1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Suudi ve BAE İkilisi Bu Şartlarda Katar’da Darbe Yapabilir mi?
Suudi ve BAE İkilisi Bu Şartlarda Katar’da Darbe Yapabilir mi?

Suudi ve BAE İkilisi Bu Şartlarda Katar’da Darbe Yapabilir mi?

Ahmet Varol, Katar’da trollerin sosyal medyada start verdiği darbe kışkırtmalarını değerlendirdiği yazısında BAE ve Suudi Arabistan ikilisinin öteden beri bu tür çabalarının bulunduğunu ancak şu şartlarda bunu başarmalarının zor olduğunu vurguluyor.

07 Mayıs 2020 Perşembe 09:43A+A-

Ahmet Varol’un Yeni Akit’te yayımlanan konuyla alakalı yazısı (07 Mayıs 2020) şöyle:

BAE ve Suud’un Katar’da Darbe Beklentisi

Geçtiğimiz günlerde, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) güdümündeki sosyal medya trollerinin Katar’da darbe girişiminde bulunulduğuna dair çıkardıkları söylentiler, bu konuda gündeme getirdikleri ilk söylentiler değil. Daha önce de bu konudaki umut, beklenti ve arzularını sosyal medya vasıtasıyla bir vakıa ve realite gibi yansıtmaya çalışmışlardı.

Tabii BAE ve Suud’un güdümündeki sosyal medya trollerinin bu derece rahat hareket edebilmeleri de, sosyal medyanın sorgulanmamasından ve uluslararası çapta bir engelleme ile karşılaşmamasından kaynaklanmaktadır. Kendilerini engellemeleri için bir ahlaki ölçüleri de olmadığından istedikleri gibi yalan uydurup piyasaya sürebilmekte, dedikodu çıkarabilmekte, kafaları karıştırmak için söylenti üretebilmekte ve yerine göre kendilerini finanse eden, yönlendiren güçlerin zulüm uygulamalarını sınırsızca savunabilmektedirler.

O yüzden BAE mafyası ve Suudi Arabistan’ın veliaht prensi Muhammed bin Selman sosyal medyaya büyük yatırım yaptı. Bu amaçla bir trol ordusu oluşturdular. Bu alana yaptıkları yatırımın yansımasını özellikle Cemal Kaşıkçı cinayetinin ardından sosyal medyada yürütülen faaliyetlerde ve bunun yanı sıra söz konusu cinayetle ilgili haber ve yorumların altına yazılan yorumlarda gördük.

Daha önce sosyal medya ve haber ya da makalelere yorum yazma faaliyetlerini genellikle Arapça ve İngilizce yayınlarda gösteriyorlardı. Ancak son zamanlarda Türkçe sitelerde Suud zulmünü gündeme getiren birtakım makalelerin altına da saldırı tarzında yorumların konması Türkiye’de de küçük çaplı bir sosyal medya çetesi oluşturmuş olmaları ihtimalini akla getirmektedir. Bu durum karşısında Türkiye’deki medya organlarının uyanık olmasını ve böyle bir çeteye fırsat vermemek için Suud zulmünü aklama ve bu zulmü gündeme taşıyan yazarlara saldırı tarzındaki okuyucu yorumlarına geçit vermemelerini tavsiye ediyoruz. Çünkü bu çete etkili olursa Türkiye’deki medya çetelerini genişletmeleri söz konusu olabilir. “Biz okuyucu yorumlarına açığız” diye bu tür saldırgan ve çirkin yorumlara yer verilmesinin herhangi bir anlamı yoktur. Okuyucu yorumu bir katkıda bulunduğu zaman anlam taşır, zehirli bir dille saldırıda bulunduğu zaman değil.

Suudi Arabistan ve BAE güdümlü sosyal medya trolleri Katar’la ilgili bir arzu ve temennilerini geçtiğimiz günlerde gene bir vakıa olarak sunmak amacıyla bu ülkede darbe girişiminde bulunulduğu iddiasını ortaya attılar. Bu iddiayı gündeme taşımalarının en önemli sebebi aslında son zamanlarda petrol fiyatlarının aşırı derecede düşmesinden kaynaklanan ekonomik sıkıntıların neden olduğu çalkantıyı biraz dikkatlerden uzak tutabilmek için Arap dünyasındaki kamuoyunun dikkatlerini bir başka yöne çekmekti. Bunu başarabilmeleri için de ciddi bir iddia ortaya atmaları gerekiyordu. O yüzden böyle yüksek telden çalmayı tercih ettiler.

Tabii böyle bir taktiğe başvururken bir an için kendilerini hayal aleminde görmeleri, Katar’daki mevcut yönetimin darbe tehditleriyle karşı karşıya olduğunu tahayyül etmeleri de kendilerine zevkli geldi. Bunu bazıları rüya görme olarak açıkladılar, ama bize göre hap alıp hayal aleminde dolaşma olarak nitelendirmek belki daha isabetli olur.

Petrol piyasasının içine düştüğü durumdan dolayı ABD Başkanı Trump’ın Suud veliahtı Muhammed bin Selman’ı çok kötü azarladığı, hatta bu ülkedeki askerlerini çekeceği tehdidinde bulunduğu ile ilgili haberler de MbS’nin imajını iyice ayaklar altına düşürmüştü. Bu şartlarda böyle bir hayal alemine çıkma ve biraz olsun kendini rahatlatma ihtiyacı duymuştu. O yüzden sosyal medyadaki trol ordusunu harekete geçirerek söz konusu yalanı piyasaya sürdü. Ama bu saçma yalanın dayandırılacağı hiçbir dayanak olmadığı için mumları çok çabuk söndü.

HABERE YORUM KAT