Müslümanların Masumiyeti filmine gösterilen tepki sonucunda Bingazi deki Amerikan elçiliğinde öldürülen 4 diplomatın cenazeleri ülkelerinde devlet töreni ile gömüldü, Başkan Obama törende net bir mesaj verdi, Amerika asla dünya dan çekilmeyecek.
Peygamber Efendimize hakaret içeren film yaklaşık 20 ülke de protesto edildi. Amerikan elçiliklerinin önlerinde gösteriler yapıldı ve ardından tüm dünya bu olayları tartışmaya açtı. Özellikle ülkemizde yapılan yorumlar Araplar’ın saldırganlığı, geri kalmışlığı, barbarlığı ve Arap baharının kışı, başlıkları altında konuşulmaya devam ediyor.
Peygamber Efendimize hakaret içeren film Libya da bir Amerikalı diplomatın ölümüne sebep oldu. Filmin içeriği ve Müslümanları tahrik sebebi ile birlikte Amerikalı diplomatın trajedik ölümü üzerinden Müslüman Arap halklarını aşağılama kampanyası daha çok ön plana çıkmaya başladı. Ölen Amerikalı olunca adeta tüm dünya ayağa kalktı, evet bir diplomat kendi konsolosluğunda saldırıya uğruyor ve hayatını kaybediyor. Amaç konsolosluğun önünde olayın protesto edilmesi ama on binlerce Bingazilinin yanında 2 bin kişi gösteri yapıyor ve marjinal bir grup konsolosluğa saldırıyor, Libya’da bir kaza meydana geliyor.
Libya devlet başkanı Amerika’dan özür diliyor, Mısır aynı şekilde üzüntülerini dile getiriyor, Dünya İslam Alimler Birliği başkanlığından aynı şekilde ‘tepkilerde mala cana zarar vermeden Müslümanlara yakışır şekilde tepkilerinizi verin’ ikazları geliyor. Buna rağmen bazı malum çevreler olayı ısrarla Arap halklarının geri kalmışlığı ve Arap baharının kışına getiriyor.
Libya’da bir Amerikalı diplomat kaza ile hayatını kaybetti, asıl buna sebep olan olayın üzerine gidilmesi gerekiyor. Arap halkları 40 yıldır batılılar ve onların desteklediği diktatörler tarafından toprakları, enerji yatakları, kültürel, sosyal, dini değerleri işgal altında idi. Toplumsal tarihi travmalar altında büyük mücadele veren Arap halkları, Arap devrimleri ile sadece kendi coğrafyalarını değil, batı dünyasını da şaşkına çevirdiler. Dünya filme olan tepkiden dolayı ölen Amerikalı için ayağa kalktı. Benzeri olayların yaşandığı Afganistan’daki masum sivil katliamlar neden tartışılmıyor.
Afganistan’da BM’nin hazırladığı rapora göre sivil ölümler 2010 yılından bu yana % 15 arttı. Halkın sivil ölümlerin araştırılması ile ilgili komisyon kurulması teklifine NATO gerek yok cevabını verdi. 1 Temmuz 2002’de ABD uçakları bir düğün evini vurmuş idi 50 masum insan hayatını kaybetmişti. İnsansız hava uçakları Afganistan da 10 yıldır adeta ölüm kusuyor.
Bugün Afganistan’da 220 tane insansız hava uçakları söz de görev yapıyor. Bu uçakların kullanımıyla 3 bin insan hayatını kaybetti. Afganistan’daki, ABD’li askerlerin itirafları yaşananları gözler önüne sermiştir. Girdikleri köylerde adeta öldürmek için birilerini arayan askerlerin, engelli insanları, çocukları ve yaşlıları hiçbir ayrıma tabi tutmadan öldürdüğünü raporlardan okuyoruz.
ABD’li generaller Afganistan’da yanlışlıkla öldürdükleri sivil 3 bin insan için sadece özür dilemekle yetiniyorlar, Irak’ta Ebu Gureyb’de Arap halklarına yapılan insanlık dışı muamele ve Guantanamo’da yapılan insanlık dışı işkenceler... Bunlar Arap halklarının hafızalarında bilinç altlarında oluşan zihinsel travmalar olarak bazen Libya veya herhangi bir ülkede İslam’a hakaret eden bir film, karikatür, Kur’an Kerim yakma hadiseleri depreşerek bazı hoş olmayan olaylara sebebiyet verebiliyor.
Libya’da öldürülen Amerikalı diplomatın yaşama hakkı kadar, Afganistan’da 3 bin masum Afganlının da yaşama hakkını konuşalım. Arap halklarının toplumsal psikolojik tahlilini yaparken, Afganistan ve Irak’da Müslüman halkları işkence ve insansız uçaklarla kaza ile 10 yıldır katleden uygar batı dünyasının zevatlarını da masaya yatıralım.


YENİ AKİT