1. YAZARLAR

  2. ALAADDİN YURDERİ

  3. Kirli zulme karşı bir destan kahramanı: Mehmed Akif
ALAADDİN YURDERİ

ALAADDİN YURDERİ

ALAADDİN YURDERİ
Yazarın Tüm Yazıları >

Kirli zulme karşı bir destan kahramanı: Mehmed Akif

28 Aralık 2024 Cumartesi 11:40A+A-

Mehmet Akif hakkında sayısız eser/yazı yazılmış olmasına rağmen 151’inci doğum, 88’inci vefat yıldönümünde Müslümanlara söyleyecekleri bitmemiştir. “Akif, Yalnız asrımızın değil, hatta tarihimizin en büyük destan şairi” diyen Cenap Şahabeddin’in, yerinde cümlesine, Sezai Karakoç’un şu ifadesini hatırlamakta/eklemekte fayda vardır.  “Sonsuz bir destan kahramanları külliyatına sahip bir destandır İslam Destanı. Bu destanının yaprakları tükenmemiştir.” Bu tükenmeyen destanın ilk yapraklarından bir değil, ilki Mehmet Akif’tir.

Şeytana rahmet okutan zalimlerin, zulmüne/baskısına başkaldırmayacaksa neydi ki şiir! “Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem!” ilkesiyle yola çıkan şairin gölgelerden sıyrılıp gün gibi söylemesi lazımdı her şeyi. Hz Peygamber’in (sav) Hasan bin Sabit’e “Söyle Hasan!” hitabını belli ki o da üzerine almıştı. Hakikat şairlerinin elden ele geçen bayrağı bu kez Akif’teydi.  Çanakkale, bu yüzden yalnız Çanakkale değil, yeryüzünde karanlığın işgal etmeye çalıştığı her yerdi. Selâhaddîn Eyyûbî ile Kılıç Arslan kol kola kırıyordu haçlı kılıçlarını...

"Sen ki, son ehl-i salîbin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddîn’i,
Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran…
Sen ki, İslâm’ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın;
[1]

Kirli zulmün/zalimlerin başta Gazze olmak üzere diğer İslam diyarları üzerinde operasyonlar yaptığı günümüzde Akif ve Akif’in, Asım’ın Nesli dediği binlerce Müslüman genç topraktan fışkırarak, namusunu çiğnetmeyerek, emperyalist/siyonist demir çemberleri kırıp parçalayacaktır Allah’ın izniyle.

Müslümanların en çok sise battığı bir vakitte gelerek dışa ve içe karşı İslam idealini haykıran Akif, umudunu hiç kaybetmediği gibi, bizler de umudumuzu hiç kaybetmeyeceğiz.

Sezai Karakoç, kalben ve ruhen bir ünsiyet hissiyle kaleme aldığı monografik Mehmed Akif adlı kitabında: “ Şimdi Akif, gün gün ölen biri değil, saat saat doğan biridir... Akif’i inceleyecek [değerini bilecek], nesil mutlaka gelecektir. Onun sesini öbür seslerden ayıran farkları seçecek, ondaki hayat unsurlarını göz önüne koyacak, onun özlediği İslam sitesini kuracak nesil gelecektir. O nesille birlikte Akif de bütünüyle geri gelecektir.”[2]

1936 yılında, Aralık ayının 27’sinde 63 yaşında vefat eden Akif, Cenazesine sahip çıkan gençlik ve halk tarafından gençliğin başları ve omuzları üstünde bir fikir, ideal, ahlak ve din sancağı gibi Edirnekapı şehitliğine götürülüyor.

Vefatının 88. yılında bu büyük İslam şair ve idealistini rahmetle anıyoruz.

 

[1] A. Ali Ural, Şairin Şairleri, Şule Yayınları, s, 31-32

[2] Sezai Karakoç, Mehmed Akif, Diriliş Yayınları, s. 58

YAZIYA YORUM KAT

10 Yorum