1. YAZARLAR

  2. Mehmet Altan

  3. Kamu güvenliğini Ceylan mı tehdit ediyor?
Mehmet Altan

Mehmet Altan

Yazarın Tüm Yazıları >

Kamu güvenliğini Ceylan mı tehdit ediyor?

08 Ekim 2009 Perşembe 02:15A+A-

Borsa çıldırmış, IMF sokak savaşları da önceki gün kaldığı yerden, mekân değiştirmiş bir biçimde devam ediyordu.

Ben ise...

Ceylan’ın bir patlamada yaşamını yitirmesi sırasında olay yerine gidemeyen savcılığın, soruşturma dosyası için gizlilik kararı aldırmasına takılıp kaldım.

Dosyadaki bilgi ve belgeler “kamu güvenliği” açısından sakıncalıymış...

***

Doğrusu çok garibime gitti.

Dün kimi gazetelerde vardı.

Dosyaya “gizlilik” kararı koyduran kim?

Savcılık...

Biliyorsunuz...

Tapantepe Karakolu’ndan atıldığı ileri sürülen havan mermisiyle parçalanarak öldüğü iddia edilen 12 yaşındaki Ceylan Önkol annesinden, hayvanlarını otlatmaya gitmeden önce “makarna pişirmesini” istemiş, dışarıya çıktıktan kısa bir süre sonra da bir patlamayla paramparça olmuştu.

Dosyaya “gizlilik” kararı koydurtan savcılık olayın meydana geldiği mezraya “can güvenliği” yok diye gitmemişti.

Savcılığa göre o gün “can güvenliği” yoktu.

Bugün de Ceylan’ın dosyasındaki bilgiler nedeniyle “kamu güvenliği” tehlikede...

***

Daha önce...

Gizlilik kararı filan yokken...

Gene aynı savcılık...

Önkol ailesinin avukatlarının Ceylan’ın otopsisine girmesine de izin vermemişti.

Hem de, usule aykırı bir biçimde, jandarma karakolunda yapılan otopsiyi avukatların izlemesine engel olmuştu.

***

Ceylan neden öldü?

Ceylan nasıl öldü?

Bunun cevabını da gene bu kararları alan savcılık verecek.

Ama nasıl?

Ceylan’ın öldüğü bölgede, olaydan iki gün sonra yapılan incelemede elde edilen şarapnel parçaları ile ilgili Emniyet Müdürlüğü tarafından hazırlanacak olan bilirkişi raporunun da birkaç gün içinde sonuçlanması beklenmekte...

Bakalım ne çıkacak?

***

Ancak...

Şu soruların cevabı hala ortada:

- Maktul Ceylan Önkol’un vücuduna isabet eden silahın cinsi nedir? Patlayan mayın mı yoksa yerden havaya atılmak suretiyle kullanılan bir silah mı?

- Olaydan sonra Cumhuriyet Savcısı ve güvenlik güçlerinin olay yerine gitmeyerek, köy imamını olay yerine gönderip kamera ile çekim yapmasını istemesi hukuka ne derece uygun?

- Olayın meydana gelmesinden üç gün sonra olay yerine giden Cumhuriyet Savcısı’nın aldığı numuneler olayı teferruatlı bir şekilde aydınlatmaya yetecek mi?

- Olay yerinde yapılması gereken otopsi güvenlik gerekçesiyle yapılmadı. Böylesi bir olayda güvenlik gerekçesi nedir ve bu ne kadar hukuka uygun?

- Olay yerinde yapılmayan otopsinin herhangi bir sağlık kuruluşunda yapılması imkânı varken neden karakol nizamiyesinde yapılma ihtiyacı duyuldu?

***

Tüm bu sorular henüz cevaplanmamış bir şekilde ortada dururken Ceylan’ın dosyasına “kamu güvenliği” nedeniyle gizlilik kararı getirilmesi beni şaşırttı.

Belli ki, oralarda normal olmayan bir durum var.

“Kürt açılımı”...

“Demokratik açılım”...

Ya da “milli mutabakat açılımı” adına hep beraber buna bir mukayyet olsak...

***

Mukayyet olmaz isek, yakında havan topuyla parçalandığı söylenen Ceylan’ın “kamu güvenliğini” tehdit ettiği de söylenebilecek...

Çünkü orası Güneydoğu...

STAR

YAZIYA YORUM KAT