1. YAZARLAR

  2. Robert Fisk

  3. Ödlek BBC'ye güvenmek imkânsız
Robert Fisk

Robert Fisk

Yazarın Tüm Yazıları >

Ödlek BBC'ye güvenmek imkânsız

17 Nisan 2009 Cuma 11:23A+A-

BBC Üst Kurulu'nun, Ortadoğu editörü Bowen'ı Filistin yanlısı olmakla suçlaması kepazelik. İsrail duvarına Lahey'in yasadışı bulduğu sıralarda 'çit', şimdi 'güvenlik duvarı' diyen BBC, Bowen'ın gerçeği söylemekle yanlış yaptığı iddiasıyla İsrail lobisi karşısında diz çöktü

BBC Üst Kurulu’nun (BBC Trust- ‘trust’ kelimesi aynı zamanda güven anlamına geliyor; kurul BBC yönetiminden bağımsız denetim görevi de yapıyor) Jeremy Bowen’ın Ortadoğu’dan geçtiği haberlere dair tutumu ödleklik, alçaklık, rezalet, olgusal olarak yanlış ve ahlaki açıdan sahtekârlık. Bu sıfatlar az bile.

Üst Kurul Bowen’ın gerçekleri söylemekle yanlış yaptığını (bütün olgulara karşı) iddia edebilen bildik İsrail lobicileri karşısında, en utanç verici şekilde çökmüş durumda. Bu acınası meselenin üzerinden adım adım geçelim. Siyonizm gerçekten de içgüdüsel olarak sınırı ‘aşıyor’. BBC yönetimi muhabirlerine ‘güvenlik duvarı’ diye (ki Doğu Almanlar da Berlin Duvarı’yla ilgili tam bu ifadeyi kullanıyordu) yazdırmakta hâlâ ısrar etse de, Berlin Duvarı’ndan daha uzun ve yüksek olan yeni İsrail duvarı, ‘Filistin’in Arafat/Mahmud Abbas’ın sözüm ona müzakere ettiği yüzde 22’lik kısmının yüzde 10’unu daha yalayıp yuttu. Bowen’ın 1967 savaşına dair parlak kitabı Six Days (Altı Gün) bu toprak gasbını bütün açıklığıyla ortaya koyuyor. 

ABD bile eleştirirken...

Siyonizm’in tarihini okuyan herkes, hedefinin Arapları tehcir edip Filistin’i ele geçirmek olduğunu bilecektir. Siyonistlerin Arap topraklarını, bütün uluslararası kuralları ihlal ederek, Yahudiler ve sadece Yahudiler için çalmaya devam ettiğine kimsenin kuşkusu var mı? Bunun, uluslararası hukuka dair kendisininki hariç bütün yorumları yok saydığına kim bir an olsun itiraz edebilir?

Lahey Adalet Divanı İsrail duvarının (BBC o günlerde ‘çit’ diyordu!) yasadışı olduğunu açıkladığında bile İsrail mahkemenin yanlış olduğunu söyleyip işin içinden çıkıverdi.

BM Güvenlik Konseyi’nin 242 ve 338 sayılı kararları İsrail’in 1967 savaşında işgal ettiği topraklardan çekilmesi çağrısında bulunuyordu. İsrail buna kulak asmadı. Amerikalılar

30 yıldan uzun süre boyunca İsrail’in eylemlerinin yasadışı olduğunu söyledi - ta ki tabansız Bush İsrail’in yasadışı biçimde işgal altında tuttuğu toprakları elinde tutma hakkını kabul edene dek. Yani BBC Trust (‘güven’ şimdi ne kadar da zalim bir kelime haline geliyor) İsrail’in yeni sınırlarına (elbette Arap topraklarının içinde sınırlar bunlar) dair Bush’un tanımını benimsiyor.

BBC’nin şuursuz komitesi Bowen’ın makalesinin ‘tarafsızlık kurallarını ihlal ettiğini’, zira ‘okurların makaleden, önerilen yorumun savaşa dair tek mantıklı görüş olduğu sonucunu çıkarabileceğini’ öne sürüyor.

Evet elbette. Zira sanırım BBC İsrail’in aslında başka bir halka ait olan topraklara dair hak iddiasının savaşa dair bir diğer ‘mantıklı’ görüş olduğuna inanıyor. BBC Trust (dizüstü bilgisayarımın tuşlarına basıp her yazdığımda bu kelimeyi artık mide bulandırıcı buluyorum) Bowen’ın Har Homa’daki Yahudi yerleşiminin yasadışı olduğunu kanıtlayacak delil sunmadığını söylüyor. Fakat ABD yetkilileri ta başından beri böyle olduğunu söylüyordu. Bizim müteveffa dışişleri bakanımız Robin Cook da (yerleşimi ziyaret ettiğinde Siyonistlerin hakaret eden bağırışları altında) aynı şeyi söylüyordu. BBC Trust’ın Har Homa için (orijinal Arap ismi Cebel Ebu Guneym’i değil) İbranice ismini kullanması, şu an, Bowen’ı sürekli olarak taciz eden İsrail lobisinin borazanı olmak konusunda ne kadar ileri gittiğinin göstergesi.

İsrail gazetesi Haaretz dün BBC’nin bulgularına geniş yer ayırdı. Şaşırmadım. Fakat mesele şu: Haaretz’in ileri gelen muhabirleri -Amira Hass ve Gideon Levy- İsrail birliklerinin insan hakları ihlalleri (ve savaş suçları) hakkında niye BBC’nin cüret ettiğinden çok daha cesur yazılar yazıyor? Dünyanın dört bir köşesinde katıldığım konferanslarda bana BBC’ye güvenilip güvenilmeyeceğini soruyorlar. Ben de onlara bu sefil yayın istasyonundan daha çok Amira ve Gideon’a güvenmelerini söylüyorum. Korkarım ki aynı eski hikâye. Sizi gerçeklerden saptırmak isteyenler karşısında bir kez diz çöktüğünüzde, sonsuza dek o dizlerin üzerinde kalırsınız.

İlaç bağışında da saçmalamıştı

Ve unutmayın ki, Gazze’deki Filistinliler için ilaç bağışı çağrısında bulunan bir reklamı yayımlamanın ‘tarafsızlığını’ zedeleyebileceğini söylemiş bir kurumdan söz ediyoruz. Bacakları kopmuş Filistinli çocukların, BBC’nin kasıntı yöneticilerinden daha mühim olmadığı açık.

Bu sorunu nasıl çözeriz? Seyircilere Sky TV’nin çok daha sert Ortadoğu haberlerine gözlerini çevirmelerini tavsiye edebilirim (bu kanala katkıda bulunduğumu da kabul ederim). Gazze’yi ve Filistin-İsrail savaşının geri kalanını cesaretle takip eden El Cezire İngilizce’yi önerebilirim.

BBC yöneticilerinin bu yazı hakkında ‘zıvanadan çıkmış’ diyeceklerini gayet iyi biliyorum. Jeremy Bowen da aynısını düşünebilir. Fakat bu noktada 1. Dünya Savaşı’nın metaforunu zikretmek isabetli olacaktır: Bowen ve meslektaşları, BBC yönetiminin eşekleri tarafından güdülen hakiki aslanlardır. (16 Nisan 2009)

RADİKAL

YAZIYA YORUM KAT