PKK'nın gizli şehir yapılanması olduğu belirtilen KCK'ya yönelik aralarında 12 BDP'li belediye başkanınında bulunduğu 151 sanıklı davanın ilk duruşmasına sanıkların Kürtçe savunma talepleri damga vurdu. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davada, hakimin ismini okuduğu her sanık Kürtçe (Ez li virım) 'buradayım' dedi. Müdafi avukatlar adına söz alan Diyarbakır Baro Başkanı Emin Aktar, 7 bin 500 sayfalık iddianamenin okunmamamasını istedi

"EZ AMADEME" (BURADAYIM)

Avukatlar iddianamenin hukuksuz olduğunu iddia ederek müvekkillerinin tahliyesini de talep etti. Sanıklar adına konuşan eski DEP'li Hatip Dicle,"Devlet önümüzü açarsa, bu şiddet alanının azalacağı kesindir" diye konuştu. Avukat Tahir Elçi ise hazırlanan ve Kürtçe savunma talebini içeren dilekçeye mahkemeye sundu. Sanıkların tahliye taleplerini reddeden mahkeme, Kürtçe savunma, tercüman bulundurma ve iddianamenin okunmaması taleplerine ilişkin kararını da yarına (Bugün) bıraktı.

İTALYAN GRUP POLİSİN ÖNÜNÜ KESTİ

Davaya Türkiye'den olduğu kadar dünyadan da büyük ilgi vardı. Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden avukatlar ve Sivil toplum kuruluşu temsilcileri de davayı izlemek üzere Diyarbakır'a gelmişti. İtalya'dan gelen "Rete Italıana Dı Solıdarıeta' isimli insan hakları örgütü İtalyanca, Türkçe, Kürtçe ve İngilizce pankart açtı. Grubun polisle yaşadığı gerginliği ise BDP'li Sırrı Sakık önledi. 

12 belediye başkanı tutuklu

KCK davasında DTP'nin 28 yöneticisi ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in de aralarında bulunduğu 12 belediye başkanı yargılanıyor. 26'sı kadın 103 tutuklu arasında Batman Belediye Başkanı Nejdet Atalay, Diyarbakır'ın Kayapınar Belediye Başkanı Zülküf Karatekin, Şırnak'ın Cizre Belediye Başkanı Aydın Budak, Şanlıurfa'nın Viranşehir Belediye Başkanı Leyla Güven, Mardin'in Kızıltepe Belediye Başkanı Ferhan Türk, İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Muharrem Erbey, kapatılan DEP'in eski milletvekili Hatip Dicle de bulunuyor.

400 avukat savunuyor

12 Kasım'a kadar sürecek KCK davası öncesi, duruşma için yeni salon inşa edildi. 600 metre karelik salona 400 avukat ve 90 gazeteci ve izleyici alındı. 8 kameranın yerleştirildiği salonda konuşan kişinin görüntü sinevizyona yansıtıldı.  Adliyeye giden yollar araç trafiğine kapatılıp park yasağı getirildi ve adliye çevresinde 2 bin polis görevlendirildi. Davanın tutuklu sanıkları kadın ve erkekler ayrı ayrı getirildi. Tutuklu sanıkların adliye önüne geldiğinde araçların camlarından zafer işareti yaptıklar görüldü. Bu sırada adliye önünde toplanan sanık yakınları yaklaşık 50 kişilik grup zılgıtlar çekerek alkışladı.

Barış için önemli mihenk taşı

DTK Genel Başkanı Ahmet Türk'se, "Bu davayı iradeyi kırmaya yönelik bir dava olarak değerlendiriyoruz. Barış özlemi duyuyoruz. Duruşmanın seyri önümüzdeki barış süreci için önemli bir mihenk taşıdır. Umut ediyoruz, barış için önemli bir sonuç çıkacaktır" dedi. 

Mahkemede Kürtçe savunma talebi yeni değil

Kürtçe savunma talebi özellikle bölgede yeni değil. Yakın zamanda, Diyarbakır'da yine aynı mahkemede görülen Albay Cemal Temizöz'ün de yargılandığı faili meçhul davasında, Beşir Kaya'nın annesi Hatun Kaya, 6 Aralık 2009'da tercüman eşliğinde Kürtçe ifade vermişti. İzmir'deki bir diğer özel yetkili mahkeme olan 10. Ağır Ceza Mahkemesinde 20 Temmuz'da görülen PKK duruşmasındaysa, sanıkların Kürtçe savunma talebi AİHM kararları gerekçe gösterilerek reddedildi. 

BDP'liler duruşmayı dönüşümlü izleyebildi

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile yardımcısı Gültan Kışanak da davayı izleyenler arasındaydı. Salondaki yer darlığından BDP'li vekiller duruşmayı dönüşümlü izlemek zorunda kaldı. Demirtaş, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Bizim için özgürlüğün 1 saniyesi bile değerlidir. 18 ayın ardından inşallah dava sonucunda hepsi beraat edecektir" dedi. BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, yaraları sarma dönemine gelindiğini, artık insanların birbirlerini affetme sürecini girdiklerini söyledi. 

STAR