1. HABERLER

  2. HABER

  3. EKONOMİ

  4. Kriz Küçük Ama İşsizlik Büyük
Kriz Küçük Ama İşsizlik Büyük

Kriz Küçük Ama İşsizlik Büyük

Türkiye ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 1,5 daraldı. İşsizlik ise buna yakın dönemde yüzde 14 olarak gerçekleşti. Büyümede ılımlı zayıflama sürerken işsizlik patlıyor.

03 Eylül 2019 Salı 14:01A+A-

Son birkaç dönemdir Türkiye’nin ekonomiye ilişkin verileri çok da iyi değil. İşsizliğin her geçen gün arttığı tabloda, ülkenin büyüme rakamları da sınırlı iyileşti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, ekonomi ikinci çeyrekte yüzde 1,5 daraldı. Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’da (GSYH) iç talepteki yavaşlama ve yatırımlardaki zayıf seyrin etkisiyle yüzde 2 küçülme bekleniyordu. Öte yandan ekonomi, çeyreklik bazda yüzde 1,2 büyüdü. Üretim yöntemiyle Gayrisafi Yurt İçi Hasıla tahmini, 2019 yılının ikinci çeyreğinde cari fiyatlarla yüzde 15 artarak 1 trilyon 24 milyar 226 milyon TL oldu. Öte yandan işsizlik rakamları da büyümeye göre oldukça düşük kaldığı görülüyor. Haziran ayı işsizlik rakamları henüz açıklanmadı fakat, 2019’un 2’nci dönem (Nisan-Mayıs) oranları belli. 2008 yılına bakacak olursak; 2008’in 4’üncü döneminde Türkiye yüzde -5,9 küçülme kaydetmişti. Aynı dönemde işsizlik ise yüzde 11,4 seviyesinde idi. 2019’un birinci dönemine geldiğimizde ekonomik büyüme -14,4’e ulaştı, işsizlik ise 13,1 oranına kadar çıktı. 2009 ikinci dönemde büyüme -6,7 seviyesine kadar gerilerken, işsizlik oranı yüzde 13,7 olarak kayıtlara geçmiş. Asıl sorun 2018’in dördüncü çeyreğinde başlıyor. Ekonomik büyüme bu dönemde yüzde -2,8 olarak gerçekleşirken işsizlik yüzde 12,2 oranında. 2019 dönemine geldiğimizde ekonomik büyümenin oransal olarak düştüğünü fakat, işsizliğinde arttığı gözlemleniyor. Bu dönemde büyüme -2,4 oranında gerçekleşirken, işsizlik 13,6 seviyesine ulaştı. Son açıklanan büyüme rakamlarıyla birlikte işsizliğin iyice patladığı görülüyor. Büyümenin ne kadar da ılımlı zayıfladığı görülse de işsizlik aynı tabloyu çizemiyor. Henüz işsizlikte Haziran 2019 verileri açıklanmadı ama Mayıs 2019’a göre, yüzde 1,5 daralmanın karşısında işsizlik yüzde 14 seviyesine ulaşmış durumda. Bu neredeyse 2009 Nisan’ındaki rekor seviye. 

Gayrisafi Yurt İçi Hasıla’yı oluşturan faaliyetler incelendiğinde; 2019 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak; tarım sektörü toplam katma değeri yüzde 3,4 arttı, sanayi sektörü yüzde 2,7 ve inşaat sektörü yüzde 12,7 azaldı. Ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetlerinin toplamından oluşan hizmetler sektörünün katma değeri yüzde 0,3 azaldı. Takvim etkisinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, 2019 yılı ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 1,4 azaldı. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, bir önceki çeyreğe göre yüzde 1,2 arttı.

ENERJİ MALİYETLERİYLE ÜRETİM ZORDA

Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kurulu Başkanı Memiş Kütükçü, enerji maliyetlerinde sıkıntı olduğuna dikkat çekti. Kütükçü “Son dönemin en önemli gündemi enerji maliyetleri. Sanayide enerji maliyetleriyle ilgili ciddi sıkıntı var. Elektrik ve doğalgaz maliyetleri yine arttı. Bunlar sanayide ciddi sorun. Merkez Bankası’nın faizleri indirmesinden sonra iyimser hava oluştu ama bu üretime henüz yansımadı. Yüzde 3,3’lük daralma da bunu gösteriyor” dedi. Eskişehir Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Celalettin Kesikbaş da “Elektrik ve doğalgaz kullanan lokomotif sektörlerde enerji maliyetleri yüzde 10 ile 20 arasında arttı. Bu, destek olduğumuz enflasyonla mücadele programını da zorlayan kararlar. Zamların öngörülebilir olmasında fayda var” diye konuştu.

