1. YAZARLAR

  2. Fatma K. Barbarosoğlu

  3. Mardin katliamına Urfa'dan bakmak
Fatma K. Barbarosoğlu

Fatma K. Barbarosoğlu

Yazarın Tüm Yazıları >

Mardin katliamına Urfa'dan bakmak

19 Mayıs 2009 Salı 04:11A+A-

8-9 Mayıs tarihlerinde Urfa'daydım yani Mardin'in Bilge köyünde yapılan katliamın gündemin birinci maddesi olduğu tarihlerde. Dolayısıyla orada yapmış olduğum görüşmeleri/gözlemleri sizlerle paylaşmak istiyorum. Görüşmelerden çıkan neticeyi üç madde halinde topladım:

1- Görmüş geçirmiş tecrübeyi başında altın taç gibi taşıyan Urfalı bir aristokrat, Mardin katliamına dair işin işinde bir iş olduğunu düşündürmek için şu olayı anlattı: “50'li yılların başı idi. Yahudi bir aile Müslüman olmuştu. Ailenin tamamı öldürüldü. Bu olaydan sonra Urfalı Yahudiler Urfa'yı terketti Nereye gitti sanırsınız? Yeni kurulmakta olan İsrail devletine vatandaş olmaya. Bunu yapanlar bütün bir aileyi katlederek çok “verimli bir iş” gerçekleştirmiş oldular. Hiçbir Yahudi bu olaydan sonra Müslüman olmaya cesaret edemezdi. Yahudiler Urfa'da korkmadan yaşayabileceklerine inanmadıkları için Urfa'yı terketti. İsrail dünyanın her yerinde gerçekleşmiş olan bu tür olaylarla kendisine vatandaş kazandı. Yahudilerin İsrail'in dışında güvende yaşayamayacaklarına dair bilinçleri tazelendi.”

2- Katliam haberinin medyaya düştüğü saatlerde DTP Genel Başkanı Ahmet Türk'ün, olayı çok hızlı bir şekilde koruculuk üzerinden tartışması ve bu tartışmaya medyanın tüm gücüyle sahip çıkması dikkat çekici bulunuyor. Güneydoğu'ya en tarafsız bakışın yakalanabileceği illerden biri olarak Urfa'nın önemine dikkat çeken emekli memur Z.K., değer yargılarının on yıl öncesine göre ne kadar hızlı değiştiğini ve DTP'nin söyleminin bölgedeki etkisini anlatmak için şu olayı anlattı: “Urfalı bir devlet memurunun henüz borcunu bile ödeyemediği arabası yakıldı. Yakılma sebebi arabanın içinde bulunan Türk bayrağı.” Bazı kişilerin hiç düşünmeden “e o da arabasına Türk bayrağı koymasaydı” şeklinde tepki verdiğini, on yıl önce bu tepkinin asla böyle ulu orta seslendirilemeyeceğinin üzerinde durulması gerektiğini belirten Z.K., “Oysa bu gün arabası yakılan adam ile empati kuranlar bunu saklamak durumunda kalıyor” diyor.

3-Urfa'da yerel bir gazetede yazan bir gazeteci, meselenin koruculuk üzerinden tartışılmasının çok da yanlış olmadığını, insanların sırf silaha ve güce sahip olmak için korucu olmak istediklerinin altını çizerek kendi tanıklıklarını dile getirdi. “Kürt erkekleri silah sever” diye başladığı cümlesini “Erkekler silah sever” diye düzeltince “İlk defa sizin kadar önyargısız bakan biriyle karşılaşıyorum” dedi. “Buraya gelenler kafalarında bir sürü bilgi ile gelir. Siz ise bu konuda hiçbir bilgim yok diyerek soruyor ve dikkatle dinliyorsunuz.”

“Kürt açılımı”nda ipin inceldiği yerde kalın bir düğüme dönüşme riskini dikkate almak zorundayız. Bölgedeki bütün değişkenleri, etkileri, baskıları farklı bakış açılarını gözönünde bulundurmadan moda kavramların peşine takılarak yazılan yazılar, görmek istediğimizi, bulmak istediğimizi merkeze alan “duyarlılıklar” çözüm değil düğüm üretiyor. Klişe yargılar bölgeye zarar veriyor. Bölgeler arası empati dilini imha ediyor. İmkanlarım el verseydi Mardin katliamına Bursa'nın nasıl baktığını, Manisa'nın, Aksaray'ın, Trabzon'un nasıl baktığının izini sürmek isterdim.

Güneydoğu'ya hem bölgeden hem de bölgenin dışından bakmak ve topladığımız imajlar üzerinden bir değerlendirme yapmak zorundayız. Küçük hikayelerin sağlıklı bir sağaltım yaşayabilmesi için bunun gerekli olduğunu düşünüyorum.

Düzeltme ve özür: Urfa'da kırk saat kaldım. Orada biriktirdiklerimden en az beş-altı yazı çıkarabilirim. Lakin bu yoğunluk ve yorgunlukla zihnimin kötü bir şakasına maruz kaldım. Ben ki daima isimleri harflerle sınırlandırırım. Geçen Cuma yayınlamış olduğum yazıda tuhaf bir kes yapıştır ile kendinden bahsettiğim Sayın Şeyma Selçuk'tan özür diliyorum. Yazımda bir geçiş hatası yaptığım için bizi gezdirenin Şeyma Selçuk olduğu gibi bir izlenim çıkmış. Şeyma Selçuk ile çadır görevlisi olarak karşılaştık. Hepsi o kadar!!!

Umarım bu düzeltme gereken yerlere ulaşır.

YENİ ŞAFAK

YAZIYA YORUM KAT