Mersin'de "terörist" diye kovalanan yedi yaşındaki oğlu Hasan'ı korumak isteyen Nezir Borak'ı vuran polis teşhis edildi. Çevik kuvvet timinin amiri olduğu belirtilen A.B isimli polisi, özellikle Kürt mahallelerinde tanımayan yok gibi. Polisi bu kadar ünlü yapan ise lakabı. A.B, özellikle gösterilerdeki aşırı sert davranışlarından dolayı "Kemikkıran' lakabıyla tanınıyor.

Mersin'de bir dönemlerin sokak ortası infazlarını hatırlatan olaya ilişkin soruşturmada çok çarpıcı gelişmeler yaşanıyor. Oğlunu korumak isterken alnından kurşunlanan Nezir Borak'ın kızı, eşi ve diğer görgü tanıklarının anlatımlarının ardından çevik kuvvet şube müdürlüğünde görevli sekiz polis, yüzleşme için Mersin Adliyesi'ne getirildi. Polisler öncelikle olaya ilişkin ifade verdiler. Bütün polisler "Şevket Sümer Mahallesi'nde gösteri vardı. Olay yerine gittik. Bir kaç gaz bombasıyla gruba müdahale ettik ve döndük" dediler. Ancak polisler "Silahı kullanan kimdi?" sorusuna kafaları çok karıştıracak bir yanıt verdiler. Polisler ateş edilen silahın, teşhis edilen polislere yani kendilerine ait olmadığını savundular. İddiaya göre polis tutanağında ise ateş edilen silahın teşhis edilenler arasında bulunmayan, ancak aynı ekip içinde bulunan A. F. K. adlı polise ait olduğu kaydedildi. İfadelerin ardından polisler serbest bırakılırken, olay sırasında kullanılan silah savcılığa teslim edildi.

"İşte babamı vuran bu"

İfadelerinin ardından polisler olayın görgü tanıklarıyla yüzleştirildi. Aralarında Nezir Borak'ın kızı Dilan'ın da bulunduğu görgü tanıkları, sekiz polisten çevik kuvvet tim amiri A.B, S.U. ve H.H.A adlı üç polisi teşhis etti. Görgü tanıkları, Borak'a ateş edenin de kesinlikle tim amiri A.B. olduğunu belirttiler.

Görgü tanıklarının "Borak'ı vuran polis" diye teşhis ettikleri çevik kuvvet tim amiri A.B, özellikle Kürt vatandaşlar tarafından çok yakından tanınıyor. İddialara göre bu polisin lakabı "Kemikkıran." Korsan gösteriler ve eylemlerde gruplara müdahale edilirken ön saflarda hep 'Kemikkıran' var. Lakabını sağlayan ise bu göstericilere müdahale sırasındaki sertliği, orantısız güç kullanımı.

Atalay: Suçluyu korumayın

Olayın duyulması üzerine İçişleri Bakanı Beşir Atalay, derhal iki polis başmüfettişini görevlendirip Mersin'e yolladı. Atalay'ın müfettişlere "Bu olay tüm gerçekliğiyle ortaya çıkacak. Vatandaşa karşı bu ve benzer olayların sorumlusu kimse bulunacak. Suç işleyen kim olursa olsun gereği yerine getirilecek, kesinlikle korunmayacak" dediği öğrenildi.