1. YAZARLAR

  2. KENAN ALPAY

  3. Perinçek’e İmza Seferberliğindeki Pelikanlar
KENAN ALPAY

KENAN ALPAY

Yazarın Tüm Yazıları >

Perinçek’e İmza Seferberliğindeki Pelikanlar

08 Mayıs 2018 Salı 10:20A+A-

Cumhurbaşkanı adayı olmak üzere toplanması gereken 100 bin imzanın 9 Mayıs Çarşamba günü akşamına kadar Yüksek Seçim Kurulu’na teslim edilmesi gerekiyor. Meral Akşener ve Temel Karamollaoğlu bu işlemi tamamlamışken diğer aday Doğu Perinçek olanca renkli ve olabildiğince duygusal kampanyalara rağmen epeyce gerilerde seyrediyor.

Belki gözden kaçmıştır ama 1 Mayıs günü Yüksek Seçim Kurulu’na adaylık başvurusu yaparken Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek son derece iddialı bir beyanat vermişti. O beyanata geçmeden önce şu kısa hatırlatmayı yapmakta fayda olur: Türkiye siyasetinin son 50 yılında hitap ettiği kitleyle orantısız bir biçimde etkin olmuş liderlerden biri olarak Perinçek’in legal-illegal, açık-örtülü ama her zaman askeri ihtilallerden yana tavrı gayet iyi bilinir. Her ne kadar onu yakın geçmişte en büyük provokasyonlarından biri olan “Şeytan Ayetleri”nin Türkiye temsilciliği ve 28 Şubat post-modern darbe sürecinde Batı Çalışma Grubu’na iltisaklı çalışan Öncü Gençlik’in babası olarak tanıyıp biliyorsak da Gün Zileli’nin “Havariler”inde anlatılan merkezi rolünü de atlamamak lazım. Hitap ettiği kitleler her zaman küçük olmuşsa da ajitasyon ve provokasyonlarla tahrik edip zihin ve duygularını ipotek altına aldığı kitleler hep geniş olmuştur ne yazık ki.

Terse İşleyen İmza Yarışı

Gerçekleri alt üst etme, hakikati yok sayma, çok kısa bir zaman içerisinde ifşa olacağı halde en büyük yalanları kitleler önünde söyleme gibi enteresan alışkanlıkları olan Perinçek bir hafta önce şöyle söylüyordu:

Cumhurbaşkanlığı adaylığına başvururken Silivri zindanlarının duvarlarını yıkmış, milletin gücüyle bir partinin Genel Başkanı olarak başvuruyorum. Biz 100 bin kişiyi Silivri duvarının önüne yığmışız. O 100 bin insanı ilçe seçim kurullarına mı getiremeyeceğiz?

Yurttaşlarımız, cumhurbaşkanlığı adaylığına Doğu Perinçek’i önermek için 9 Mayıs’a kadar imzaya gelecekler. Şu anda elimizde 90 bin adet dilekçe var. Daha zamanı gelmeden Vatan Partimize müracaat etmiş 90 bin üzerinde vatandaşımızın Doğu Perinçek’i cumhurbaşkanı adayı gösteren dilekçe var. Şu ana kadar dilekçe vermemiş vatandaşlarımızı da seferber ediyoruz. İlçe seçim kurullarında imzaların toplanması günü bittiği zaman 100 bini aşan imzayla Doğu Perinçek, cumhurbaşkanlığı adayı olacaktır.

7 Mayıs akşamı itibariyle Perinçek’in adaylığı için YSK’ya imza veren vatandaş sayısı 60 bin 222 oldu. (29 Nisan’daki beyanında ise Perinçek 85 bin imzanın elinde olduğunu ilan etmişti.) Aydınlık ve Ulusal Kanal’dan kesintisiz bir biçimde, duygusal tonlamaları bir hayli ağır basan çağrıların yükselmesi son derece olağandı elbette. Odatv’yi de bu kategoride görmek yanlış olmaz.

Şimdi kimse geriye dönüp şu soruyu sormuyor: Perinçek, YSK’ya müracaat günü elinde olduğunu beyan ettiği 90 bin imza nasıl oldu da bir hafta sonra 60 bin imzaya düştü? Perinçek’i cumhurbaşkanı adayı gösteren 90 bin vatandaştan 30 bin vatandaş imzasını geri mi çekti yoksa bu 30 bin imza şişirilmiş bir balon muydu? Bu 90.000-30.000=60.000 imza meselesi şurada bir dursun, az sonra tekrar döneceğiz.

