1. YAZARLAR

  2. Mustafa Ünal

  3. Paket 35. madde ile taçlandırılmalı
Mustafa Ünal

Mustafa Ünal

Yazarın Tüm Yazıları >

Paket 35. madde ile taçlandırılmalı

23 Temmuz 2010 Cuma 00:09A+A-

Son tartışmalar gösteriyor ki referandumun teması '12 Eylül' olacak. AK Parti'nin hazırladığı kitapçığın ilk sayfası da 'Ordu yönetime el koydu' haberinin kupürüyle başlıyor.

Başbakan Erdoğan'ın grup toplantısında idam edilen gençlerin mektuplarını gözyaşları içinde okuması gündeme damgasını vurdu. O dokunaklı satırları okurken de gözlerin yaşarmaması mümkün mü?

Referandum için 12 Eylül doğru tema... Darbenin üzerinden 30 yıl geçti ama açtığı yaralar hâlâ kapanmış değil. 12 Eylül'den şikâyet hep uygulamalarından; cezaevlerinden, işkencelerden, idamlardan... Ya öncesi? Darbeciler 'Şartların olgunlaşmasını' beklerken nice canlar yitirildi. Bunların hesabı sorulmayacak mı?

12 Eylül'ün en büyük eseri; Anayasası. Bugüne kadar birçok değişikliğe uğradı ama ruhuna ilişilmedi. Referanduma sunulan paket Anayasa'nın özüne dokunan köklü değişiklikler içeriyor. En önemlisi de darbecilerin koruma zırhı kalkıyor. Eğer oylamada kabul oyları bir fazla çıkarsa sonrası yargının işi. Zamanaşımı diyerek yan da çizebilir üzerine de gidebilir. Her ikisi de mümkün.

Referandum 12 Eylül'le hesaplaşmak isteyenler için bulunmaz fırsat. Darbe mağdurları sabırsızlıkla sandığı bekliyor. 'Asıl darbe mağduru kim? sorusuna Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin'in cevabı harika: "Asıl mağdur Türk halkıdır. Türk halkının iradesi mağdur olmuştur..." Siyasetin sağında veya solunda yer alanların bedel ödediği doğru ama asıl kaybeden Türkiye... 12 Eylül en büyük darbeyi ülkenin geleceğine vurdu. Darbe ile hesaplaşmak için illa da o günleri yaşamış olmak gerekmiyor, mevcut sistem hâlâ 12 Eylül'ün etkisi altında.

Referandumun teması 12 Eylül olunca tartışmalar sadece paketin içeriğiyle sınırlı kalmıyor. TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesi öteden beri eleştiri konusudur. Generaller 'Cumhuriyeti koruma ve kollama' görevini 'darbe yapmak' olarak anlamıştır. Askerî darbelerin gerekçesi bu madde... Değiştirilmesi gerektiği siyasiler tarafından sıkça dile getirilse de bu yönde adım atılamamıştır. Büyük laflar edilmiş ancak eyleme dönüşmemiştir.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu 12 Eylül tartışmasına '35. madde' üzerinden girdi. Dün Radikal'den Murat Yetkin'e 'Eğer Başbakan 12 Eylül ile hesaplaşmak istiyorsa TSK'nın 12 Eylül'e gerekçe yaptığı 35. maddenin değişmesine neden yanaşmıyor?' dedi.

Başbakan Erdoğan'ın darbelerle hesaplaşma konusunda sicili parlak. 27 Nisan bildirisine 28 Nisan günü rest çekti. İlk kez bir başbakan Genelkurmay'a Anayasa'daki konumunu hatırlatarak 'Haddini bil!' dedi. Açıkça demokratik sisteme müdahale olan gece yarısı açıklaması eğer yargıya taşınmadıysa bu herhalde siyasetin kusuru değil. Yargının neden harekete geçmediği sorulabilir.

Darbeler, müdahaleler konusunda duruşu olan AK Parti, Kılıçdaroğlu'nun 35. madde çağrısına 'hayır' dememeli. Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik 'Biz gerekeni yaparız' dedi. Bu bir anayasa değişikliği değil. İktidar partisinin oyu yeterli... Buna rağmen CHP liderinin destek sözü var; 'Getirsinler biz de destek verelim.' dedi. Değişikliğin üzerinde uzlaşmak çok kolay... 'Koruma, kollama görevi' maddeden çıkarılacak. O kadar. Bu değişikliğe diğer partiler de kayıtsız kalmayacaktır.

Meclis iki gün fazla mesai yaparsa 35. maddenin tarih olması işten bile değil. Meclis Başkanı Şahin, Kılıçdaroğlu'na destek verdi, 'Şu ana kadar değiştirilmemiş olmasını bir eksiklik olarak görürüm.' dedi. CHP 'evet' dedikten sonra askerden bir direnç olacağını sanmam. Siyasette iktidar ile anamuhalefetin uzlaştığı konular azdır. Bu bir imkân, heba edilmemeli. İlk adımı kimin atacağı önemli değil. AK Parti veya CHP... Meclis Başkanı da devreye girebilir.

Harekete geçme zamanı... 35. madde değişikliği anayasa paketini taçlandırmış olur. [email protected]

ZAMAN

YAZIYA YORUM KAT