HAKSÖZ HABER

Ümmetin Sesi Derneğinde bir konuşma yapan Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, Müslümanlar arasındaki ilişkilerde uyulması gereken düsturlara değinerek, Müslümanların öfkelerinin de sevgilerinin de Allah rızası için olması gerektiğini ifade etti.

Şahsi ya da cemaatlere dönük problemlerin Müslümanlar arasında tartışmalara ve küslüklere sebep olmasının yakışık almadığını anlatan Kaya, “Allah’ın dinine düşmanlık varsa bu görmezden gelinemez ancak cemaatlere ya da şahıslara dönük olumsuzluklar tolere edilmeli. Oysa genelde Allah’ın dinine karşı aykırılıklara göz yumulurken şahsi meseleler sorun olabiliyor.” dedi.

Kaya, “Haklıyken affetmek güzeldir. Bir vakıada haksızken alttan alıp affetmek zaten kolaydır. Esas olan haklı olduğumuz tartışmada affedici olmaktır.” dedi.

Kaya, Müslümanlar açısından “Kimsin?” sorusunun bir tane cevabı olduğunu söyleyerek bunun “Allah'a çağıran, salih amel işleyen ve: ‘Şüphesiz ben Müslümanlardanım’ diyenden daha güzel sözlü kim olabilir?” (Fussilet-33) olduğunu anlattı ve “Bu tanımın karşısına herhangi bir başka tanım koymak kabul edilemez. Ama bu anlamda ciddi bir kafa karışıklığı görüyoruz.” diye devam etti. 

Kaya, toplumda müstağnilik sorununun yaygınlaştığını ve çevrede olumsuzluklar arttığını, insanların basit sorunlar sebebiyle birbirinden uzaklaştığını belirterek, “Ailevi ilişkilerde bile ciddi sorunlar yaşanıyor. Ciddi bir bencilleşme sorunu var. Kapitalizmin ortaya çıkardığı bireyselleşme hastalığının son derecesi olarak ortaya çıkıyor.” ifadelerini kullandı.

Toplumda namaz kılan tesettürlü insanların bile bir kısmı Türkiye’ye sığınmış muhacirleri “yabancı” olarak niteleyebildiğini anımsatan Kaya, Allah’ın kardeş kıldığı insanlara bir başka gözle bakılabildiğini ve kavramsal bulanıklığın insanların hayat tarzlarını giderek olumsuzlaştırabildiğini vurguladı.

Kaya, “Bizim tüm tanımlarımız Rabbülalemin tarafından şekillendirilmeli. Yapılması ya da yapılmaması gereken her şey Allah rızası üzerinden değerlendirilmeli.” diyerek Müslümanların sürekli bir kimlik muhasebesi içerisinde yer alması gerektiğinin altını çizdi.

Müslümanların dünyevi çabalar için ellerinden gelen tüm çabayı sarfederken Allah’ın dini için çok çabuk pes ettiğini anlatan Kaya, bu tutumun yanlış olduğunu, tebliğ ve davetin ömrün sonuna kadar devam etmesi gerektiğini belirtti.

“Sonuç almayı beklemek yanlış çünkü sonuç cennettir.” diyen Kaya, daha iyiyi hedeflemek yerine kötüyü ve zayıfı baz almanın Müslümanları yanlış yönlendireceğini ifade etti.

Örnek seçilirken ibadetlerini aksatan insanlar değil, sahabelerin örnek alınması gerektiğinin altını çizen Kaya, bu şekilde inanç ile hayat arasında mesafe oluşmasının önüne geçilebileceğini söyledi.