Her yıl Ramazan ayında İslâm'a ve Müslümanlara saldırmayı ilke haline getiren kartel medyası, bu yıl da boş durmadı. İki gün önce Yozgat'ın Sorgun ilçesinde bulunan otogarda meydana gelen kavgayı, dün tekrar ısıtarak sayfalarına taşıyan Doğan Grubu gazeteleri, bu yıl da "oruç dayağı" demekte geri durmadı.

İçtiği sigaranın dumanını, bankta yanına oturduğu vatandaşların yüzünü üfürmekte direten Cumhuriyet Savcısı Özcan Çubukoğlu'nu mağdur gibi gösteren Doğan Grubu gazeteleri, 'birlikte yaşamaya saygı'dan dem vururken, ilgili kavgaya karıştıkları söylenen iki vatandaşın oruçlu oluşuna saygı gösteremedi. Elinde sigaralı bir şekilde vatandaşların oruçlu olmasına saygı göstermeyen ve oturdukları bankta oturmakta direterek onları tahrik eden savcının demeçleri üzerinden İslâmî değerlere saldıran kartel medyası, otogarda simsar olarak çalışan Hüseyin Bayındır'ı da mağdur etti.

Başta Milliyet ve Posta olmak üzere Doğan Grubu gazeteleri olayı çarpıtırken, olayın altında yatan sebebin de savcının tahrikleri olduğu ortaya çıktı. Yozgat Sorgun terminalinde otobüs bekleyen Kadışehri Cumhuriyet Savcısı Özcan Çubukoğlu, iki vatandaşın oturduğu bankta üçüncü kişi olarak oturdu. Otobüse binmek için geldiği otogarda bir bankta Hüseyin Bayındır ve Vedat Altınok adlı vatandaşların yanına oturan Savcı Çubukoğlu, içtiği sigaranın dumanından rahatsız olan oruçlu vatandaşların uyarısını dikkate almayıp, bankta oturmakta ısrar etti. Vatandaşların "Biz oruçluyuz. Dumanı yüzümüze üfürme. Lütfen başka bir yerde içer misiniz?" şeklindeki ricasına aldırış etmediği anlaşılan Savcı Özcan Çubukoğlu, dumanıyla vatandaşları tahrik etmeyi sürdürünce tartışma yaşandığı öğrenildi. Çevredeki vatandaşların araya girip tarafları ayırması sırasında Savcı Çubukoğlu'nun, Hüseyin Bayındır ve Vedat Altınok'u "Benim kim olduğumu biliyor musunuz?" şeklinde tehdit ettiği ifade edildi.

Birbirinden şikâyetçi olan taraflardan biri savcı olunca, karakolda kimin baskın çıktığı daha sonra anlaşıldı. Vakit'in ulaştığı Hüseyin Bayındır, "Terminalde beklerken bizim olduğumuz yere gelerek sigara içti. Sigaranın dumanını özellikle yüzüme üfledi. Bunun üzerine sinirlendim ve kendisine sigarasını başka bir yerde içmesini rica ettim. O da 'Benim kim olduğumu biliyor musun, istediğim yerde içerim' dedi. O sırada bana bagaja yükleyeceğim bavullar geldi ve içeriye geçtim. Benden sonra gelenler savcıya 'Utanmıyor musunuz, ayıp değil mi?' demişler ve tartışma başlamış. Benim saldırıyla ilgim yok" dedi. Karakolda da bu şekilde ifade verdiğini dile getiren Hüseyin Bayındır, her gün polis merkezine giderek imza atmak şartıyla serbest bırakıldığını ifade etti.

FAHREDDİN DEDE / VAKİT