1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3.  Üstü örtülmüş 28 Şubat mağduriyetleri ne olacak?
 Üstü örtülmüş 28 Şubat mağduriyetleri ne olacak?

 Üstü örtülmüş 28 Şubat mağduriyetleri ne olacak?

Ersin Çelik, 28 Şubat sürecinde maruz kaldığı zulmün üstü örtüldüğü için mağduriyetini ispatlayamayan insanların durumuna dikkat çekiyor.

29 Şubat 2024 Perşembe 15:30A+A-

Ersin Çelik / Yeni Şafak

‘Sadece 195 kişi mi?’

Liseden 2002’den mezun oldum. Ertesi yıl askere gittim, vatani görevim 15 ay sürdü. Üniversite sınavına ise 2012’de girdim. Tam 10 yıl sonra. Dört yıl sürmesi gereken lisans eğitimimi 2018’de tamamlayabildim. Üniversite eğitimim 15 yıl sarkmıştı. Benim, çok kısa 28 Şubat hikayem böyle. Uzatırım elbette ama bilinen ve bilinmeyen öyle ağır 28 Şubat zulümleri var ki benim anlatacaklarım masal kalır. Ben size Şerife Kaya’nın yaşadıklarını ve şu gün dahi verdiği o büyük mücadeleyi aktarmak istiyorum.

Şerife Kaya laborant. 28 Şubat sürecinde Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde görev yaparken, ilk muhtıradan sonra kamuda çalışan başörtülülere soruşturma açılmış. Kendisine önce uyarı ve kınama cezası verilmiş. Başını açmayınca da önce açığa alınmış. Sonra da sürgüne gönderilmiş. Nereyi mi sürülmüş? Gökçeada’ya. Tam bir darbeci yıldırması. İki yıl içinde de memuriyetten ihraç edilmiş. Görevine geri dönmesi ise 14 yıl sürmüş.

Bugün 56 yaşında. Yasaklı kâbus dolu günler, sürgün, ihraç ve mesleğine dönme mücadelesi verdiği günler geride kalsa da Şerife Kaya’nın 28 Şubat hesabı açık duruyor. Mücadeleye binlerce 28 Şubat mağduru için devam ediyor.

Şerife Kaya ile iki “28 Şubat bakiyesi” olarak geçtiğimiz hafta görüştük. Azmine, gayretine, derdine, davasına gıpta ettim. Öfkesini diri tutankinini unutmayansavrulmayan ve istikamet üzere yürüyen dava kadını olarak anlattı ve kullandığı şu kavram dikkatimi çekti: “Maskelenmiş 28 Şubat mağduriyetleri.”

Biraz daha açmasını istedim şöyle örneklendirdi: “Bizim hastanede genç bir hemşireye ağır mobing uyguladılar. Doğum izninden yeni dönmüştü. Hakkında soruşturma olmamasına rağmen kaymakamlıktan gelip, ‘ya istifa et ya da başını açman gerekiyor’ diyorlar. Dayanamadı ve ‘başörtülü olduğum için çalıştırılmadığımdan istifa ediyorum’ dedi. İstifa dilekçesini kabul etmediler. ‘Ailevi sebeplerden istifa ettim’ diye değiştirttiler. Çevremizdeki birçok kadın ‘başörtüsü sebebiyle istifa ettim’ yazdırılmadığı için ailevi sebeplerden istifa ediyormuş gibi ayrıldılar. Bu şekilde maskelenmiş, bugün 28 Şubat mağduru olarak sayılmayan çeşitli mağduriyetler yaşandı.”

Dikkatimi çekti de üzerinden 27 yıl geçti ancak ‘maskelenmiş mağduriyetler’ konuşulmadı. Mesela Şerife Kaya bana, “Ersin kardeşim, başörtülerini açmadığı için sence kaç kız öğrencinin eğitim hakları ellerinden alınmıştır?” diye sordu. Ben haliyle “binlerce” dedim. Ancak öyle değilmiş. 28 Şubat sürecinde başörtüsü yasağına direndikleri için disiplin soruşturmasıyla öğrencilikleri sonlandırılan üniversiteli sayısı sadece 195 imiş. Yani kâğıt üstündeki başörtüsü mağduru sayısı bu kadar. Üniversitelerdeliselerdekamuda ve ordudaki binlerce vatandaş maskelenmiş mağduriyet yaşadı. Hukuki bir dayanakları olmadıkları için de haklarını geriye dönük alamadılar. Mesela başörtüsü yasağından dolayı okula giremeyen ve devamsızlıktan sınıfta kalan bir kız öğrenci resmiyette 28 Şubat mağduru görünmüyor.

