Teknolojinin ilerlemesi, bilgisayarın yaygınlaşması, internetin hayatımıza hızlı bir giriş yapmasıyla birlikte önceliklerimiz de değişti. Toplumda okuma yazma oranı arttıkça, kitap okuma oranı azaldı. Bundan edebiyatımızın öncü kuvveti olan dergilerimiz de nasibine düşeni fazlasıyla aldı. 1980'li, 90'li yıllarda edebiyat dergileri bizim için önemli bir yere sahipti. O dönemde çıkan dergileri mümkün mertebe takip etmeye çalışırdık. Öğrenci harçlıklarımızın önemli bir kısmıyla dergilere abone olurduk. Dergiler genç edebiyatçıların yetişmesinde bir nevi okul görevini üstlendi. Okurlarının abone olarak katkı sağladığı dergiler, önemli satış rakamlarına ulaşıyordu. Şimdi abonelik sistemi bitme noktasına geldi. Dergiler, ulaştıkları yetersiz satış rakamlarıyla yaşam savaşı veriyor. Şimdiki gençler dergileri takip etmiyor. Dergilerin mutfağında bulunmadan, usta-çırak ilişkisini yaşamadan karşınıza şair, yazar olarak çıkabiliyorlar. Yine de edebiyatın saklı bahçesi olan dergiler, bir avuç fedakâr insanla birlikte yol almaya çalışıyor.

Bu dergilerden birisi de "Kur-an'ın aydınlığına doğru" üst başlığıyla yayın hayatını sürdüren Haksöz dergisidir. 1991'den beri istikrarlı çizgisini devam ettiren Haksöz, şubat sayısıyla okurlarını selamlıyor. 215. sayısına ulaşan dergi, önemli dosyaları gündemine almış.

İstanbul merkezli olarak yayın yapmakta olan Haksöz dergisi, İslâmi duyarlılıkları öne alan, toplumsal sorunlara İslâm'ın penceresinden yorumlar getirmeye çalışan, çözüm önerileri öne süren bir anlayışla yolunu çizmiş durumda. Dini özgürlüklerin önündeki engellerin kalkması için, özellikle de başörtüsü konusunda ciddi dosyalara yer veren dergi, başörtüsü yasağı yüzünden okullarından atılan üniversite öğrencilerinin öncülüğünde kurulan ÖZGÜR-DER'in faaliyetlerine de destek vermekte ve bu çerçevede faaliyet yürütmektedir. Bir de İslam coğrafyasında yaşananlar, Müslümanların maruz kaldığı haksızlıklar, her zaman Haksöz camiasını ilgilendiren konular olmuştur.

Haksöz dergisi, Şubat sayısında katil İsrail'in Gazze'de işlediği soykırımı kapağına taşımış. Bu konuda önemli yazılara yer vermiş. Rıdvan Kaya imzasını taşıyan "Türkiye'nin Gazze seferberliği: İmaj ve Gerçek" başlıklı yazı, Türk halkının Gazze duyarlılığını ortaya koyduktan sonra Başbakan'ın çıkışının laftan öteye geçmeyeceğini belirtmiş:

"Bir taraftan 'kimse İsrail ile ilişkilerimizi kesmemizi beklemesin, ilişkiler bizim çıkarlarımıza uygun, kesemeyiz' diyeceksiniz; diğer taraftan İsrail'i en sert ifadelerle, keskin sözlerle kınayacak ve saldırılarına son vermesini umacaksınız! Bu kınama sözlerinin muhatap açısından hiçbir mana ifade etmeyeceğini, retorikten ibaret tepkiler olmaktan öte bir mana taşımayacağı ve dikkate alınmayacağı açık değil mi?"

Bahadır Kurbanoğlu "Siyonistlerin Zafer Naraları ve Kirli Bir Propaganda", Ahmet Örs "Dirilten Direnişin Gösterdikleri", Hasan Soylu "Vahşete Kılıf Arayışı ve Liberal Vicdansızlık", Ahmet Kalkan "Filistin Cihadımızın Önündeki Engeller", Ali Öner "Siyonizm'in Din Algısı", Halid Amayreh "Filistin'de Kazanan Direniş, Kaybeden İşbirlikçi", Zeynep Ülkü Taşyürek "Kapitalizm ve Çöküşün Ayak Sesleri", Hüseyin Alan "Tevhidi Uyanış ve Arınma süreci", Ramazan Yazçiçek "Çağa Tanıklığımız İslam ve Müslümanlar dergide yer alan bazı yazılar.

Hamza Türkmen, Prof. Dr. Hayrettin Karaman'ın "Bir Varmış Bir Yokmuş" üst başlığıyla yayınlanan üç ciltlik Hayatım ve Hatıralar adlı kitabını konu edindiği kapsamlı bir yazı kaleme almış. Yetmiş beş yılın serüvenini gözler önüne seren bu eserde, Hayrettin Hoca yaşadıklarıyla bir nevi Türkiye'nin yakın tarihine ışık tutuyor.

Ayrıca Asım Öz, Türk hikâyeciliğinin önemli isimlerinden birisi olan Cihan Aktaş'ın İran üzerine kaleme aldığı son kitabı olan Yakın Yabancı (İz Yayıncılık 2008) üzerine uzun bir inceleme yazısı yazmış. Cihan Aktaş, İran Devrimi'ni doğuran şartları, sonuçlarını, toplumda ortaya çıkardığı değişimleri, talepleri gözlemleyerek kaleme aldığı İran'la ilgili dördüncü kitabı olan Yakın Yabancı, diğer üç kitabın (Devrim ve Kadın, Şarkın Şiiri: İran Sineması, Dünün Devrimcileri Bugünün Reformcuları) bir yansıması olarak karşımızda duruyor. Yakın Yabancı, İran'a dair tasavvurlarımızı daha ileriye bir noktaya taşımış olacak.

Hamza Türkmen'in sahibi olduğu, yazı işleri müdürlüğünü Kenan Albay'ın yürüttüğü Haksöz dergisi, ortaya koyduğu ciddi duruşuyla, toplumdaki sorunlara karşı çözüm önerileri sunan kapsamlı yazılarıyla istikrarlı yürüyüşünü sürdürüyor.

Takip edilmesi gereken dergilerden birisi olan Haksöz'e 0212 524 10 28 numaralı telefondan ulaşılabilir.

MİLLİ GAZETE