6 Nisan Perşembe günü 18:00’da Kazım Özalp Caddesi'nde gerçekleştirilen basın açıklaması slogan ve tekbirlerle başladı.

Basın açıklamasını ADAP Platformu ve diğer destek veren STK’lar adına Hakan Şimşek okudu. Şimşek bu saldırıların daha önce defalarca tekrarlandığını, masum insanların acımasızca katledildiklerini ve bu saldırıları lanetlediklerini şu cümlelerle ifade etti: “Aynı rejim güçleri yaklaşık iki yıl önce Halep’te kimyasal silah kullanmış ve 1300 masum sivili aynı şekilde katletmişti. Buldukları her fırsatta barıştan, insan haklarından söz eden Batı ve sömürgeci dünya düzeninin baş aktörleri, Zalim Esed’in suç ortakları, ABD, Rusya, İngiltere, İran ve İşgalci İsrail’in; mazlumların kanı ve gözyaşı üzerinden yürüttükleri kirli işgal ve sömürü politikalarının bir parçası olan bu saldırıları şiddetle ve nefretle lanetliyoruz.”

Basın açıklaması sırasında katil yönetimleri lanetleyen sloganlar atıldı. Basın açıklaması yapılan duanın ardından sonra erdi.

Basın Açıklamasının Tam Metni:

Rahman ve Rahim ALLAH’ın Adıyla

"Sakın, Allah'ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma. Allah onları ancak gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor."  (İbrahim 42)

4 Nisan 2017 Salı günü sat 06.50 sularında Suriye’de İdlib’in güneyinde bulunan Han Şeyhun kasabasına Suriye rejimine ait savaş uçakları tarafından sarin ve klor gazlarıyla sivil halka yönelik kimyasal bir saldırıda bulunuldu. Bölgeden alınan bilgilere göre çoğu kadın ve çocuklardan oluşan yüzlerce masum sivil tüm dünyanın gözü önünde ve ümmetin burnunun dibinde katledildi. Yüzlerce de yaralı var. Aynı rejim güçleri yaklaşık iki yıl önce Halep’te yine kimyasal silah kullanmış ve 1300 masum sivili aynı şekilde katletmişti. Buldukları her fırsatta barıştan, insan haklarından söz eden Batı ve sömürgeci dünya düzeninin baş aktörleri, Zalim Esed’in suç ortakları, ABD, Rusya, İngiltere, İran ve İşgalci İsrail’in; mazlumların kanı ve gözyaşı üzerinden yürüttükleri kirli işgal ve sömürü politikalarının bir parçası olan bu saldırıları şiddetle ve nefretle lanetliyoruz.

Yıllar var ki, coğrafyamız bu necis işgalcilerin elleriyle perişan. Saraybosna, Beyrut, Kahire, Kudüs, Bağdat, Şam, Filistin, Gazze perişan, Basra harap, Halep düştü… Bundan sonraki hedeflerinin Anadolu olduğunu biliyoruz… Ama buna fırsat vermeyeceğiz. Düşmanı sınırlarımızın ötesinde, gerekirse New York’ta, Londra’da, Berlin’de, Tel Aviv’ de karşılamaya hazır olmalıyız. Bu gidişe seyirci kalmamalıyız. Ateş onların da ocağına düşmeli… Mazlumların hesabı sorulmalı! Sorulacaktır inşallah! İslam coğrafyasında işlenen bu cinayet ve katliamlar ilk değildir. Ve yeryüzünde ümmetin menfaatlerini gözeten bir irade olmadığı sürece son da olmayacaktır.

Türkiye Devlet ve millet olarak ümmetin tek ve son umudu ve İslam’ın son kalesi olma vasfıyla böyle bir iradenin tarihî ve jeopolitik tüm dinamiklerini taşımaktadır. Bu tarihî misyonla devlet ve millet olarak yıllardır bölgede kanayan her yaraya merhem olmaya, her mazluma el uzatmaya çalışmaktadır. Fakat bu gün gelinen noktada daha fazlasına ihtiyaç olduğu aşikârdır. Artık zalimin açtığı yaraya merhem olmak, döktüğü kanı silmekten daha fazlasının yapılması gerekmektedir. Türkiye, ümmetin umudu ve İslam’ın son kalesi olarak daha fazlasını yapabilme güç ve iradesine sahiptir ve bunu kullanmalıdır. Bizler millet olarak böyle bir iradenin her zaman yanında olacağımızı bir kez daha haykırıyoruz. Aksi takdirde bu mazlumların ahı bizi de yakacak.

Ya Rab!

Bize bu mazlum coğrafyanın kurtuluşu için güç ve irade ver.

Ey Güç ve kuvvet sahibi Allah’ım işlenen bu cinayetler karşısındaki acze düşmekten sana sığınırız.

Ey İntikam alıcıların en hayırlısı olan Allah’ım, bizleri mazlumların intikamını almaya memur eyle.

Bize güç ver! Bize Feraset ver!

Bize hükmetme iradesi bahşet!

Bizi zaafa uğratan her türlü ayrılıktan, tefrikadan kurtar, kalplerimizi rızan yolunda birleştir.

Zalimler ve kafirler güruhuna karşı bize Nusret ve zafer ihsan eyle!

Ey Aziz olan Allah’ım bu ümmeti yeniden izzet ve zafer günlerine eriştir!

Amin! Amin! Amin!

AKDENİZ DAYANIŞMA PLATFORMU (ADAP)