1. YAZARLAR

  2. Hüseyin Öztürk

  3. Türban sağlığa zararlı mıdır?!
Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Yazarın Tüm Yazıları >

Türban sağlığa zararlı mıdır?!

01 Nisan 2010 Perşembe 04:16A+A-

Bir televizyon kanalının haber programında türban meselesi tartışılırken, alt yazıda şu soru ekrandaydı.

 “Türban Sağlığa Zararlı mı?”
Soruyu soran da cevap veren de türbanın sağlığa zararlı olması için epey gayret etti ama bir türlü sağlığa zararlı olduğunu ispat edemediler. Dereden tepeden çok taş yuvarladılar fakat emellerine ulaşamadılar. Gerçi böyle düşünenlerin sağlıklı bir aile yapıları yoktur.
Sırf onlara yardımcı olmak için türbanın sağlığa zararlı olduğunu ben bari söyleyeyim dedim. Evet, türban sağlığa zararlıdır. Yalnız sadece münafıklara zararı vardır. Çünkü münafıklığın hiçbir tedavisi yoktur ve canlı cansız her varlıktan şikâyet ederler. Onların dünyasında insan, hayvan, bitki ve eşya bir anlam ifade etmez.
Mesela dünya toplumlarının içinde türbana karşı çıkan veya reddeden kâfir yoktur. Kâfirlerin önemli özelliği; İslâm dinini toptan inkâr etmektir. Dolayısıyla münafıklar gibi; “Ben de Müslümanım” deyip, sonra da İslâm’ın emirlerinden biri olan örtünmeye karşı çıkmazlar. Bir kâfirle bir Müslüman bir arada yaşayabilir ama münafıklarla ne kâfirler ne de Müslümanlar aynı ortamda uzun süre barınamaz.
Münafıklık insan fıtratını külliyen bozan ve insanlıktan çıkaran bir hastalıktır. Münafık kişi, insan olma özelliğini yitirmiş kişidir. Evindeki ahalisi dâhil, hiç kimseyle geçinemezler. Türban düşmanı kadınlar kadınlık, erkekler de erkeklik fıtratını bozmuşlardır. Onlara göre önlerine çıkan herkes hatalıdır, bir tek onlar doğru düşünür ama kimse onları anlayamaz. Fıtrata müdahale; insanı öfkeli, kaprisli, bencil ve ruhsuz yapar.
Efendim neymiş, türban takanlar ya da başörtü kullananlar, güneş ışınlarından yararlanamazmış. Böyle düşünen ve söyleyen insanlar, iki ayağının üzerinde yürüyen normal bir insan olamaz. Olsa olsa, amuda kalkarak yürüyorlardır ve dünyaya tersinden bakıyorlardır.
Behey gafil, çoğunluğunu Müslüman ülkelerin oluşturduğu sıcak bölgelerde güneş yılın on iki ayı her gün o şehirlerin, köylerin, kasabaların üzerine doğar ve neredeyse gölgelik için dahi bulut görülmez. Yılda birkaç kez yağmur yağar, yağmur yağarken güneş yine arzı endam eder. Ve sıcak iklimlerdeki kadınların çoğunluğu örtülüdür ve sağlıklıdır.
Dünya kadın nüfusunun içerisinde en güzel hanımlar sıcak bölgelerdedir. Neredeyse tamamı örtülüdür ve güçlü kadınlardır. Türban düşmanı kadınlar veya erkekler gibi çocuk sahibi olmamak için hayvanlara yamanmazlar. Her birinin yedi sekiz çocuğu vardır, çocukları da kendileri gibi sağlıklıdır, bir kısmı da belki ikinci, üçüncü eştir. Bizdeki örtü düşmanı hatunlar gibi kocasına bir yumurta pişirmemek için valizini alıp dullar pansiyonuna gitmezler.
Yine bu sıcak bölgelerdeki hanımlar, bizdeki bel ve bacak romatizması çeken örtü düşmanlarından hem sağlıklı hem güzeldirler. Savaşların ve kargaşaların içinden çıkmayan hanımları hemen herkes görüyor, hangi birisi güneş ışınlarından faydalanamadığı için sağlıksız gözüküyor. Büyük acılara ve kayıplara rağmen, kadın olmanın şefkatiyle ailelerinin başında duruyor ve çocuğuna, kocasına, sahip çıkıyor ve asla isyan etmiyor.
Gelelim Türkiye’ye. Ülkemizdeki kadın nüfusunun çok büyük bölümü bir şekilde örtülüdür. Bunların bir kısmı da tarım kesiminde yaşar ve hepsi örtülüdür. Güneş ışınlarından yararlanamazlar. Tarlada, bağda, bahçede çalışır, didinir, meyve sebze yetiştirir, sonra yetiştirdiklerini büyük şehirlere gönderir. Onların alın terleriyle ürettiklerini, şehirdeki örtü düşmanları yer ve karınlarını doyurduktan sonra işte bu masum kadınlara hakaret ederler.
Bence topraktan çıkan hiçbir şeyi yememeli bu türban düşmanları. Topraktan gelen bütün yiyecek ve içeceklerde kesinlikle örtülü hanımların kendilerinin, babalarının, kocalarının, kardeşlerinin emeği vardır. Yani midemize giden tüm yiyeceklerde türbana karşı çıkmayan insanların alın teri mevcuttur. “Türban sağlığa zararlı” diyen münafıklar, örtülü hanımların ürettiklerini yememeliler, zinhar hastalık onlara da bulaşabilir.
Ne demiş ünlü münafık ve kâfir Ebu Cehil; “Müslüman olurdum ama servetim, nefsim ve arkamdaki şakşakçı kadınlar engel oluyor.”

VAKİT

YAZIYA YORUM KAT