KİŞİ BAŞI GELİR 9 BİN DOLARIN ALTINA İNDİ

Dolar bazında GSYH’ye baktığımızda, 2018-ikinci dönem 884 milyar dolar olan yıllık GSYH bu yıl aynı dönem 721.5 milyar dolara düştü. Yani dolar bazında sadece bir yılda 163 milyar dolar kaybedildi. Bu hesapla ortalama nüfus 81,5 milyon kişi dahi alınsa kişi başına gelir 9 bin doların altına gerilemiş oldu. Ekonomist Mahfi Eğilmez “Son 1.5 yılın çeyrekler bazında büyüme ve enflasyon oranlarına baktığımızda Türkiye’nin 2018 yılının son çeyreğinden bu yana (9 aydır) slumpflasyonu yani yüksek enflasyon ve küçülmeyi bir arada yaşadığını gösteriyor” dedi. Ekonomist Veysel Ulusoy ise “Gelecek aylar ışık saçmıyor” değerlendirmesini yaptı.

DEVLETİN HARCAMALARI ARTTI

Yerleşik hanehalklarının ve hanehalkına hizmet eden kar amacı olmayan kuruluşların (HHKOK) toplam nihai tüketim harcamaları, 2019 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 1,1 azaldı. Devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 3,3 artarken gayrisafi sabit sermaye oluşumu yüzde 22,8 azaldı. Mal ve hizmet ihracatı, 2019 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirleme hacim endeksi olarak yüzde 8,1 artarken ithalatı ise yüzde 16,9 azaldı. İşgücü ödemeleri, 2019 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 21,1, net işletme artığı/karma gelir yüzde 9,9 arttı. İşgücü ödemelerinin cari fiyatlarla Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı geçen yılın aynı çeyreğinde yüzde 35,6 iken bu oran 2019 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 37,1 oldu. Net işletme artığı/karma gelirin payı ise yüzde 47,2’den yüzde 44,6’ya düştü.

 KRİZ HÂLÂ DEVAM EDİYOR

Ekonomist Dr. Murat Kubilay, TÜİK’in açıkladığı verilerle krizin hâlâ devam ettiğini söyledi. Kubilay “Bununla birlikte dipten bir nebze yukarı çıkış var. 3’üncü çeyrek verisi de muhtemelen benzer olacak. Devamlılığının ana nedeni özel sektörün başta inşaat olmak üzere yatırımlarını daraltması. Sanayi sektörü de küçülmede. Devlet harcamaları artı yönde etki ederken, etkisi gittikçe azalıyor. Seçim bütçesi yapıldığı ve seçimler İstanbul’da 3 ay daha uzatıldığı için beklenen bir durum. Üçüncü çeyrekte bu etki muhtemelen sıfırlanacak. Küçülmedeki azalmanın ana nedeni net ihracat. Döviz kuru patlaması sonrası ithalat yapmakta zorlandığımız için buradan olumlu katkı elde ettik. Küresel ekonomilerdeki ticaret/ kur savaşları kaynaklı olumsuzlukları hatırlatmak gerek. Tüm bunların net etkisi üçüncü çeyrekte küçülmenin devamı olur. Baz etkisinden (2018 4. çeyrekte küçülmüştük) ve özel sektör yatırımlarındaki toparlanmayla bir nebze büyümeye geçebiliriz. Küresel ekonomik gidişat etkili olacak ve şu anda dünyada alarm zilleri çalmakta” değerlendirmesini yaptı.

YATIRIMLARDA DÜŞÜŞ EĞİLİMİ SÜRÜYOR

Ekonomideki pozitif büyümenin biraz daha gecikeceğini ortaya koyduğunu belirten İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, şu açıklamada bulundu: “İmalat sanayimizin ikinci çeyrekteki yüzde 3,3 daralmasının yanı sıra, yatırımlardaki düşüş eğiliminin de sürmekte olduğu anlaşılmaktadır. 2019’un ilk çeyreğinde yüzde 12,4 oranında daralan yatırımlar, ikinci çeyrekte de yüzde 22,8 oranında küçülmüş görünmektedir. Bu da ülke olarak istediğimiz, arzu ettiğimiz kaliteli pozitif büyümenin biraz daha zaman alacağını bizlere göstermektedir. Ayrıca temel ihracat pazarlarımız ve o ülke ekonomilerinde oluşan negatif gelişmeler de önümüzdeki dönem ihracatın büyümeye katkısında bizde soru işaretleri doğurmaktadır. Bütün bu veriler ışığında özellikle imalat sanayinin büyümesinin pozitife dönmesi noktasında henüz istediğimiz noktada olmadığımızı görmekteyiz.” (Karar)

HABERE YORUM KAT