1. HABERLER

  2. BASIN AÇIKLAMASI

  3. Özgür-Der’den Gülen Medyasına Suriye Tepkisi
Özgür-Der’den Gülen Medyasına Suriye Tepkisi

Özgür-Der’den Gülen Medyasına Suriye Tepkisi

Gülen medyasının, hükümetle yaşanan son gerginlikten sonra Suriye direnişini itibarsızlaştırmaya çalışan haberlerine Özgür-Der’den tepki geldi.

03 Ocak 2014 Cuma 14:44A+A-

Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, “silah yüklü tır” propagandasıyla İHH’nın hedef gösterilmesini ve Gülen medyasının son zamanlarda değişen Suriye yayınını eleştirdi.

Gülen medyasına hitaben “Kirli oyunda ucuz figüranlık yakışıyor mu?” diye soran Kaya, cemaat medyasının dün ifşa etmek için gündemleştirdiği oyunun bugün parçası haline geldiğini belirtti. Kaya, “Hırsınız aklınızı imha etmiş!” dedi.

Açıklamanın tam metni:

KİRLİ OYUNDA UCUZ FİGÜRANLIK YAKIŞIYOR MU?

3 Ocak 2014

Dün ifşa etmek için gündemleştirdiğiniz oyunun bugün parçası haline gelmişseniz, hırsınız aklınızı imha etmiş demektir!

Suriye’ye giden “silah yüklü tır iddiası” Esed lobisine gönüllü uşaklık yapan çevreleri harekete geçirdi. Aylardır, hatta yıllardır Türkiye’nin muhaliflere desteğini kesmek için ileri sürdükleri karalama kampanyasını hızlandırmış görünüyorlar.

Bu tutum uluslararası güçlerin siyasetinden bağımsız değil. ABD’den Rusya’ya tüm emperyalistler İslami direnişin kırılması için yoğun bir çaba içinde ve bu bağlamda Türkiye üzerindeki baskılarını da artırıyorlar. Esed rejiminin sözcülüğünü üstlenmiş kesimler aylardır Erdoğan’ın “terör örgütüne destek vermek” suçundan yargılanacağını, aynı şekilde Suriye direnişine destek veren İHH, Özgür-Der gibi kuruluşların da takibata uğrayacağını dillendirmekte, bu tür temennilerinin gerçeğe dönüşmesi umuduyla kamuoyu oluşturmaya çalışmaktalar.

Bu propaganda kampanyasını yürüten güçlere baktığımızda geniş bir küme görüyoruz: Dışarıda Siyonistler, emperyalist güçlerin sözcülüğünü üstlenmiş akademisyen ve medya mensupları; içeride ise bilumum sol-Kemalist, ulusalcı-laik, Şii-Alevi unsurların uzunca bir süredir bu kampanyada rol aldığı görülüyor.

Son süreçte yaşanan Hükümet-Cemaat gerilimiyle birlikte Gülen Cemaati mensuplarının da bu kirli kampanyaya omuz verme eğilimi içinde oldukları dikkat çekiyor. Bir müddettir Gülen medyasında Suriye’deki “aşırı gruplara silah aktarıldığı” iddiası çeşitli biçimlerde gündemleştirilmekte. Nitekim son tır hadisesinde Gülen Cemaatine mensup yayın organlarının yayınları bu tutumu yansıtmakta.

Cemaatin AK Parti’yi uluslararası platformlarda sıkıştırmak üzere bu konuyu kullanacağına dair onca iddiadan, değerlendirmeden sonra adeta göstere göstere gelen bu tür yayınlar kaçınılmaz olarak bahsedilen tezi güçlendiriyor. Ve bu tartışmalar, tavırlar herkesin nerede durduğunu çok net ortaya koyuyor.

Kargaşaya, komplo teorilerine falan gerek yok, görmek isteyenler için olan biteni anlamak zor değil. Bir alıntıyla konuya açıklık getirmeye çalışalım:

“… Batı hem muhaliflere destek olmuyor, hem de El Nusra cephesi üzerinden Esed’e karşı verilen mücadeleyi karalamak, tehdit haline getirmek istiyor. Bu arada Türkiye’yi Suriye noktasında pek çok karışık işe, desteğe zorlayan batı yarın AK Parti hükümetini El Nusra cephesi ve Suriye’deki radikal unsurlar üzerinden “radikal İslamcı unsurları koruyan hükümet” konumuna sokarak dünyada hükümeti, Türkiye’yi ve Erdoğan’ı itibarsızlaştırabilir…”

İfadeler Gülen Cemaatine yakınlığıyla bilinen bir akademisyene ait. Sayın Mahmut Akpınar’ın  11 Temmuz 2013 tarihli “Suriye’de Son Durum” başlıklı makalesinden alınma. Yazarın bu yazısı “Arap Baharı mı, İran Ateşi mi” başlıklı kitabında da yer alıyor.

O zaman durup düşünelim. Üstelik de bold yazarak Batı’nın, Suriye’deki gruplara destek verildiği iddiası üzerinden Erdoğan’ı itibarsızlaştırma gayreti içine girebileceğini söyleyen kişi, bu cemaatin itibar ettiği bir isim.

Peki, dün bu tespiti rahatlıkla yapan sizler bugün nasıl böyle bir oyunun gönüllü oyunculuğuna soyunabiliyorsunuz? Hırsınız aklınızı başınızdan aldı mı? Kavganın harareti ile her şeyi mubah mı görmeye başladınız?

Erdoğan’ı, AK Parti’yi falan geçelim; bir an için içeride yaşanan tüm kavgaları, çekişmeleri siyasi hesaplaşma ya da rekabet deyip bir kenara bırakalım. Peki, bu tavrınızdan ötürü Suriyeli mazlumlara ulaştırılması gereken yardımlar zayıflarsa, azalırsa bunun vebali sizi hiç korkutmuyor mu?

Rıdvan Kaya
Özgür-Der Genel Başkanı

 

HABERE YORUM KAT

1 Yorum