1. YAZARLAR

  2. Mustafa Ünal

  3. Sorun sistem, çözüm reform
Mustafa Ünal

Mustafa Ünal

Yazarın Tüm Yazıları >

Sorun sistem, çözüm reform

05 Aralık 2010 Pazar 00:10A+A-

Askerî Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM), Milli Savunma ve İçişleri Bakanı tarafından açığa alınan Balyoz sanığı iki general ve bir amiralin yürütmeyi durdurma talebini reddetti. Karar oybirliğiyle değil oyçokluğuyla, 4'e karşı 6 oyla alındı. Sonucu bir üyenin oyu belirledi. '4'e 6' şeklindeki oy oranı kararın kolay verilemediğinin göstergesi.

Generallerin sivil otoriteyi 'by-pass' girişimi sonuçsuz kaldı. Gerekçede 'Yürütmenin işlemi hukuka uygun' denildi. AYİM'in kararı Balyoz sanığı diğer 25 generalin de açığa alınmasının yolunu açtı. Karar sürpriz oldu, beklenti generallerin itirazının kabul edileceği yönündeydi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, AYİM'e dönük kuşkusunu açıkça dile getirdi. Arınç gibi düşünenlerin sayısı az değildi.

Arınç'ın yaptığı sistem eleştirisiydi. Bunda da son derece haklıydı... Arşive bakılırsa AYİM'in birbiriyle çelişen çok sayıda kararını görmek mümkün. Kriter sadece hukuk değil, başka faktörler söz konusu. AYİM'in kuruluş gerekçeleri ortada... Ölçü sadece hukuk olsa askerî yargıya gerek yok, dosyanın sivil yargıya, Danıştay'a sevki yeterliydi.

AYİM şaşırttı ama sonunda doğru karar verdi. Bunda sivil otoritenin kararlı duruşunun rolü olabilir. CHP ve MHP liderleri kararı ağırlıklı olarak Arınç'ın sözleri üzerinden yorumladı. Başbakan Erdoğan ise 'Bu karar bizim de beklentimizdi' diye değerlendirdi. '30 Ağustos itibarıyla generallikteki süreleri dolduğu için emekli olmaları gerekir' dedi. Erdoğan'ın yorumu 'normali, olması gereken buydu' anlamında.

Eğer AYİM'in kararı yürütmeyi durdurma yönünde olsaydı üç general sorunu Ankara'da ciddi krize dönüşecekti. Çünkü AK Parti hükümeti ve Cumhurbaşkanı çok net tavır koydu. Erdoğan 'Bu ısrar niye, gerekirse kanun çıkarırız' dedi. Kamuoyu desteği de sivil iradenin yanındaydı. Asker 'sistemi zorlayan' tutumuyla yalnız kaldı.

AYİM 'yürütmenin durdurulmasını' reddetti ama açığa almanın iptali başvurusunu daha sonra görüşecek. Anlayacağınız henüz süreç tamamlanmış değil. Yürütmenin durdurulması aslında iptal başvurusunun da reddini gerektiriyor fakat AYİM dosyayı bütünüyle kapatmadı. Sonrası her türlü sürprize açık... Bu konuyu daha konuşmaya devam edeceğiz.

Üç general sorununun gündemde kalması, gazete sayfalarında, televizyon ekranlarında tartışılması, asker açısından doğru değil. Kurumsal olarak TSK'yı yıpratıyor. Genelkurmay Başkanı Koşaner'in inisiyatifi ele alarak bu konuya gündemden düşürmesinde fayda var. 30 Ağustos Şûrası'nın defteri artık kapanmalı. Bazılarının içine sinmese de sivil otoritenin tavrını kabullenmekten başka çare yok.

AYİM'in kararıyla sorun şimdilik aşıldı... Problem tümden çözüldü mü? Hayır. Sorun yapısal. Yargının sivil-askerî diye ikiye ayrılması kabul edilemez. Çağdaş demokrasilerde 'yargı birliği' esastır. Üç general meselesinde yaşananlar 'yargıdaki yapısal soruna' tekrar dikkatlerin çekilmesine neden oldu. AYİM'in varlığı sorgulanır hale geldi. 1971 muhtırasından sonra kurulan AYİM benzeri kuruluşların olağan demokrasilerde karşılığı yok.

Hükümetin sistemin normalleşmesi için çalışma başlattığını biliyoruz. Son dönemde en esaslı reformlar yargı alanında yaşandı. AK Parti iktidarının 'yargı reformu' konusunda hem iradesi hem de deneyimi var. İkili yargının doğurduğu yapısal sorunu çözmek için başlattığı çalışmayı sürdürmeli.

Parlamentonun çalışma günleri sınırlı. Meclis'ten çıkması gereken başka konular var. Ancak sıkışan takvime rağmen sistemin özüne dönük, tekli yargıyı mümkün kılan yasal düzenlemeye gidilebilir. Amaç çağdaş demokrasilerdeki yargı standartlarını aynen Türkiye'ye taşımak... Başka çıkış yok.

Yargıdaki ikili yapı devam ettiği sürece benzer sorunlarla sık sık karşılaşmak mukadder.

ZAMAN

YAZIYA YORUM KAT