1. YAZARLAR

  2. Mustafa Öcal

  3. İmam Hatiplerin 100. Yılı
Mustafa Öcal

Mustafa Öcal

Yazarın Tüm Yazıları >

İmam Hatiplerin 100. Yılı

01 Aralık 2013 Pazar 06:33A+A-

ULUDAĞ ÜNIVERSITESI ÖĞRETIM ÜYESI YRD. DOÇ. DR. MUSTAFA ÖCAL’IN, 100. YILINDA İMAM HATIP LISELERI ULUSLARARASI SEMPOZYUMU AÇIŞ KONUŞMASIDIR.

Neden 100. yıl? Öncelikle bu hususa açıklık getirmek istiyorum. Osmanlı Devleti’nin son dönemindeki iki medreseden biri ismen, diğeri programı itibarıyla İmam-Hatip Liselerinin ilk modellerini oluşturmuşlardır. 

Birincisi; 1913 yılında açılan Medresetü’l-Eimme ve’l-Huteba (İmamlar ve Hatipler Medresesi)’dir. Bu medresenin kuruluş tarihine göre İHL 100. yılını tamamlamıştır. kincisi ve programı itibarıyla benzeyeni ise; 1914’te yürürlüğe konulan Islâh-ı Medâris Nizamnamesi ile oluşturulan Dâru’l-Hilâfeti’l-‘Aliye Medresesi’dir. Bu medresenin 4’er yıllık ve programlarında önemli ölçüde kültür ve fen derslerine yer verilen Tali Kısm-ı Evvel, Tali Kısm-ı Sani olarak nitelendirilen kısımları günümüz İHL’nin orta ve lise kısmının karşılığıdır. 4 yıllık Âli kısmı ise İlâhiyat Fakültelerinin karşılığı idi. Bu medresenin tarihi esas alındığında ise İHL 100. yılının içerisindedir.

    1924’te medreselerin tamamı kapatılınca, Tevhid-i Tedrisat Kanunu gereği toplam 34 yerde İmam ve Hatip Mektepleri açılmış, medrese öğrencilerinin bir kısmı bu mekteplere geçiş yapmışlardı. 1951’de bugünkü İmam-Hatip Okulları açılmaya başlanmış, 1973’te ismi İmam-Hatip Lisesi olmuştur. Türkiye’de İmam-Hatip Lisesi demek, daimi bir var oluş mücadelesi demektir. Gerçekten de bu okullar ilk açıldığı yıllardan itibaren bir var oluş mücadelesi vererek bu yıllara geldiler. Okulların ne tür mücadelelerle bugünlere geldiğine dair belgelere ve kaynaklara dayalı açıklamalar sizlere takdim edilen kitapta anlatılmaya çalışıldı. Onun için bu kısa konuşmamızda onlardan örnekler vermeyi uygun bulmuyoruz.

Burada sadece şu hususu ifade etmek isteriz; İmam-Hatip camiası kendi tarihi boyunca önlerine konulan her tür engele karşı bir asil duruş sergilemiş, kavga etmeden fikren mücadele ederek faaliyetlerini sürdürüp ayakta kalmayı başarmıştır. Öğrencisi, mezunu, mensupları ve sevenleri bir taraftan okullara karşı soğuk davranan ve her fırsatta önlerine engeller çıkarmaya çalışanlarla mücadele ederken, diğer taraftan dinî hayatımıza canlılık kazandırmayı, ülkemizin ilmî, sosyo-kültürel ve siyasi yapısına, fikir dünyasına damgalarını vurmayı da başarmışlardır.

İHL’den yetişen ilim adamları son yarım asırlık zaman diliminde sayısı on binlerle ifade edilebilecek kitap ve makale yayımlamışlardır. Ayrıca dünyada eşine pek rastlanmayan, 44 cildi yayımlanmış, ek olarak hazırlanmakta olan 2 ciltle birlikte 46 ciltte tamamlanacak olan İslâm Ansiklopedisi ise İHL neslinin kolektif şaheseri olmuştur. İmam-Hatip Liselerine en büyük darbe 28 Şubat’ta (1997) vurulmuştur. Orta kısımları kapatılmış, mezunlarının üniversiteye girişleri engellenmiştir. Aradan 15 yıl geçtikten sonra 2012 yılında TBMM’de kabul edilen 6287 sayılı “İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”la okulların orta kısımları yeniden faaliyete geçirildiği gibi mezunları için üniversitelerin kapısı sonuna kadar açılmıştır.

