1. YAZARLAR

  2. Roni Margulies

  3. Seçimlerde nasıl bir sol
Roni Margulies

Roni Margulies

Yazarın Tüm Yazıları >

Seçimlerde nasıl bir sol

20 Kasım 2010 Cumartesi 14:05A+A-

“Kediyi güvercinlerin arasına salmak” diye hoş bir deyim vardır İngilizcede.

BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş salıverdi kediyi. “CHP’nin Tayyip Erdoğan’ı geçebilmek için yapabileceği tek şey, daha çok demokrasi talep etmek. Başka şansları yok. Keşke önümüzdeki seçimde, içinde CHP, ÖDP, BDP, EMEP olan bir sol demokrasi cephesi olsa. AK Parti’ye karşı ciddi bir sol blok oluşabilir” dedi.

CHP’nin “daha çok demokrasi” talep etmesi gereğini ve bir “sol demokrasi cephesi” önerisini ayrı ayrı ele alalım.

CHP daha çok demokrasi talep edebilir mi?

Daha çok demokrasi talep etmek ne demektir? Kürt sorununda barış ve derhal demokratik bir çözüm istemek, yeni ve özgürlükçü bir anayasa istemek, askerî vesayetin geriletilmesinin devamını istemek, Ergenekon ve Hrant Dink davalarının üzerine gidilmesini istemek... Değil mi?

Daha somut konuşmak gerekirse, anadilde eğitim ve yargılanma hakkını talep etmek, KCK davasının derhal sonlandırılmasını, başörtüsü meselesinin tartışmaya mahal bırakmayacak şekilde çözülmesini istemek, seçim barajının kaldırılmasını istemek, askerin kışlaya çekilmesini, darbecilerin yargılanmasını ve jandarmanın lağvedilmesini istemek... Değil mi?

Şimdi, biraz düşünelim. Referandumda yüzde 58 ‘evet’ oyu çıktı. Daha önemlisi, şu anda AKP’nin oyu yüzde 50 (ve bu bir tahmin değil, bilgi).

Bu oyların şeriatçılığı, gericiliği, halkın bilinçsizliğini temsil ettiğini düşünen siyasi meczupları bir kenara bırakalım.

Eğri oturup doğru konuşalım. Bir iki istisnasıyla, yukarıda sıraladığım konular AK Parti’nin zaman zaman çözmeye niyetliymiş gibi davrandığı, hatta bazen çözüyormuş gibi yaptığı, çekingen ve yetersiz adımlar attığı, en azından “Evet, çözmek gerekir” diye mırıldandığı konular.

AK Parti tam da böyle yaptığı içindir ki, bu sorunlar yokmuş gibi davranmadığı içindir ki, sekiz yıl sonra hâlâ bu kadar yüksek oranda destek topluyor. Demokrasiden ve değişimden yana olduğu algısını yaratabildiği ölçüde destek görmeye devam ediyor.

Referandum süreci boyunca bu algının tam tersini yaratan MHP’nin oyu şu anda barajın altında.

Demek ki, CHP’nin “daha çok demokrasi” talep etmesi, sıraladığım bütün talepleri savunması, yani AK Parti’ye Kemalist, milliyetçi bir noktadan değil, soldan muhalefet etmesiyle mümkün olabilir.

Ve Demirtaş’a katılıyorum. CHP ancak böyle yaptığı takdirde oylarını yükseltebilir.

CHP bunu yapabilir mi? Vallahi, 28 Şubat’tan beri devletin ve Genelkurmay’ın sesi olan bir partinin, başkan değişti diye birdenbire değişeceğine benim inanmam biraz zor.

Gelelim “sol demokrasi cephesi” önerisine.

Mevcut haliyle CHP’nin “sol” veya “demokrasi” kavramlarıyla ilişkisi olabilir mi?

Kılıçdaroğlu cevabını vermiş. “Bizim çizgimiz bellidir,” demiş, “biz Kuvayı Milliye’den geliyoruz”.

Grup Başkanvekili Muharrem İnce de, “BDP ile işbirliği varsa, ben yokum” demiş.

CHP’nin zaten BDP’yle cephe filan kuracağı yok. Kursa, şu anda CHP’yi destekleyen yüzde 20-25’in bir daha CHP’ye oy vereceğini sanmam.

CHP ile cephe kuran BDP’nin Kürt illerindeki oylarına ne olur? Bence azalır. AK Parti’ye gün doğar.

Allah’tan böyle bir cephenin kurulma tehlikesi yok.

BDP böyle bir cepheyle niye ilgilenir, doğrusu bilemiyorum, anlamak zor. Arkadaşlarla konuşacağız, tartışacağız.

Ama CHP’nin dahil olduğu bir cepheye, içinde ister BDP, ister Lenin’in Bolşevik Partisi olsun, benim oy verme ihtimalim olamaz. DSİP’li yoldaşlarımın hiçbiri oy vermez. Referandumda ‘evet’ diyen yüzde 58’in hemen hemen hiçbiri vermez.

Türkiye’de Kemalizm’le, milliyetçilikle, ırkçılıkla, savaş çığırtkanlığıyla, İslam düşmanlığıyla arasına çok kalın ve çok kırmızı çizgiler çeken yeni bir sol gerek. Yukarıda sıraladığım talepleri hiç ödün vermeden, hiç bulanıklaştırmadan, göğsünü gere gere savunan bir sol gerek.

Bu taleplerden ve bu taleplerin yansıttığı ilkelerden ödün veren, kırmızı çizgileri silikleştiren hiçbir cephe, ne kadar oy alırsa alsın, ilgimi çekmez.

Ne yapacağız peki?

Ben İstanbulluyum. Yine aday olacaklarını varsayıyorum, bir bölgede Sebahat Tuncel’i, birinde Ufuk Uras’ı destekleyeceğim. Aradaki bölgede ise genç, sosyalist, Ermeni bir adayımız olacak. Kırmızı çizgileri olan bağımsız sol bir aday.

Başka illerde de benzerleri olur diye umuyorum.

TARAF

YAZIYA YORUM KAT