Siyonistler bir yandan öldürüyor bir yandan çalıyor
İşgalci İsrail Gazze’de 7 Ekim’den bu yana büyük bir katliam yaparken işgal altındaki topraklarda da Filistinlilerin evlerine el koyuyor.
Gazze’de dünyanın gözleri önünde 37 binin üzerinde masum sivili katleden İsrail, uzun yıllardır işgal altında tuttuğu topraklarda ise Filistinlilerin mülklerini çalmaya, evlerini yıkmaya, tarım arazilerini yok etmeye devam ediyor.
20. yüzyılın başlarında terörist Yahudi örgütler eliyle Filistinlilerin ana yurtlarından zorla göç etmesine neden olan sistematik politika, bugünlerde Kudüs’te ve Batı Şeria’da uygulanıyor.
Halid ve Nasır’ın hikayesi…
Halit ve Nasır Ganimat kardeşler, işgal altındaki Batı Şeria'nın merkezinde, bir zamanlar yaklaşık 200 Filistinlinin yaşadığı verimli tarım arazileri olan Ein Samia köyünde yaşıyorlardı. Köyün son Filistinli sakinleri, diğer ailelerin mülklerinden sürüldüklerini görmelerine ve işgalci Yahudilerin aylar boyunca, gece gündüz süren taciz, baskı ve tehditlerine rağmen evlerine sıkı sıkıya bağlı kalmaya devam etti.
Ancak geçtiğimiz ay, 48 yaşındaki Halid ve 50 yaşındaki Nasır Ganimat, Ein Samia'da evleri çalınan, mülklerine zorla el konulan 38 Filistinli aileden sonuncusu oldu. Böylece yüzlerce yıldır köyde devam eden Filistinli varlığı da son buldu.
13 Mayıs'ta iki kardeş uzun bir günün ardından evlerine döndüklerinde evlerinin işgal edildiğini, ailelerinin sürüldüğünü ve evin hemen karşısında bir işgalci Yahudi karakolunun kurulduğunu gördüler.
9 kişilik ailenin reisi olan Halid Ganimat durumu şöyle anlatıyor:
"Evlerimiz işgal edilmişti. Otlaklarda koyunlarla birlikteydik ve geri döndüğümüzde Yahudilerin evlerimizi ve içindeki her şeyi ele geçirdiğini gördük."
Evlerine el konulmadan önceki günlerde işgalci Yahudiler, Halid ve kardeşinin beş koyununu ele geçirmişti ancak iki kardeş, misilleme korkusuyla direnmemeyi tercih etti.
Ancak işgalci Yahudiler yine durmadı. Halid, işgalcilerin birçok kez kendilerinin meralara ve su kaynaklarına erişimlerini engellediğini ve evlerindeki güneş panellerini çaldığını söylüyor.
İşgalci Yahudi terörünü şöyle anlatıyor Halid:
"Bütün aileler ülkeyi terk etmek zorunda kaldı ve biz geriye kalan son kişilerdik. Haftalardır bize saldırılar düzenleyip, terör estirdiler. On gün önce kaburga kemiğim kırıldı. Yerleşimcilerin bu intikam dolu eylemleri yeni Nekbe'dir.”
Elad Derneği
İsrail'in Kudüs'ü Yahudileştirme çabalarında etkin rol oynayan "Elad" örgütü, son yıllarda Filistinlilere ait ev ve arazilere yönelik baskınlarda öne çıkıyor.
Kudüs'ün güneyindeki "Elad" işgalci birimine bağlı örgüt, İsrail tarafından 1986'da kuruldu. İsrail dernekleri sicil defterinde yer alan bilgilere göre, örgütün kuruluş amaçları arasında "Nesiller, rehberlik çalışmaları ve yerleşim yoluyla Kudüs ile Yahudiler arasındaki bağları sağlamlaştırmak ve Yahudileri buraya yönlendirmek" gibi ifadeler yer alıyor.
Türkçe "Davud Şehri'ne doğru" anlamına gelen İbranice ifadenin kısaltması olan Elad isminin de bu hedefler doğrultusunda özellikle seçildiği belirtiliyor.
Elad'ın resmi internet sitesinde, Yahudi inancına göre Hazreti Davud'un 3 bin yıl önce Kudüs'ü inşa ettiği ve özellikle Mescid-i Aksa'nın güneyindeki tepeyi "Yahudi halkı için dini ve ruhani başkent" olarak seçtiği aktarılıyor.
Bu bakış açısıyla hareket eden Elad için Doğu Kudüs'ün Silvan bölgesinde bulunan Vadi Hilve Mahallesi ayrı bir öneme sahip. Örgüt, faaliyetlerini yoğunlaştırdığı bu bölgede sık sık tarihi eser kazıları yaparak Yahudi ajandasını uygulamaya çalışıyor.
Ateret Cohanim Derneği
Ateret Cohanim Derneği de Doğu Kudüs'te Filistinli ailelerin 100 yıldır yaşadığı evlerin, Yahudilere ait olduğunu iddia ederek sık sık Filistinlileri mahkemeye veriyor.
Mahkemelerin genelde lehte karar verdiği Ateret Cohanim, mahkeme tebligatlarını Filistinli ailelerin evleri ulaştırıyor.
Çıkmayı reddeden Filistinlilerin evlerini İsrail polisi eşliğinde işgal eden örgüt mensupları, Filistinlilerin Mescid-i Aksa civarından göç etmeleri için de çaba sarf ediyor.
HABERE YORUM KAT