1. YAZARLAR

  2. Fehmi Huveydi

  3. Komplocular harekete geçiyor
Fehmi Huveydi

Fehmi Huveydi

Yazarın Tüm Yazıları >

Komplocular harekete geçiyor

15 Mart 2011 Salı 10:26A+A-

Mısır’da halk öfkesinin rejime karşı patlamasından bu yana incelememiz gereken bir dizi gelişme birbirini izledi: Birincisi, polisin sürpriz biçimde ortadan kaybolmasıydı. Bu durum, Mısır halkını şoke etti ve korkuttu. Evlerinde dahi güvende oldukları hissini kaybettiler. Sadece bununla kalmayıp, ülkede kaosun körüklenmesine, Mısırlıların daha önce hiç görmediği korkunç sahne içinde yağmalamaya ve hırsızlığa başlayan çetelerin çıkmasına yol açtı. 

İkincisi, birçok cezaevinin kapıları açıldı, içeridekiler dışarıya çıkarıldı veya kaçmaları sağlandı. Mahkûmların çoğu, yağmalama ve vatandaşları korkutma işine katkıda bulundu. Bu durum, kaos halkasını genişletti. Kaos sadece şehirlerle sınırlı kalmayıp, devletin varlığının zayıf olduğu bölgeleri de vurmaya başladı. 

Üçüncüsü, eşzamanlı olarak karışıklıklar ve grupçu talepler de yayıldı. Her grup aynı anda kendi sıkıntılarını gündeme getirdi ve isyan bayrağı açtı. Dördüncüsü, kaos ortamında çalışanların işyerlerine gitmesini önleyen güvenlik yokluğunda, sanayi sektörü felce uğradı. 

Gelişmeler tesadüfi mi? 
Beşincisi, bilhassa Kahire ve İskenderiye’deki öfke günleri boyunca daha önce görülmeyen özel gösteriler yapan Selefi grupların sürpriz biçimde ortaya çıkışıydı. Bu yürüyüşler, birinci derecede ulusalcı yapıya sahip olan göstericilerin üzerinde anlaştıklarından farklı talepler taşıyordu. Selefilerin çağrıları, herkese fazla gelen dini yapıya sahipti. 

Altıncısı, gerek polisle ordu gerekse orduyla halk arasında olay çıkarma girişimleri oldu. Zira birçokları, bazı emniyet yetkililerinin ordunun güvenliği sağlama gücünü hafife alan yorumlar aktardı. 
Yedincisi, devlet güvenlik organının binaları belgelerin yakılmasından sonra açıldı veya aynı anda basıldı. Mısır’ı şoke eden başka raporlar ortaya çıktı. Bu belgeler, ülkenin farklı yerlerinde binalara giren kişilerin eline geçince halk, haberler ve sırlar seliyle meşgul oldu. 

Sekizincisi, mezhepçilik, kilise saldırısı ve Kıptilerin öfkeli gösterileri sonrasında tekrar alevlendi. Bu durum, Müslümanlarla Kıptiler arasında çatışmaya kadar gitti. 

Tüm bu gelişmeler tesadüf olabilir mi? Mısırlıları önceki rejimin daha iyi olduğuna ikna etmek için ulusal bütünlüğü bozacak, toplumun farklı kesimlerini birbirine karşı kışkırtacak, devrime ilerleme imkânı vermeyecek, ülkede kaosu yayacak gizli eller olduğunu söylersek abartmış mı oluruz? Bu durum, bizi pusuda bekleyen, devrimin başarısız olmasını hedefleyerek ülkede yangınlar çıkarmayı bırakmayacak bir kesimin olduğu anlamına gelmez mi? Bu yazı, başsavcıya değil, Mısır halkının geneline bir ihbardır.

Mısır gazetesi Şuruk, 10 Mart 2011

TERCÜME: RADİKAL

YAZIYA YORUM KAT