Avni Özgürel

Avni Özgürel

Yazarın Tüm Yazıları >

Travma!...

25 Haziran 2008 Çarşamba 07:11A+A-

Travmanın manası, devrimler sürecinde yaşanan hadiseler üzerine çok şey söylemek mümkün, söyleniyor da zaten... Ama demokrasi yolunda öylesine keskin viraja girdik ki tarihsel gerçeğin ne olduğunu tartışmanın bugünün siyasi tablosunu izaha ve hükme bir faydası yok... Birileri ‘Yargı sürecinde sıkıntı yaşandığı duyumları geliyor; öyle bir şey yapın ki kimsenin zihninde tereddüt kalmasın’ diye talimat verse; bunun üzerine harekete geçen bir başkaları ‘Acaba ne yapsak da kapatma kararını garantiye alsak’ diye düşünse, herhalde ancak o durumda bulunabilecek söz mızrağını çıkarıp fırlattı Dengir Fırat... Üstelik Tayyip Erdoğan’ın adeta yırtınırcasına ve birkaç kez bütün partililere ‘Dilinize hâkim olun, ağzınızdan çıkan lafı tartın’ demesine rağmen!

Anadolu insanına ‘Ört ki ölem’ dedirten haldir bu! Kritik bir zamanda öylesine bıçak sırtı bir sözcük kullandı ki Fırat, devrimler sürecini doğru mu yanlış mı değerlendirdiği, ‘travma’ kelimesi yerine ‘şaşkınlık/şok’ kelimelerini kullansa aynı oranda tepki çekip çekmeyeceği bile önemini kaybetti.

Yakın tarihe ilgi duyan herkes, şapkayla sembolleşen kılık kıyafet düzenlemelerinin, keza harf devriminin ve tekke ve zaviyelerin kapatılmasına dair kanunun nasıl çıktığını, uygulamanın yol açtığı trajik ve traji-komik hadiseleri bilir. Merak edenlerin gerek kitaplardan gerekse internet ortamında İskilipli Atıf Hoca’nın adını yazıp neler yaşandığını okuması mümkün. Aynı şekilde Falih Rıfkı Atay’ın fazla ünlenmemiş ‘Roman’ adlı denemesinde de devrimlerin toplum katında yansımasından sahneler mevcut. Olan bitenin toplum vicdanında nasıl değerlendirildiğinin göstergesi için de fazla uzağa gitmeye gerek yok. Terakkiperver Parti ve Serbest Fırka denemelerinin halktan gördüğü büyük ilgiye ve bunun davet ettiği baskının arka planına bakmak yeterli.

Erdoğan’ı harcamak

AKP’nin içinden geldiği siyasi düşüncenin belirgin karakter çizgisinin ‘itiraz’ olduğu biliniyor. Ancak hareket tabloya ‘hesaplaşma’ mantığıyla yaklaşmakla hata ettiğini Milli Nizam Partisi’nin kuruluşundan bu yana geçen kırk yılda ya göremedi ya da içinde mazlumiyet ve öfke barındıran bu mantığı oya tahvil etmenin sağladığı kolaylığı terk etmek istemedi.
AKP’nin kuruluş devresinde bu bakımdan güçlü bir ümit vardı ve Erdoğan yakın geçmişi doğru okuyan bir lider olarak görünüyordu... Dindar kitleler onun sadece büyüyen Türkiye ekonomisinden hak ettikleri payı almasını sağlamakla kalmayıp sistemde kendilerini mutlu edecek düzenlemeleri yapacağına inanıyorlardı. El’hak Erdoğan pek çok bakımdan kendisine oy veren kitleleri yanıltmadı da.

Başlangıçta ‘hesaplaşma’ya prim veren bir anlayışla hareket ettiğini gösteren çıkışları olsa bile, altı seneyi aşan başbakanlık görevi Erdoğan’ı değişime ‘Dindar kesimlerin mağduriyetini gidermek yerine cumhuriyetin inşa sürecince yaşanan kırılmaları yumuşatarak iç barışın tesisi olarak’ bakma noktasına getirdiğine inanıyorum. Keza; açıkça söylemese de bunu Türkiye’yi Atatürk’ün işaret ettiği güzergâhtan çıkartmadan, makul sürede rota düzetmeleriyle gerçekleştirmeyi içine sindirdiğine de. Ancak Erdoğan gerek içinden geldiği siyasi hareketin ruh dünyasında bıraktığı izler ve mizacı dolayısıyla; gerek oy kaygısı, gerekse AKP’nin yaslandığı teşkilatın yapısı dolayısıyla doğruluğuna inandığı çizgiyi yansıtan, son seçimde AKP binasının balkonundan yaptığı konuşmada yansıttığı bakış açısını yeni bir üsluba dönüştüremedi. Doğrusu yakın çevresi de onun gururunu okşayıp alkışlamaktan başını kaldırıp, uyarı görevini yerine getirmedi. Oysa, Erdoğan’ın, 1946’dan beri seçimle iktidara gelememiş, yakın gelecekte gelme ümidi de olmayan ama devlet kuran parti olduğu inancıyla ayakta duran CHP’nin hırçınlık siyasetine ayak uydurmanın geçmişte Türkiye’nin önüne ne tür faturalar çıkardığının sık sık hatırlatılması gereken bir lider olduğu bilinmiyor da değildi..

Erdoğan’ın AKP’yi bugün kuruyor olsa mevcut kadronun onda dokuzunu yanına almayacağından kuşkum yok. Dileyelim ki, yeni dönemde geçen yılların kattığı tecrübeyi yansıtsın.

Radikal gazetesi

YAZIYA YORUM KAT