Artık bu okulların öğrenci, mezun ve mensupları için -geçmişte olduğu gibi- bazı engellerden bahsederek; çalışma ve birtakım faaliyetlerde bulunma konusunda mazeret üretme dönemi geride kalmıştır. Bundan böyle her kesim kendisine düşen görevin azamisini yapma gayreti içerisinde olmak mecburiyetindedir.

İmam-Hatip Liselerinin ünü Türkiye sınırlarını aşmıştır. Bu okullar çok sayıda ülke tarafından model olarak alınmakta, aynı isimle veya medrese vb. isimlerle benzerleri açılmaktadır. Muhtelif ülkelerden teşrif eden aziz misafirlerimizin, İHL’ye ilgi duyup tebliğ sunmak amacıyla burada bulunmaları da bu tespitimizin bir kanıtı olduğunu düşünüyoruz. Türkiye’deki okullar arasında en fazla araştırma İHL üzerinde yapılmıştır, yapılmaya da devam edilmektedir. Öyle tahmin ediyoruz ki, sizlerin ülkesinde de Türkiye’deki okullar arasında en çok ilgi duyulan ve merak edilip araştırma konusu yapılan İHL’dir.

İHL hakkında ilk araştırmayı 1954 yılında Türkiye’ye gelen ABD’li Howard A. Reed yapmıştı. Howard A. Reed’in makale olarak kaleme aldığı tespitleri, Türkçeye ‘Türkiye’nin Yeni İmam Hatip Okulları’[1][1] olarak çevrilmişti. O tarihten sonra yerli-yabancı araştırmacılar tarafından İHL üzerine çok sayıda yüksek lisans ve doktora tezi çalışmaları yapılmıştır. Belki sempozyum sonrasında sizlerin de bu okullar hakkındaki ilgi ve merakınız artacak, kendiniz yeni araştırmalar yapacak veya yetiştireceğiniz genç araştırmacıların ilgilerini bu okullar üzerine yoğunlaştıracaksınız.

Sözlerimi daha fazla uzatmak istemiyorum. Bu vesile ile tüm İmam-Hatip camiası adına; 1951 yılında mevcut okullarımızın açılışını gerçekleştiren Başbakan Adnan Menderes’i, Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleri’yi minnet, şükran ve rahmetle anıyorum. Ayrıca 1962 yılında 7 İHO’nun açılışına imza koyan Şevket Raşit Hatipoğlu ile bu okulların açılmasında katkısı olan bütün Başbakan ve Milli Eğitim Bakanlarımıza şükran borçlu olduğumuzu ifade etmek istiyorum.

Öte yandan, İmam-Hatip Okullarının kurulup gelişmesinde maddî, manevî, fikrî destekleri olan İstanbul İmam-Hatip Okulu’nun kurucusu ve müdürü Celaleddin Ökten, Konya’dan Hacveyiszâde Mustafa Efendi, Kayseri’den Müftü Hüseyin Aksakal, Maraş’tan “Sandal Osman” olarak bilinen Osman Sandal, Adana’dan Mahmut Mühür, Yozgat’tan Şeyhzade Ahmet Efendi gibi her şehrimizde, kasabamızda bu okullara gönül veren ama burada tek tek isimlerini sayamayacağımız binlerce insanı minnet ve rahmetle anmadan geçmek istemiyorum.

Bu vesile ile; TBMM’den 6287 sayılı kanunu geçirterek İmam-Hatip Liselerine yeniden hayatiyet kazandırma konusunda öncülük eden, kendileri de bir İmam-Hatipli olan Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, TBMM Başkanı Sayın Cemil Çiçek’e, Başbakan Yardımcılarından Sayın Bekir Bozdağ’a ve Meclis’te kanunun kabulü yönünde oy kullanan bütün parlamenterlerimize şükran borçlu olduğumuzu da özellikle ifade etmek istiyorum.

Gerek ülkemizden, gerek dünyanın muhtelif ülkelerinden araştırmalarıyla edindikleri bilgileri bizimle paylaşarak sempozyumumuza katkıda bulunmak amacıyla teşrif eden siz katılımcılara sempozyum düzenleme kurulu adına tekrar hoş geldiniz diyor, teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. Nice 100. yıllara…

[1][1] Howard A. Reed, ‘Turkey’s New Imam Hatip Schools’, Die Welt des Islams: The Muslim World, c. IV, (1955), S. 150-163.

ZAMAN

YAZIYA YORUM KAT