“Türkiye Model Olmaktan Çıktı” mı, Yoksa “Çıksın” mı?

Bizimle berabersen demokratsın, liberalsin, sekülersin, aslansın, koçsun, değilsen “hiçbirşeysin”, bir kaşık suda boğumluksun diye. Aptal mı insanlar çoğunluğu katlederken ve katliamların sebeplerini örterken “azınlık hakları” hapını yutsun.

Bahadır Kurbanoğlu / Haksöz Haber

New York Times gazetesinde iki gün önce (27 Ağustos 2015) ABD'nin eski Türkiye büyükelçisi Eric Edelman imzalı bir yazı yayımlandı. "ABD'nin Türkiye İle tehlikeli pazarlığı" başlığı taşıyan yazıda Edelman, İncirlik’le ilgili uzun pazarlıkları konu ediniyormuş gibi yapsa da esas derdini ilerleyen satırlarda açık ediyordu:

“Başarısız bir Suriye politikasından ve Tayyip Erdoğan'ın mutlak siyasi güç inadından kaynaklanan bir girdaba sürüklenmemesi için Türkiye'ye baskı uygulamak gerekmektedir” Anlaşılacağı üzere bu bir sonuç cümlesi. Peki “dert bu da derdin esas sebebi nedir?” diye sorulursa, o da şuydu:

“Türkiye, IŞİD'le savaşan en etkin kara gücü olan Kürtleri zayıflatıyor”

Edelman’ın, ABD dış bürokrasisini Türkiye’nin artık güvenilir bir partner olmaktan çıkmaya başladığı yolunda uyarırken kullandığı argümanlar hayli manidar. Bunlardan ilki “demokrasi dili”. Sisi’ye karşı kullanılmayan bu dilin Erdoğan’a karşı kullanılması: Yani ABD ile ne kadar stratejik ortaklık o kadar demokratikliğe haiz olma! Ne kadar uzaklık o kadar despotluk!

İlk cümleden başlayalım: “Başarısız Suriye politikası…” ve “mutlak siyasi güç inadı…” Her iki cümle de aslında ABD-İngiltere paktı, Mısır diktatörlüğü ya da mesela İran ve İsrail gibi ülkeler için kullanıldığında “cuk” oturacak cinsten tanımlamalar.

Yazının Devamı >>>

Yorum Analiz Haberleri

Gazi Üniversitesi'ndeki ırkçılar Filistin eylemine saldıracak cüreti nerden buluyor?
Mustafa Öztürk’ün Kureyş müşrikleriyle yarışan alaycılığı…
Gazeteci misin, Alman istihbaratının ajanı mı?
ABD üniversitelerinden yükselen vicdan sesi
UAD'de görülen Nikaragua-Almanya davasında son durum