1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Türkiye’de Özgürlük, Dindara Küfür İçin mi?
Türkiye’de Özgürlük, Dindara Küfür İçin mi?

Türkiye’de Özgürlük, Dindara Küfür İçin mi?

Pantolon indirerek, bu ülkenin tamamına hakaret eden bir şaklabanı, üç ay sonra işe alan, en seyredilir saatlerde program yaptırtan, yaptığı programın reklamlarını milyonlarca lira reklam harcaması ile tanıtanlara da ciddi cezaların verilmesi gerekir.. Ki

08 Ekim 2010 Cuma 06:01A+A-

Özgürlük, dindara küfür için mi? / Ali İhsan Karahasanoğlu

M. Ali Erbil isimli şovmen, "Mum söndü mü oynuyoruz" demiş diye..Aleviler ayaklandı..

Anında Star tv açıklama yaptı: "M.Ali Erbil'in işine son verilmiştir!"

M. Ali Erbil'in işine son verilmesinden hiç rahatsız değilim..

Şimdi gerekçe kılınan cümlesinden önce, yüzlerce defa bu ülkenin insanlarının inancı ile alay etti o şovmen..

Ahlaksızca hareketlerle, gençlerimizin değerlerini kirletti.

Pantol indirme vakasından sonra, hiçbir tv'nin onu ekrana çıkarmayı cesaret bile edememesi gerekirdi.

Ama birinden çıktı, diğerine girdi..

Şimdi göreceğiz, Alevilere yönelik sözünden sonra, bir başka kanal ona ekranlarını açacak mı?

Güner Ümit'in de başına, aynı söz sebebi ile benzer şeyler gelmişti.

Güner Ümit, o vakadan sonra silinip gitti ekranlardan.

Ama bakar mısınız; aynı ekranlardan, her gün bizim inançlarımıza küfür ediliyor, kızlarımızın başörtüsüne hakaret ediliyor.

"Gericiler" deniliyor.

"Karafatmalar" deniliyor.

"Hamam böcekleri" deniliyor.

Ne mütedeyyin insanlarımız tepkisini koyuyor.

Ne de, o hakaretleri yapanların patronları, "İş akdine son verilmiştir" açıklaması yapıyorlar.

Hatta mütedeyyin insanlara hakaretlerde, bambaşka bir gelişmeye şahit oluyoruz.

"Göbeğini kaşıyan adam" diye, bu ülkenin insanlarına hakaret edenler.. Aldıkları ücrete zam yapılması için patronla tartışıp işten atılınca, yine fatura mütedeyyin insanlara çıkarılıyor,

"Tahammülsüzler.. Yobazlar. Eleştiriye dayanamayıp, gazeteciyi işten kovdurdular. Adım adım sivil diktaya gidiyoruz" diyerek, yine mütedeyyin insanların üzerine çullanıyorlar.

Ama görüyorsunuz işte.. Kıyısından köşesinden, Alevi vatandaşları üzecek bir laf etti diye, o şovmeni anında kapının önüne nasıl koydurdular.

Kimsede, "Alevilerin tahammülsüzlüğü.." itirazı yok şimdi. Kimsede, "Özgürlükler kısıtlanıyor" itirazı yok.Kimsede, "Yapılanın adı sanat düşmanlığıdır. Sanatçılara sahip çıkmalıyız" açıklaması yok.

Sanki bu ülkede, sadece Alevilere saygısızlık edildiğinde, bunun müeyyidesi olmalı..

Başkalarının ise, kendilerine yapılacak her türlü hakareti sineye çekme mecburiyetleri var.

Üniversiteli kızlarımız, başlarındaki örtüye küfür edenlere tahammül etmeli.

İmam Hatipli öğrencilerimiz, diğer liseli arkadaşlarına göre fazladan üç saat Kur'an-ı Kerim dersi okuyorlar diye, onun bunun hakaretine katlanmalı..

Tophane'deki insanlarımız, mahallelerine gelip, sokakta içki içen, sonra da yoldan geçen hanımlara laf atan kendini bilmezlere ses çıkarmamalı..

Kur'an kursuna giden çocuklarımız, "mürteci, çağdışı" suçlamalarına tahammül etmeli..

Ama bir Alevi vatandaşı üzecek bir olay yaşanırsa, hemen herkes ayağa kalkmalı..

Böyle bir çifte standart, daha ne kadar devam edebilir?

Sanat ise..

Mütedeyyin insanlara küfür edilirken de sanat, Alevilere hakaret edilirken de sanat..

Yok o hakaretin sanat ile ilgisi yok ise..

Mütedeyyin insanlara hakaret edilirken de sanat ile ilgisi yok, Alevilere hakaret edilirken de..

Niye birisinde ses çıkarılmıyor, tam aksine hakarete tahammül edilmesi isteniyor da.. Diğerinde "sanatçı" kisveli şovmen, hemen susturuluyor?

Bizler, bu ülkenin üvey çocukları mıyız?

Sadece medya organlarının çifte standardı değil, sözkonusu olan.

Kurumlar da aynı çelişki içinde..

Önümüzdeki günlerde, göreceğiz, Alevilere hakaretin cezasının, RTÜK tarafından nasıl verileceğini.

Ama başörtülü kızlara yapılan hakaretlerde, aynı RTÜK her gün sessiz kalıyor. Eleştiridir" diyor. "Haberdir" diyor.. "Özgürlüktür" diyor.

Hem de, eski iktidarlar döneminde göreve getirilen RTÜK üyeleri tarafından değil. Bu siyasi iktidar döneminde göreve gelen RTÜK üyeleri tarafından..

Yanlış anlaşılmasın..

O şovmene ceza verilmesin şeklinde bir niyetim kesinlikle yok.

Ama, ona verilen cezanın aynısı, mütedeyyin insanlara yapılan hakaretlerde de verilmeli..

Bu ülkenin genel çoğunluğuna yapılan hakaretlerde de uygulanmalı..

Pantolon indirerek, bu ülkenin tamamına hakaret eden bir şaklabanı, üç ay sonra işe alan, en seyredilir saatlerde program yaptırtan, yaptığı programın reklamlarını milyonlarca lira reklam harcaması ile tanıtanlara da ciddi cezaların verilmesi gerekir.. Ki, bu ülkede sadece Alevilerin yaşamadığını bilelim.

VAKİT

HABERE YORUM KAT

5 Yorum