Suriye'de çocuklara kıymayın efendiler!

"Bir evlat öldüğünde sadece bütün anneler tedirgin olur."

Geçtiğimiz hafta Türkiye'de hayatını kaybeden 15 yaşındaki Berkin Elvan isimli çocuğun cenazesi çok büyük tartışmalara sebep oldu.

Gerek ölüm sebebi gerekse de cenazeye olan katılım bir çocuğun ölümünün ne kadar erken ve zor kabullenilen bir ölüm olduğunu bizlere hatırlattı.

Kamuoyu bir hafta boyunca Berkin'in öldürülme sebebi ve şeklini tartıştı. Bu konunun bu kadar yoğun tartışılmasının sebebi ölen kişinin çocuk yaşta olmasıydı.

Türkiye, Berkin'in ölümüne üzülürken yanı başımızda Suriye'de ise savaş 3. yılını geride bıraktı.

Suriye savaşının geride bıraktığı tabloya baktığımızda içler acısı bir durumla karşı karşıyayız.

Albert Camus'un deyimiyle; "Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın" sözü Suriye'de yaşananları anlamak istemeyenlere kafidir.

Suriye İnsan Hakları Gözlem Evi'nin son raporuna göre 3 yıl içersinde 146 bin insan hayatını kaybederken, çocukların her geçen gün bombardıman, açlık ve tedavi edilemeyen hastalıklar sebebiyle ölüme terkedildiği tespit edildi.

Suriye'de yaşanan ölümlerde kullanılan silahların insanlık suçu kapsamında değerlendirilmesine rağmen, hala şehirler füze ve varil bombaları ile vurulmaya devam ediyor.

BM, NATO, AGİT gibi siyasi kurumlar, Suriye'de Batı çıkarlarını tehdit etmeyecek bir hükümet kurulana kadar ülkedeki katliamlar karşısında herhangi bir çözüm düşünmemektedir.

Arap Birliği ve İİT gibi kurumlar ise kültürel ve ticari ilişkiler düzeyinde faaliyet gösteren bir işleve sahipler.

Suriye'de bugün yaşanan katliamlar Halepçe, Ruanda, Srebrenitsa'da yaşanan katliamlara eşdeğer bir durum oluşturmasına rağmen dünyanın sessizliği, çaresizliği bu katliamların devam etmesine sebep olmaktadır. 

BM ve Uluslararası İnsan Hakları Örgütleri; Suriye'de çocuk ölümlerini yakın mercek altına almalı ve çocuk ölümlerinin önüne geçmek için kamuoyu oluşturmalıdır.

Bugün Suriye'de 3 yıl içerisinde;
10 bin çocuk hayatını kaybetti.

16 bin çocuk ayağını, elini ve gözlerini yani organlarını kaybetti.

1.3 milyon çocuk evlerini terkederek başka ülkelere göç etti.

6 milyon çocuk savaş mağduru oldu.

4 milyon çocuk acil insani yardıma muhtaç hale geldi.

Binlerce çocuk; astım, epilepsi, böbrek yetmezliği, diyabet, kanser gibi hastalıklar sebebiyle tedavi edilemediği için hayatını kaybediyor.

Suriye'de çocuk kıyımlarının önüne geçmek için sivil toplum kuruluşları, yazar, akademisyen ve edebiyatçıların bu konuyu gündemde tutmaları gerekiyor.Çocukların ölümüne seyirci kalmayalım..

"Koşuyor Altı Yaşında bir oğlan

Uçurtması geçiyor ağaçlardan

Sizde böyle koşmuştunuz bir zaman

Çocuklara kıymayın efendiler."

Nazım Hikmet