Bir örnek daha vereyim. 28 Şubat’ta lise 10. sınıf öğrencisi olan ve tüm notlarının beş olduğu karnesinde Milli Güvenlik dersi sıfır geldiği için okul birincisi olamayan, bu nedenle de katsayı engelini de aşamayıp Türkiye’de değil de Viyana’da okumak zorunda kalan Sümeyye Kuşakçı da 28 Şubat mağduru sayılmıyor. Film olsa hayretler içinde izlenir. Yeni kuşaklar böyle bir filmi izlese, “Nasıl olur, hangi dünyada yaşıyoruz” derler. Ancak ömrü hayatında 5’ten düşük not almamış bir kız çocuğunu bir asker sırf inançlarından dolayı sıfıra mahkûm etmiş işte. Bu mobing değil de nedir? Nefret suçu değil midir? Ancak ne Sümeyye çocuk yaşta maruz kaldığı zulmün hesabını sorabiliyor ne de ona bu keyfi muameleyi yapan subay geçmişin hesabını vermiş değil. Çünkü resmiyette bir mağduriyet ve zulüm yok.

Dinledikçe, okudukça hayret edilecek farklı alanlardan binlerce perdelenmiş mağduriyet örnekleri sayabiliriz. Peki ne olacak bu konuşulmayan ve anılara hapsedilmiş haklar? Şerife Kaya ve diğer mağdurlar peşini bırakmamışlar ve 28 Ağustos 2021’de 28 Şubat Gönüllüleri Platformu’nu kurmuşlar. Çok kararlılar ve kurulduklarından beri her ayın 28’inde YouTube üzerinden canlı yayınlar yapıyorlar.

Şerife Kaya platformun amacını şöyle özetledi: “Bugüne kadar 28 Şubat’ta gasp edilen hakların tüm boyutlarıyla ele alınması ve mağdurlara tam anlamıyla iade-i itibar yapılmasını istiyoruz.”

İstifaya zorlananlaratamaları yapıldığı halde başörtülü oldukları için göreve başlatılmayanlar, atama kararları iptal edilenler, emeklilik hakkını kazanmaya kısa süre kala ihraç edilince Bağ-Kur’dan emekli olup ikramiye alamayanlar, diploma denklikleri iptal edilip tenzili rütbe alanlar ve memuriyete başlayamayanlar, diploma denkliği iptal edilince kısa dönem askerlikleri uzun döneme çevrilenler, üniversite eğitimlerini yarıda kesip yurt dışında tamamlayanlarmezun oldukları halde diploma ya da bitirme belgesi alamayanlar

Saymakla bitmez. Peki bu mağduriyetler nasıl giderilecek? Platform, gerekli çalışmaları yapmış. Mesela 1960 askeri darbesinin mağdurlarının zararlarının tanzimi için kurulan komisyonu bulmuşlar ve yıllara sari mevzuat düzenlemelerini ortaya çıkarmışlar. Öyle ki Adalet Bakanlığı bünyesinde 1960 darbesi mağdurları için hazırlanmış web sitesi bile var. Buradan yola çıkarak 28 Şubat Mağdurlarının zararlarının tanzimi için de bir komisyon kurulabilir. 28 Şubat Gönüllüleri Platformu çok detaylı bir de rapor hazırlamış.

28 Şubat politik soykırımdı. Bin yıl sürmedi ama sancıları devam ediyor. 28 Şubat zihniyetiyle her anlamda hesaplaşılması ve yeni teşebbüslerin önüne geçilmesi için esaslı bir hesaplaşmanın yanında tüm mağduriyetlerin de giderilmesi şart. Umarım yetkililer, ilgililer harekete geçerler. Rapor hazır, 28 Şubat Gönüllüleri Platformu sunum yapmayı bekliyor.

HABERE YORUM KAT

1 Yorum