Diyarbakır Dicle Üniversitesi Müslüman Gençliği, cuma namazı çıkışı dağıtılan broşürlerin ardından Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camisi önünde toplanarak, Suriye'nin İdlib kentindeki sivillere, kadınlara ve çocuklara bomba yağdıran Esed güçlerini ve işbirlikçileri olan İran ve Rusya'yı lanetleyerek protesto etti.

Eylem, Müslüman Üniversite Gençliğinin attığı sloganlar ve tekbirler eşliğinde başladı.

Eylemin sunuculuğunu yapan İbrahim Bal "Bizler burada bu tablonun failleri; zalim bir diktatörlüğün devamı için 7 yıldır adeta seferberlik içinde olan emperyalist Rusya ve ABD'yi lanetlemek, mazlum kardeşlerimizin sesi olmak için toplandık.

Bu katliamlara sessiz kalmak vahşete ortak olmaktır!

Bizler biliyoruz ki, bugün burada toplanan Müslüman Üniversite Gençliği,üzerine düşen bu sorumluluğu hakkıyla yerine getirmeli,herkes kendi gücünce bu katliamları ifa etmeli ve elinden gelen her şeyi yapmalıdır."ifadelerini kullandı..

İbrahim Bal, daha sonra Üniversiteli Müslüman Gençliği adına basın açıklamasını okumak üzere sözü Musa Öztürk'e verdi:

"Dicle üniversitesi Müslüman gençliği olarak şuana kadar Suriye direnişini destekledik ve bundan sonra da desteklemeye devam edeceğiz. Bu savaşta haklının yanında olmak ve mazlumu desteklemek en insani sorumluluktur. Aynı şekilde Türkiye’nin bu ölümleri BM genel kuruluna taşıması ve işlenen bu savaş suçunun takipçisi olması oldukça önemli bir konudur. Bu konunun ihmal edilmemesi gerektiğini ve bu ülkenin duyarlı tüm siyasilerinin bu konuya taraf olması gerektiğini ifade ediyoruz. Nasıl ki Suriye’li kardeşlerimize ensar olduysak onların haklarının müdafisi olmak ta Rabbimizin üzerimize yüklediği bir sorumluluktur. İnşallah Türkiye halkı bu sorumluluğu da hakkıyla yerine getirecektir."

Okunan basın metninin ardından;

"Zalimler İçin Yaşasın Cehennem", "Katil Rusya Suriye'den Defol", "Amed'ten İdlib'e Direnişe Bin Selam", "Katil Esed Hesap Verecek", "Uyan Diren Özgürleş” sloganları atılarak basın açıklaması sona erdi..

Basın Açıklamasının Tam Metni:

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

“Sakın Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma. Allah onları ancak gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor.”(İbrahim suresi  42.Ayet)

Yedinci yılına giren Suriye direnişi her gün yeni katliamlarla bitirilmek isteniyor. Geçen ay Halep’te camiye bomba yağdıran zalimler yetmişten fazla sivili katlettiler ve bu Saldırıyı terörizm bahanesine sığdırarak işin içinden çıkmaya çalıştılar. Fakat biz biliyoruz ki asıl terörist ABD’dir, Rusya’dır. ve onların bu vahşetine ortak olanlardır.

İslam topraklarını işgal ederek Müslümanları sistematik işkencelerle, bombalarla ve kimyasallarla öldürmeyi politika haline getiren bu katiller çetesi her geçen gün daha da vahşileşmekte ve dünyanın gözünün içine bakarak zulümlerini icra etmektedirler.

Herkesin bildiği gibi bu alçaklar güruhunun himaye ettikleri Esed rejimi, önceki gün sabah saatlerinde Suriye’nin İdlib kentinde bir yerleşim yerine kimyasal gazla saldırdı ve bu saldırıda çuğu çocuk 100’ün üzerinde sivil hayatını kaybetti. 500 ’ün üzerinde insan gazdan etkilendi ve birçoğunun hayati tehlikesi devam ediyor.

Yine Suriye’nin kuzeyinde yer alan İdlib’in Salkin ile Cisr eş-Şuğur bölgelerine düzenlenen hava saldırılarında en az 21 sivil hayatını kaybetti, 35 sivil de yaralandı ve saldırılar halen devam etmektedir.

Bununla beraber geçtiğimiz günlerde Londra ‘da, St.Petersburg’da ve diğer batı şehirlerinde de patlamalar oldu ve sivil kayıpları yaşandı. Elbette kim olursa olsun sivillere yapılan saldırılar kabul edilemez. Ancak bu sivil ölümleri protesto eden ve kınayan bu güçler söz konusu Müslümanlar olunca sessizliğe gömülmektedirler. Bu da onların olup bitenlere nasıl ikiyüzlü yaklaştıklarının en bariz kanıtı olarak ortadadır.

Bundan dolayı bütün bu olup bitenler karşısında Birleşmiş Milletler denen kukla kuruluşun büründüğü sessizliği ve zalimlerden yana takındığı tavrı esefle kınıyor ve bunların demokrasi ve insan hakları söylemlerinin koca bir yalan olduğunu buradan ilan ediyoruz.

Dicle üniversitesi  Müslüman gençliği olarak şuana kadar  Suriye direnişini destekledik ve bundan sonra da desteklemeye devam edeceğiz.Bu savaşta haklının yanında olmak ve mazlumu desteklemek en insani sorumluluktur.Aynı şekilde Türkiye’ nin  bu ölümleri BM  genel  kuruluna  taşıması ve işlenen bu savaş suçunun takipçisi olması oldukça önemli bir konudur.Bu konunun ihmal edilmemesi  gerektiğini  ve bu ülkenin  duyarlı tüm siyasilerinin bu konuya taraf olması gerektiğini ifade ediyoruz.Nasıl ki  Suriye’li  kardeşlerimize  ensar olduysak  onların haklarının müdafisi olmak ta Rabbimizin üzerimize yüklediği bir sorumluluktur.İnşallah Türkiye halkı bu sorumluluğu da hakkıyla yerine getirecektir.

Aynı şekilde İslam toplumuna önderlik eden alim ve kanaat önderlerine de bu sorumluluklarını hatırlatarak onlarında bu mücadeleye destek vermeye çağırıyoruz.

Son olarak Suriye’ de zalim Esed’i  destekleyen ABD , RUSYA  ve onların yerli işbirlikçsi olan devletleri bir kez daha kınadığımızı ve lanetlediğimizi ve bu Katiller çetesinin elbet bu  ölümlerin hesabını  bir gün vereceğini bütün dünyaya haykırıyoruz.

Dicle üniversitesi Müslüman Gençliği