geçtiğinde İsrail hükümet sözcüsüne bağlanır CNN...”

Sanki biliyormuşum gibi... Eve döndüm, bir baktım BBC-World'te 'İsrail hükümet sözcüsü' diye tanıtılan bir zat uzun uzadıya konuşturuluyor. İsminin Lyse Ducette olduğunu sandığım BBC muhabiri adama soru sorarken dinleyeceği yalanları öngörerek yüzünü buruşturuyor; olsun, merkez kendisine “Onu da çıkar” demiş işte...

Buna rağmen yaranamıyor BBC İsraillilere...

Olup-bitenlerde anlamakta zorlandığım en önemli taraf, vaktiyle kendisini “Ortadoğu'nun tek demokrasisi” olarak takdim eden İsrail'de barış-yanlısı demokratlara ne olduğu? Birdenbire buharlaştı mı o kadar insan, yoksa o dönemde 'demokrat' ve 'barışçı' görünmeleri gerektiği için rol mu yapıyorlardı; şimdi ihtiyaç kalmadığı için diğerleriyle birlikte onların da 'şahin' tırnakları mı uzadı?

Akıl alır gibi değil gerçekten...

İsrail söz konusu olduğunda ABD'de devlet düzeyinde meydana gelen değişim, halk düzeyinde İsrail toplumunda gerçekleşmiş durumda: 1991 yılında, Baba Bush'un dışişleri bakanı James Baker, kendisini 10 milyar dolar hibe için sıkıştıran Ariel Şaron'a, “Ben bu üslupla konuşana basın önünde cevap vermem, bakanlıktaki makam telefonum şu, dileğini beni arayarak anlatsın” meydan okumasında bulunmuştu...

Ne olduysa oldu, İsrail her istediğini ABD'den otomatik alır hale geldi...

Düşünün: 1930'lara kadar ABD vatandaşı olan Museviler her üniversiteye kabul edilmiyorlardı; toplum kendilerine ters baktığı için... 'Musevi kotası' sonradan kaldırıldı üniversitelerden... Yarım asırda tablo bütünüyle tersine dönüverdi ABD'de; abonelerine dünya medyasını protesto mesajı gönderme çağrısında bulunan kuruluşlar başarılı olduğu taktirde, dünya medyası da İsrail'in aşırılıklarını yazamaz hale gelebilir...

Bugün bile yazan, gösteren ne kadar az...

Gazze'de 1,5 milyon Filistinli üst üste, yanyana yaşıyor... Küçücük bir toprak parçası Gazze, tıkış tıkış yaşayan insanlar tıkış tıkış ölüyorlar... Dünyanın en yoğun insani sığınağı orası ve üzerlerine düşen her füze İsrail savunma sanayiinin son harikası; sadece can almakla kalmıyor füzeler, düştüğü yerlerde her türlü tahribata da yol açıyorlar...

“Bebeler ve kadınları da öldürüyorlar” diye bağırıp çağırıyoruz ya, İsrailliler buna gülüyor olmalı... Gazze'deki tıkış tıkışlık manzarası ortadayken nasıl olacak da bebeler ve kadınlar atılan füzelere hedef olmayacaklar? Füzelere “Bebeler ve kadınları öldürme sakın” diye öğretecek değiller ya!

Hiç değilse manşetleri ve televizyon haberlerinde gerçekleri yansıtan birkaç gazeteyle bir-iki uluslararası kanal var dünyada; hiç değilse var... Çoğu sağa bakıp hizaya girmiş durumda... Dünya medyası da Türkiye'den farksız sizin anlayacağınız: Bizde de birkaçı dışında gazeteler ve bir-ikisi istisna TV haberleri İsrail'e mazeret üretmekle meşgul...

Dün meşhur gazetenin, “Önceki gece kara operasyonu başlatan İsrail ordusu, Gaze'yi havada ahtapot gibi iz bırakan ve düştüğü yeri yakan 'beyaz fosfor' mermileri ile vuruyor” spotu eşliğinde verdiği “Ahtapotla vuruyor” manşeti ibret vericiydi. Eminim, Musevi-asıllı vatandaşlarımız bile Gazze'de bir namaz vakti camiye gönderilen füzenin aldığı 16 cana acımışlardır.

Biraz vicdanı olan herkes gibi...

Vicdansızlar için diyecek bir şeyim yok.

YENİ ŞAFAK

YAZIYA YORUM KAT