Vatan Partisi’nin CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti ile ittifak görüşmesi yaptığı biliniyordu. Görüşmeler olumsuz sonuçlanınca Perinçek şu açıklamayı yapmıştı: “ABD'de büyük telaş var Türkiye Avrasya'ya gidiyor diye. CHP ve İyi Parti'ye Vatan Partisi olmayacak diye baskı yapıldı ve bu partiler bu baskılara teslim oldular. Ben hükümet olma fırsatı var dedim vatandaş çözüm istiyor, çelme takacak muhalefet değil sorun çözecek iktidar istiyor. Ben Kılıçdaroğlu'na bunu her buluşmamda söyledim. Amerika'nın önde gelen kurum ve kişileri Vatan Partisi'ne saldırıyor. Vatan Partisi bu dörtlü ittifakı kurtarmaya çalıştı.

Önce İleri Sonra Geri Vites

Daha geçen hafta Musa Eroğlu’nun “yolun sonu görünüyor” türküsüne atıfla Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığını, AKP’nin de Meclis seçimlerini kesinlikle kazanamayacağını güle oynaya ilan ediyordu Perinçek. Bu çirkin çelişkilere, her dönemde kara-propaganda ile traji-komik palavralara yabancı değiliz. Gülüp geçilecek olanlar var, tehlike sinyali olarak görülüp tedbir almayı gerektirenler var.

Bu meyanda Perinçek’in 100 bin imzaya ulaşamaması dolayısıyla yana yakıla fakat bir o kadar edepsizce karalama kampanyasına sarılanları da dikkatlerden kaçırmamak lazım. Uzun yıllar boyunca FETÖ’nün en operasyonel yayın organı Taraf’ta çalışmış sonrasında Pelikan adıyla maruf şebeke içerisinde faaliyetler icra etmiş troller, troliçeler uzun bir süredir Vatan Partisi-Perinçek ve Soner Yalçın-Odatv ile dar alanda kısa paslaşmalar yaparak eski huylarından vazgeçmediklerini çeşitli vesilelerle deklare ediyorlar. Bu pelikanlardan birisi daha dün şöyle yazıyordu: Yılların siyasetçisi Doğu Perinçek’in 40 bin imzada kalmasının nedeni meğer sosyal medyada siyasal İslamcıların, açık FETÖ’cülerin bir Akşener’e bir Karamollaoğlu’na çağrı yaparlarken hiç Perinçek için çalışmamalarıymış! Çünkü Perinçek ve Vatan Partisi Okyanus ötesi ittifakın içinde değilmiş. Hatta FETÖ’ye rakip olduğu için rakip ve tehdit olarak gördükleri için Perinçek ve ekibini tasfiyeye kalkışmışlar da onlar da çaresiz kendi yağında kavrulma durumunda kalmış.

Ahlaksızlıkta sınır tanımamak diye bir şey varsa bir örneği de bu şekilde icra edilmiş oluyor. Perinçek’in imza kampanyasına Pelikan Çetesi ne şekilde destek verdi, kimler imza attı bilemiyoruz ama birkaç gün öncesine kadar sizin Okyanus ötesi onun Atlantik ittifakı dediği CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti ile beraber çalışmak üzere defalarca görüşmeler yapıldı. Nihayet Perinçek şu ya da bu gerekçeyle dışlandı. İyi de Perinçek’in toplayamadığı 100 bin imza için siyasal İslamcılara pislik atmaya çalışan Pelikan Çetesi neyi hedefliyor? Hayrola, Perinçek ve ekibi ‘siyasal İslamcılar’a güvenerek mi girdi bu yarışa? Amerika’nın hesabına Türkiye’de iş görmek gayrı meşru da Rusya ve Çin hesabına rol üstlenmek her yurttaştan beklenen yerli ve milli vazife mi telakki ediliyor yoksa?

Salman Rüşdi’nin Şeytan Ayetleri’ni Türkçeye tercüme edip tefrika halinde Aydınlık’ta yayınlayan, Kur’an-ı Kerim’i tahkir etmek üzere “Tabu Can Çekişiyor” diye seri kitaplar basan, 28 Şubat darbesinin önemli bileşenlerinden biri olan, 27 Nisan muhtırasının sivil ayağını örgütleyen, Müslüman halka karşı tertiplenen ihtilalci cuntalarla ileri düzeyde işbirliği yapan Maocu-Kemalist Perinçek ve Sosyalist/İşçi/Vatan Partisi kadrolarıyla “siyasal İslamcılar” neden ve nasıl yan yana gelsinler? Özgür Gündem, BirGün ve Taraf’ta icra edilen kara-propaganda faaliyetleri şimdi güya Erdoğan’ı destekleme adına bir süredir aynı ekip tarafından Sabah’ta sürdürülüyor. Dün Fethullah Gülen adına yapıyorlardı bu işleri şimdilerdeyse Doğu Perinçek adına yapıyorlar. Utanmaları yok ne de olsa. Hatırlatmak fayda verir mi bilmem ama Perinçek’i, Vatan Partisi’ni, Türkiye Gençlik Birliği’ni Müslüman mahalleye pazarlayan ahlaksız troller yakın durdukları her yeri ve herkesi hızla çürütüyorlar.

Yeni Akit

YAZIYA YORUM KAT

6 Yorum