Bu iktidar tam Ali Kırca'ya albay rütbesi bağışlayarak devletten aldığı emekli maaşını artıracaktı, Ali Kırca Ak Parti'nin topunu birden emekliye sevk edeceğe benziyor.

CHP İzmir Milletvekili Bülent Baratalı, Meclis'te görüşmeleri süren Sosyal Güvenlik Yasası ile, TSK'dan çeşitli sebeplerle ilişkisi kesilmiş bazılarının 'iade-i itibarı'nı da sağlamaya çalışıyor. Geçen Meclis'te kadük olmuşken bu defa ilgi çekti teklif. 12 Mart sonrasında yargılanıp TSK ile ilişkisi kesilen Ali Kırca, bir bakmışsınız, "Emekli Deniz Albay Ali Kırca" oluvermiş...

Show-Haber'in başına transfer olduğu ilk günden başlayarak yeniden 28 Şubat performansına kavuştu Ali Kırca. Mehmet Emin Karamehmet'in parasının 'dönüştürme gücü' var. Geçmişte kim ondan 'toplu para' aldıysa bir çırpıda dönüşüverdi. Ali Kırca bunun son örneği.

Yargıtay Başsavcısının girişimini en ilginç Ali Kırca sundu. Ankara Temsilcisi Tuba Atav'a bağlandı Ali Kırca, son gelişmeleri aldı. Parti kapatma kanıtları arasında Show-Haber'e ait görüntülerin yer aldığını öğrenince ikisi de sevindiler.

Başka sevinenler de olmuştur. "Bu gün de bunlar oldu" başlığı altında 'irtica' konulu haberleri veren gazete sözgelimi. Haberlerin çoğu, 'doğru mudur yanlış mıdır' veya 'bayat mıdır taze midir' ayrımına tabi tutulmaksızın, iddianameye geçmiş bulunuyor.

İddianameden okuyalım: "Yukarıda bahsedilen somut olaylardan ve iddianame eki belgelerden de (Klasör 12-13) anlaşılacağı üzere; ilk ve orta öğretim ders kitaplarında, yardımcı kaynaklarda Milli Eğitim Temel Yasasının hedeflerinden sapılmış; tarih, sosyal bilgiler, din kültürü ve ahlak bilgisi gibi kitaplarda Cumhuriyet devrimleri görmezden gelinmiş, kitaplarda bir din kültüründen çok, İslam'ın dinsel öğretisine ve hurafelere yer verilmiş, Atatürk sıradan bir devlet adamı gibi tanıtılmış, bazı ders kitaplarında ve sınavlarda sorulan sorularda Atatürk hakkında küçümseyici ve aşağılayıcı ifadeler kullanılmıştır."

Bu satırları okurken ünlü 'abdest ve alyuvarlar' tartışması aklıma geliverdi. Tamamı 17 klasör olan iddianame eklerinde herhalde o kupürlere yer verilmiştir.

Başbakan yedi yaşında Kur'an Kursuna gittiğini söylemiş bir keresinde; bunu ifadesi 'suç' sayılıyor. Buradan çıkartılan sonuç Erdoğan'ın lâiklik karşıtlığını teşvik etmesi... Şu iki farklı cümle neden 'suç' olarak görülmüş, ben anlayamadım, belki sizler anlarsınız: "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Avustralya'nın Sydney kentini gezerken, "Herkes kendi kimliğiyle övünebilir. Bu onun en doğal hakkıdır. Kürt Kürtlüğüyle, Türk Türklüğüyle, Çerkez Çerkezliğiyle, Laz Lazlığıyla övünebilir. Etnik kimlik anlamında söylüyorum. Ama bizi üstte birbirimize bağlayan üst kimlik TC vatandaşlığıdır. Bu ortak paydadır"... "Hepimizi yaratan mutlak yaratıcı Allah'tır. Ayrıma ne gerek var. O üst ortak paydada birleşip el ele vereceğiz" dediği..." Anlayabildiniz mi, neden?

Zaman'dan arkadaşlar iddianamenin bazı bölümlerini 'gerçeklik' ve 'doğruluk' açısından gözden geçirmişler.

Biri, gazetemiz yazarı Prof. Hayrettin Karaman'ın TRT-1'de yayımlanan 'Düşünce İklimi' programında (2005) söyledikleri... "Şeriata göre miras kuralları savunulmuştur" diyor iddianame. Zaman dosyasını açmış, bu iddianın CHP İzmir Milletvekili Enver Ökten tarafından suç duyurusu yapıldığını tespit etmiş.

Peki sonuç? "Başvuruyu inceleyen Cumhuriyet Savcılığı konuyu incelemeye bile gerek görmedi ve takipsizlik kararı verdi." Cumhuriyet Savcısının kararına güvenmediği anlaşılıyor Cumhuriyet Yargıtay Başsavcısının...

Bir de şu bölümü okuyalım: "İddianamede bazı hastane ve okul bahçelerinde 'türbanlı' kişilere rastlandığı bilgisi yer alıyor. Show TV'de Ali Kırca tarafından yayınlanan gizli kamera görüntüleri ile bazı gazetelerde çıkan haberler de örnek gösteriliyor. Oysa İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ata Özer, Cumhuriyet ve Milliyet gazetelerinde çıkan 'İzzet Ünver Lisesi'ne başörtülü öğrencilerin alındığı'na dair haberlerden sonra inceleme yaptırdığını ve iddiaların yalan olduğunu açıkladı. Kartal İlçe Milli Eğitim Müdürü Eyüp Atasoy Cumhuriyet'te yayınlanan 'İzinli sekreterinin yerine türbanlı kamu personeli çalıştırdığı' haberini yalanladı. Atasoy, 'türbanlı kamu görevlisi' diye lanse edilen kişinin hizmetli (temizlikçi) olduğunu açıkladı. Show TV ise, sunucu Ali Kırca'nın bazı tuzaklarla kamu kurumlarında yaptırdığı gizli kamera çekimlerini yayınladığı için cezalandırıldı. Kırca'nın eylemi, RTÜK'ün 'Yayıncılık; Anayasa ve genel ahlak kuralları çerçevesinde yapılır' ilkesine aykırı bulundu."

Bence bu sürece katılan herkesi en yüksek rütbeden emekli etmeli.

Yeni Şafak Gazetesi