1. YAZARLAR

  2. Hüseyin Öztürk

  3. Olmadı Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakan
Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Yazarın Tüm Yazıları >

Olmadı Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakan

05 Haziran 2009 Cuma 02:50A+A-

Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın, Hüsamettin Cindoruk’u tebrik etmeleri çok zoruma gitti. Sadece benim değil, Cumhurbaşkanı’nı ve Başbakan’ı seven, destekleyen herkesin gücüne gitti.

Hüsamettin Cindoruk’un hem Cumhurbaşkanı’na hem de Başbakan’a karşı söyledikleri yenilir yutulur cinsten laflar değildi. Ayrıca sadece laf söylemekle kalsa iyi, yönetip yönlendirdiği bir sürü “ihtilaf mihraklarını” da harekete geçirdi ve kullandı.

Ankara’da ‘Papazın bağı’ diye bir yer vardır, Güniz Sokak oraya yakındır. Güniz Sokak’ta oturan Sayın Demirel’den habersiz tuvalete bile gitmeyen Cindoruk’un, Abdullah Gül ve R. Tayyip Erdoğan’a olan düşmanlığını bilmeyen ve duymayan kaldı mı Allah aşkına?

Bu gerçeği hem Cumhurbaşkanı hem de Başbakan pekala bilmektedir. Televizyonlarda ve gazetelerde Cindoruk veya Demirel’in söylediklerini izler ve okurken, aklı başında olan her yurttaş utanmış ve sıkılmıştır. Siyasi kin ve hırslarının büyüklüğüne ve bitmezliğine şaşırmış ve halen de şaşırmaktadır.

Cumhurbaşkanı veya Başbakan’ın kendisi ya da ilgili açıklamacıları şunu diyebilirler: “Aslında Sayın Cumhurbaşkanı da Başbakan da Cindoruk’u nezaketen tebrik etmişlerdir. Devlet nezaketi böyle buyurur, yoksa kendilerine ve millete yapılanları unutmazlar.”

Evet, hakikaten devlet nezaketi gereği böyle olabilir. Yalnız bu nezaket biraz fazla değil mi? 367 meselesinde Cindoruk ülkeyi karanlığa boğmak isteyenlerin başında değil miydi? Milleti krizden krize, bunalımdan bunalıma sürükleyen Demirel ile Cindoruk ve onların yamakları değil miydi? Her ikisi de ülkenin huzurunu kaçırmamışlar mıydı?

Süleyman Demirel siyasi hayatı boyunca eline hiç maşa almamış biridir. Ne yapmak istemişse her işte maşa kullanmıştır. En büyük maşası da Cindoruk ve onun gibi diğer “huzurevlik ihtiyarlar” olmuştur. Bunu sadece ben değil, Türkiye’yi iyi okuyan herkes bilir. Bir tek Sayın Cumhurbaşkanı ile Başbakan mı bilmiyor?

Devlet geleneğiymiş. Davos’ta Peres’e “One minute” diyen bir Başbakan, Cindoruk’a da diyemez miydi? DP’nin başına nasıl geldiği bilinmiyor mu? Sadece bu yüzden bile Cumhurbaşkanı’nın ve Başbakan’ın kutlama göndermemesi lazım gelirdi.

Şuna hiç aklım ermedi. Nedense bir kısım geleneklere ve göreneklere hep bizim; “horlananlarımız, ötelenenlerimiz” uyuyor. Cumhurbaşkanı da Başbakan da işbaşına kendi kişisel güçleri ve çevrelerindeki insanlarla gelmediler. Arkalarında koca bir milletin desteği vardı ve o destek sayesinde Abdullah Bey Çankaya’ya çıktı, Tayyip Bey de Başbakan oldu.

Yürekten inanıyorum ki, Cumhurbaşkanı da Başbakan da bu gücü biliyor ve takdir ediyor. Cindoruk ve Demirel’in Cumhurbaşkanlığı seçiminde ve genel seçimlerde, Türkiye’yi karşılarına alarak nasıl mücadele ettiğini halkımız çok iyi bilmektedir. Bu bilgiye saygının gereği, nezaketin gereği, bunu yapmamalıydılar.

Olmadı Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakan, şahsen üzdünüz beni. Madem öyle, ekmek hakkı, tuz hakkı gereği Abdüllatif Şener’i de tebrik etmeliydiniz. Bunu söylerken Abdüllatif Şener’in parti kurmasını destekliyor değilim. Sayın Şener külliyen yanlış yapmıştır ama hiç olmazsa birbirinizin sofrasına oturdunuz, bundan sonra da oturabilirsiniz. Birbirinize bu kadar hakkınız, hukukunuz geçti, kavga etseniz bile konuşacak ortak mevzularınız olabilir fakat Cindoruk’la ve Demirel’le paylaşabileceğiniz bir kırıntınız dahi yok.

Ağzınızla kuş tutsanız, ne Demirel ne Cindoruk’tan size zerre fayda gelmeyecek, külliyetli miktarda zarar gelecektir. Her ikisi de yine sizin değer yargılarınızdan nefret edecektir. Devlete ve millete olan bağlılığınız, samimiyetiniz, sadakatiniz; bu adamları hep rahatsız etmekte ve edecektir. Bunu da pek ala bilmektesiniz.

Madem böyle bir kutlamayı yaptınız, o zaman bir yurttaş olarak, bir vatandaş olarak, Cumhurbaşkanı’nı ve Başbakan’ı hep destekleyen ve destekleyecek olan bir medya mensubu olarak kırıldım ve kırgınım.

VAKİT

YAZIYA YORUM KAT