17 Iraklı'yı öldürmekle suçlanan Blackwater'ın kontratının ABD tarafından yenilenmesi, Irak'ın bir Amerikan sömürgesi olduğunun açık kanıtı

Irak Başbakanı Maliki, ülkesinin yabancı işgaline boyun eğdiğini ve dolayısıyla hükümetinin ulusal egemenlik ilkesiyle ilgili konularda tasarrufta bulunma gücüne sahip olmadığını bilmiyor mu? ABD Dışişleri bu hafta içinde, Irak'ta faaliyet gösteren özel Amerikan güvenlik şirketiyle kontratını yeniledi. Hatırlatmak gerekirse, bu güvenlik şirketi hakkındaki önemli ihlal suçlamalarıyla ilgili bir soruşturma devam etmekte.

Maliki, ABD'nin Irak hükümetini görmezden gelerek bu şirketle tek başına kontrat yenilemesinden şikâyetçi. Peki bu şikâyet meşru ve haklı mı? Yukarıda işaret edilen ihlal, 17 Iraklı'nın geçen eylülde, bu şirkete bağlı silahlı güçlerce hiçbir haklı gerekçe olmaksızın öldürülmeleriyle ilgili. Böyle bir olay yabancı bir işgalci güce boyun eğmemiş bağımsız bir devlette yaşansaydı, doğal önlem hükümetin soruşturma emri vermesiyle hukukun devreye girmesi olurdu.

Maliki'nin gücü yetmez

Soruşturma şirket aleyhinde sonuçlanırsa, hükümet bu şirketin ruhsatını alabilir ve olaya karışan unsurlarını yargılayıp ülkeden kovabilirdi. Fakat işgalin gölgesindeki Maliki hükümeti, önceki Irak hükümetleri ve daha sonra gelecek olanlar, işgal uzadığı takdirde ulusal egemenliğin araçlarına tutunamaz.

Hükümet, bu güvenlik şirketi hakkında doğrudan soruşturma bile yapamadı. Zira ilk andan itibaren ülkede çalışan Amerikan güvenlik şirketlerinin Irak yasaları karşısında dokunulmaz olduklarını anladı. Bu dokunulmazlık, işgal altındaki Irak'ın eski Amerikalı sivil valisi Paul Bremer'in otokratik kararıyla verildi. Bu nedenle Blackwater adlı şirket hakkındaki soruşturmayı FBI'ın üstlenmesinde şaşılacak bir durum yok; soruşturmanın sonucunu da hayal edebiliriz. Zira Amerikan hükümetiyle anlaşmalı taraf olmasını ve aynı zamanda masum Iraklı sivillerin canlarının Amerikan işgal güçlerince de önemsenmeyişini dikkate alırsak, soruşturma büyük olasılıkla şirketin beraat etmesiyle sonuçlanacak.

Maliki, hükümetinin Blackwater davasını gözden geçireceğini ve yabancı güvenlik şirketlerinin çalışma yöntemlerini 'ele almakta olduğunu' ifade etti. Burada şu soru beliriyor: Irak hükümetinin veya parlamentosunun, bir şirkete Amerikan kararıyla verilmiş yasal dokunulmazlığı iptal etmek için yasa çıkarma esnekliği var mı?

Maliki bunun imkânsız olduğunu idrak edenlerin başında geliyor. Zira Irak şu an bir Amerikan sömürgesi. Maliki'den başlayarak bütün Iraklı siyasilerin kabul etmesi gereken gerçek bu. Bu nedenle ulusal hedef, yabancı güvenlik şirketlerinin varlığı ve nüfuzu gibi tali konularla ilgilenmek değil, Irak toprağının, egemenliği halktan çekip alan işgalci güçten nasıl kurtarılacağı olmalı.

Amerikalı askerler ülkenin dört yanında özgürce hareket ediyor. Evlere baskın düzenliyor veya havadan bombalayarak kadınlarla çocukları kapsayan katliamlar yapıyorlar. Hal böyleyken Amerikan şirketleri, Irak'ın ulusal petrol sanayisini kontrol altına almayı sürdürüyor ve petrol ürünlerinin aidatları hususunda hükümetin hiçbir varlığı yokmuş gibi davranıyorlar. Bu duruma emperyalist yapı veya hal demeyeceksek ne diyeceğiz? (Birleşik Arap Emirlikleri gazetesi Beyan, 11 Nisan 2008)

Radikal gazetesi